Coming here traducir turco
8,619 traducción paralela
I made a mistake coming here.
Gelmekle hata etmişim.
He's coming here?
- Buraya mı geliyor?
I mean, that's why it's so great coming here.
Yani, bu yüzden buraya gelmem harika birşey.
But I told you to call before coming here.
Buraya gelmeden önce beni aramanı söylemiştim.
I had no intentions of coming here.
Buraya gelmek gibi bir niyetim yoktu.
Yousaf's coming here.
Yusuf buraya geliyor.
Man, that was a dumbass move coming here alone.
Buraya gelmek aptalca bir hareketti.
And they're coming here?
Buraya geliyorlar öyle mi?
And since they're coming here right now, the question is- - what do they want?
Şu anda buraya geliyorlar ve asıl soru şu ne istiyorlar?
Which leaves me to wonder whether you should be coming here more regularly.
Geriye buranın müdavimi olup olmayacağınız sorusu kalıyor. Durun biraz.
You've got some balls coming here.
Buraya gelecek taşağın varmış.
You did the right thing coming here.
Buraya gelerek doğru olanı yaptın.
Why would Golan be coming here?
Golan niye buraya gelsin ki?
I made a mistake in coming here.
Buraya gelmekle hata ettim.
He's coming here now.
Buraya geliyor.
Now, coming here to support Nick's - not the worst thing.
Gelip Nick'e destek olsan kıyamet mi kopacak sanki?
I think it a mother's place to thank you all for your kindness to my son in coming here to support him here tonight.
Bence bu gece oğlumu desteklemek için buraya gelme nezaketini gösterdiğiniz için size teşekkür etmek bir annenin görevidir.
Do you think I would risk coming here if I didn't have anything?
Elimde bir şey olmasa buraya gelme riskine girer miydim sanıyorsun?
I remember coming here, and... you gave me something.
Buraya geldiğimi ve bana bir şey verdiğinizi hatırlıyorum.
And I don't want someone coming here when you do tell them after you hang up.
Telefonu kapatır kapatmaz söyleyeceksin. Fakat kimsenin buraya gelmesini istemiyorum.
They're coming here... to Portland.
Buraya geliyorlar. - Portland'a.
Thank you for coming here, thank you for working hard, thank you for paying taxes, thank you for cleaning my car.
Sıkı çalıştığınız için teşekkürler, Verginizi ödediğiniz için teşekkürler, Arabamı temizlediğiniz için teşekkürler.
I can stop them from coming here.
Ben onları engelleye bilirim.
We don't get a lot of outsiders coming through here.
Buraya civardaki insanlar haricinde gelen pek fazla olmaz.
It's coming from here.
Burdan geldi.
I don't want anyone else coming up here.
Başka birinin buraya gelmesini istemiyorum.
You got a cute girl coming over here.
Güzel bir kız gelecek buraya.
There's no purpose in them coming after you here.
Peşinizden gelmeleri için bir neden yok.
All right, but that's a little close. Whoever's coming is getting here on the 18th.
Tamam ama bu tarih 18'inde buraya gelecek kişi için çok yakın.
Now, I'm sure you have friends and family of officers coming in here all the time to check on them.
Eminim memurların onları kontrol etmek için sürekli buraya gelen... -... arkadaşları ve aileleri vardır.
- Sit here. - Because of my father, who became scary after coming to the house,
Otoriter ve korkutucu büyükbabam ve bu eve geldikten sonra korkutucu olan babam...
On the ship here, there were rumours of war - coming to the colonies.
Gelen gemide, kolonilerde yaklaşan bir savaşın söylentileri vardı.
I'm never coming back here.
Bir daha buraya gelmeyeceğim.
And I'm not coming back here until you do.
Tekrar o şeyi bulana kadar da gelmiyorum merkeze.
I don't fear the android, and I surely don't fear any of you, so if anyone in here is even considering coming after me,
Android'ten korkmuyorum. Sizden de korkmuyorum.
Would you say, in that case, that your daughter is safer here, on campus, walking to classes with a big group of friends, and then coming home to a house under constant protection from armed guards,
Bu durumda kızının derslere kalabalık arkadaş grubuyla gidip eve gelirken de sürekli silahlı muhafızların koruması altında olduğu kampüste daha güvenli olduğunu söyler misin?
We don't like people coming in here that we don't know.
Tanımadığımız kişilerin buraya gelmesinden haz etmeyiz.
They don't know what's here, don't know what's waiting for'em, they just keep coming.
Buranın neresi olduğunu bilmiyorlar. Onları neler beklediğini bilmiyorlar, ve hala buraya gelmeye devam ediyorlar.
Can feel the storm coming. Here.
Fırtınanın geleceğini hissedebiliyorum.
Well, if he was coming, he would be here already, hmm?
Eğer geliyor olsaydı, çoktan burda olmaz mıydı?
You know, when I was coming here, I was so excited.
Buraya gelirken çok heyecanlıydım.
It's coming... in a day, in a week, I don't know, but soon the abomination will be here...
Geliyor. Bir güne mi bir haftaya mı bilemiyorum ama o iğrenç şey yakında burada olacak.
You don't have to do this. You know, you've been really kind just coming over here and helping out and I really appreciate it, but it's not the 1930s... you know?
Bunu yapmak zorunda değilsin Buraya gelip yardımcı olman çok kibarcaydı ve takdir ediyorum ama 1930'larde değiliz farkındaysan.
"What will they do with an unveiled woman coming in here?"
"Buraya gelen açık bir kadınla ne yapacaklardı?"
A lot of dust coming up here.
Çok fazla toz var.
Soon as we're done here, we're coming over.
İşimiz biter bitmez geliyoruz.
We got more people coming, but you're here first.
Başkalarını da bekliyoruz. İlk siz geldiniz.
You're not coming in here.
İçeri giremezsin.
Before it picked up them oilmen in Oden, it passed through Minneapolis, Sioux Falls, and Sturgis, whereupon some church people got on board, coming on down here to gamble for Jesus.
Oden'den petrol işçilerini almadan önce, Minneapolis, Sioux Falls, ve buraya İsa için kumar oynamaya gelen bazı kilise cemaatinin bindiği Sturgis'ten geçmiş.
They betrayed your best friend here, and if you didn't order a gift basket for Delia because you knew that she wasn't coming on your trip, well, that gives you intent and premeditation.
En iyi arkadaşına ihanet ettiler, ve Delia için hediye sepeti sipariş etmediysen... çünkü geziye gelmeyeceğini biliyordun. öyleyse niyet ve önceden planlaman da var.
Because that's what I do, and I don't need you coming in here second-guessing how I do my job.
cunku benim tarzım bu, senin buraya gelip... calısma seklimi yargılamana da ihtiyacım yok.
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here's my 20
here we 20
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here's my 20
here we 20