English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ C ] / Comrade lieutenant

Comrade lieutenant traducir turco

136 traducción paralela
I'm coming, Comrade Lieutenant.
Geliyorum Yoldaş Teğmen.
Here it is, Comrade Lieutenant.
İşte burada, Yoldaş Teğmen.
- I'm coming, Comrade Lieutenant.
- Geliyorum Yoldaş Teğmen.
Comrade Lieutenant, they snuck into the car.
Yoldaş Teğmen, vagona saklanmışlar.
To Georgievsk, Comrade Lieutenant.
Georgievsk'e Yoldaş Teğmen.
Well, Comrade Lieutenant, it's sort of canned meat.
Eee, Yoldaş Teğmen, konserve et.
- ( ln Russian ) Comrade Lieutenant!
- Yoldaş Teğmen!
Comrade Lieutenant Rozanov, I don't need your advice.
Yoldaş Teğmen Rozanov, Uyarına ihtiyacım yok.
Comrade Lieutenant, wait.
Yoldaş Teğmen, dur.
- Yes, Comrade Lieutenant.
- Evet, Yoldaş Teğmen.
( ln Russian ) Comrade Lieutenant Rozanov, welcome aboard!
Yoldaş Teğmen Rozanov, tekneye hoş geldin!
Comrade Lieutenant, get all crew on board immediately.
Yoldaş Teğmen, tüm mürettebatı hemen gemiye al.
Let them have their fun, Comrade Lieutenant.
Onları eğlendirelim, Yoldaş Teğmen.
- He's washing, Comrade Lieutenant.
- Yıkanıyor, Yoldaş Teğmen..
Comrade Lieutenant!
Yoldaş Teğmen!
Compliments can wait, Comrade Lieutenant.
İltifatlar bekleyebilir, Yoldaş Teğmen.
No, Comrade Lieutenant, Ill stay at my post two more hours.
Hayır, Yoldaş Teğmen, ben iki saat daha kalacağım.
- I think so, Comrade Lieutenant.
- Öyle sanırım, Yoldaş Komutan.
Comrade Lieutenant, there's a wounded scout here.
Yoldaş Teğmen, burada yaralı bir izci var.
Comrade Lieutenant, the tanks are coming!
Yoldaş Teğmen, tanklar geliyor!
There's not enough room to turn it, Comrade Lieutenant!
Burada çalışmak için yeterli yer yok, Yoldaş Teğmen!
Comrade Lieutenant, Please, if anything, tell my mother that I was reported missing.
Yoldaş Teğmen, lütfen, eğer bir şey olursa, anneme söyleme, raporuna kayıp olarak yaz.
You should've sent me, Comrade Lieutenant.
Beni göndermeniz gerekirdi, Yoldaş Komutan.
A good shot, Comrade Lieutenant! The bull's-eye!
İyi atış, Yoldaş Teğmen!
Comrade Lieutenant will accompany you.
Yoldaş Teğmen size eşlik edecek.
Get lost, or I'll slaughter you! I'll wipe my ass with you, Comrade Lieutenant!
Seninle ancak kıçımı silerim ben yoldaş teğmen!
Comrade Lieutenant, something's happening on the balcony on the second floor in the border zone.
Başkomiserim, efendim, üçüncü katın balkonunda bir olay var! Sınır bölgesinde bir kalabalıklaşma var!
Comrade Lieutenant, you hear?
Teğmen, sen yaz?
- No trace, comrade Lieutenant.
- Bir şey bulunamadı Yoldaş Teğmen.
- No trace, comrade Lieutenant.
- Bir şey bulunamadı.
Comrade Lieutenant the unit is ready for act'ion!
Yoldaş Teğmen, birlik harekete hazırdır.
Comrade Lieutenant, for your journey!
Yoldaş Teğmen, seyahatinize!
Good luck, Comrade Lieutenant!
İyi şanslar, Yoldaş Teğmen!
Comrade Lieutenant, you can see the state of the road!
Yoldaş Teğmen, yolun durumunu görüyorsunuz!
Comrade lieutenant, "first" will be talking to you.
Yoldaş teğmen, "lider" sizinle konuşacak.
Good afternoon, comrade lieutenant.
Tünaydın, yoldaş teğmen.
Comrade Lieutenant, I am private Vorobiev.
Yoldaş teğmen, Ben er Vorobiev.
Comrade Senior Lieutenant!
Yoldaş üsteğmen!
Comrade Colonel, Senior Lieutenant Galtsev reporting.
Yoldaş Albay, üsteğmen Galtsev rapor eder.
Yes, Comrade Senior Lieutenant!
Emredersin yoldaş üsteğmen!
Thank you, Comrade Senior Lieutenant.
Sağ ol yoldaş üsteğmen.
Yes, Comrade Senior Lieutenant.
Emredersin, yoldaş üsteğmen.
Comrade Senior Lieutenant, the gunners gave me a record.
Yoldaş üsteğmen, topçular bana bir plak verdi.
May I come in, Comrade Senior Lieutenant?
Girebilir miyim, yoldaş üsteğmen?
Comrade First Lieutenant?
Üsteğmen yoldaş?
Esteemed Lieutenant Colonel Eichbaum, dear comrade, I here by give approval for special treatment for the following persons
Sayın Yarbay Eichbaum, sevgili arkadaşım, Bu vesile ile aşağıda ismi geçen kişiler için özel muameleyi onaylıyorum.
- Nothing, comrade Lieutenant.
- Bir şey bulunamadı. - Bir şey bulunamadı.
Comrade Junior Lieutenant, may I...
Yoldaş Asteğmen, ben...
Comrade Junior Lieutenant, they're our fighter planes.
Yoldaş Asteğmen, Onlar bizim savaş uçaklarımız
Comrade Junior Lieutenant, can I go to the toilet?
Yoldaş Asteğmen, Tuvalete gidebilir miyim?
Comrade Junior Lieutenant, have you got some paper?
Yoldaş Asteğmen, kağıtları aldınız mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]