English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ L ] / Lieutenant colonel

Lieutenant colonel traducir turco

394 traducción paralela
Lieutenant colonel, raising a regiment of cavalry at Fort Lincoln.
Lincoln Kalesi süvari alayı komutanı olarak.
Where is the lieutenant colonel?
Yarbay nerede? - Uyuyor.
- Call the lieutenant colonel.
- Yarbayı çağırın dedim!
Call the lieutenant colonel.
Yarbayı çağırın.
Quiet, fellows. Jimmy Doolittle's down here and he's a Lieutenant Colonel now.
Jimmy Doolittle biraz önce geldi ve o bir Yarbay artık.
Let's have Eyes of Texas for Lieutenant Colonel Jimmy Doolittle.
Yarbay Jimmy Doolittle için Teksasın Gözleri'ni söyleyelim, haydi!
Gentlemen, Lieutenant Colonel Doolittle.
Beyler Yarbay Jimmy Doolittle.
At La Guardia, we find a welcoming committee with a lieutenant colonel from Public Relations, not the Medical Corps.
La Guardia'da bir karşılama komitesi ve Sıhhiyeden değil, Halkla İlişkilerden bir yarbay vardı.
I'm paid in the rank of lieutenant colonel.
Yarbay maaşı alıyorum.
Lieutenant Colonel Owen Thursday is hereby relieved of his present duties and will proceed to Fort Apache, territory of Arizona and upon arrival assume command of that post.
Albay Owen Thursday mevcut görevlerini devredip Arizona'daki Apache Kalesi'ne gidip oranın komutasını üstlenecektir.
Chief of scouts, with a rank of lieutenant colonel.
İzcilerin şefi, Albaylık rütbesi ile.
At the time of my capture, I was a lieutenant colonel in the Indian army.
Esir alındığım zaman Hindistan ordusunda yarbaydım.
John Hudson, Lieutenant Colonel, U.S. Cavalry. "
Süvari Yarbay John Hudson. "
You'll assume the temporary rank of lieutenant colonel.
Albay White'ın da tavsiyesiyle size taburun komutanlığını veriyorum.
I am a lieutenant colonel! I demand to be treated accordingly!
Albay...
How did you find out I made lieutenant colonel?
Albay olduğumu nasıl öğrendin?
He's a lieutenant colonel, and you're just a lousy lieutenant.
Adam koca bir Albay, sen basit bir Teğmensin.
Except that Lieutenant Colonel Alexander Timmer didn't happen to go there.
Sadece Yarbay Alexander Timmer oraya gitmedi.
Did you hear about the return of CaseyJones... starring Lieutenant Colonel Moncavage and, uh, six assorted Orientals?
Casey Jones'un dönüşünü duydun mu? Başrolde Albay Moncavage ve altı Uzakdoğulu var. Evet duydum.
"Received by the Lieutenant Colonel"
"Yarbay tarafından alınmıştır."
Afterwards, with the Lieutenant Colonel.
Hayır. Daha sonra Yarbay'la döneceğim.
Heil Hitler, Lieutenant Colonel.
Yaşasın Hitler, Yarbay.
A lieutenant colonel.
Yarbay.
- Lieutenant colonel, actually.
- Albay mısınız? - Yarbay da diyebilirsiniz.
Deliver this to Lieutenant Colonel Ramírez.
Hoşçakalın! - İşte al. Bunu yarbay Ramírez'e ver.
lieutenant colonel.
Albay.
I just made you lieutenant colonel for the period of the raid.
Seni az önce yarbay yaptım. Baskın süresince geçerli.
You've been promoted to lieutenant colonel.
Yarbay'a terfi ettin.
But you keep on this way, you're gonna retire a Lieutenant Colonel.
Ama böyle devam edersen, emekli bir yarbay olacaksın.
Warren Hayes, lieutenant colonel, United States Air Force, serial number FV1910453.
Warren Hayes, ABD Hava Kuvvetleri'nde yarbayım sicil numaram FV1910453.
– I'm a lieutenant colonel.
- Ben Yarbayım. Doğru mu?
General, this is Lieutenant Colonel Codman.
General, Yarbay Codman ile tanışın.
Where's our air support, Lieutenant Colonel?
Bizim hava desteği nerede, Yarbay.?
Robert Bain, Special Forces lieutenant colonel.
Robert Bain, Albay Enerji ile ilgili.
All I know is, I heard Lieutenant Lussan shouting at the Colonel.
Tek bildiğim Teğmen Lussan'ın Albay'a bağırdığı.
Lieutenant Lussan came out of Colonel Hassel's study.
Teğmen Lussan Albay'ın çalışma odasından çıktı.
- Lieutenant colonel.
- Yarbay.
I fell straight onto a lieutenant-colonel.
Bir yarbayın tepesine düştüm.
I guess Mr. Lieutenant-Colonel Ed Cantrell lost his big chance, huh?
Yarbay Ed Cantrell büyük şansını elden kaçırdı galiba, değil mi?
"Lieutenant-Colonel Timmer volunteered to cross the Channel with the Canadians."
Yarbay Timmer Kanadalılarla kanalı geçmek için gönüllü oldu. "
- He doesn't wanna talk to you, that's all. It's nothing in regulations says that the colonel has to talk to four-bit lieutenant!
Yönetmelikte albayın yarım dolarlık bir teğmenle konuşma zorunluluğu yok.
All of us saw, the Lieutenant, the Colonel, everybody.
Hepimiz gördük Teğmen, albay, herkes!
Comrade Colonel, Senior Lieutenant Galtsev reporting.
Yoldaş Albay, üsteğmen Galtsev rapor eder.
This one wore civilian clothes, but his staff was uniformed, varying from a full colonel to a first lieutenant.
Buradaki ise sivil giyimliydi, ama adamları üniformalıydı Albaydan asteğmene kadar. Üzerlerinde siyasi işaretler vardı.
Handsome colonel meets willing WAC lieutenant on leave in London.
Yakışıklı Albay Londra'da iznindeyken kuyruk sallayan Kadın Kolordu teğmeni ile tanışır.
colonel Ryan, Major Fincham, Captain Stein and Costanzo, Lieutenant Orde - the front car.
Ryan, Binbaşı Fincham, Yüzbaşı Stein ve Costanzo, Teğmen Orde - öndeki vagona.
- Colonel General, may I present Lieutenant Special Services, Franz Grauman.
- General, size özel hizmetlerden Teğmen Franz Graumann'ı takdim etmek isterim.
Let me remind you, Major, that I'm a colonel in the SS... and not a lieutenant whom you can frighten with your threats!
Unutmayın binbaşı, ben SS albayıyım... tehditlerinizle korkutabileceğiniz bir teğmen değilim!
My colonel, my lieutenant-colonel and my general all took the stand and said, "He didn't desert."
Albayım, yarbayım ve generalim hepsi kürsüye geçtiler ve "O firar etmedi." dediler.
This is Colonel D? z... and Lieutenant Arroyo.
Bunlar Albay Díaz ve Teğmen Arroyo.
Lieutenant, you should tell your colleagues that they have yet to show any link between Colonel Dutton and myself, something that would prove that we actually met on that day.
Teğmen, meslektaşlarınıza söyleyin Albay Dutton ve benim aramda bir ilişki olduğunu kanıtlamaları gerekir. O gün fiilen onunla buluştuğumuzu kanıtlayacak bir şey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]