Cover it up traducir turco
1,028 traducción paralela
They trumped up A murder charge To cover it up.
Örtbas etmek için de bir cinayet davası uydurdular.
To claim I executed witnesses to cover it up is outrageous slander.
Benim bunu örtbas ettiğimi söylemek, çirkin bir iftiradır.
It seems like half the city is trying to cover it up, which is fine by me. - - But I goddam near lost my nose.
Sanki sehrin yars bunu örtbas etmeye çalsyor ki bana ne, ama neredeyse burnumu kaybettim.
He found out they were dumping water and trying to cover it up.
Mulwray birilerinin su çektigini ve bunu örtbas ettiklerini ögrendi.
He covered his eyes : "Out of the question " I'm not interested in your vagina, cover it up "
Gözlerini kapadı : "Düşünme bile, senin vajinanla ilgilenmiyorum, kapat onu."
- All right, cover it up.
Sen de bu yüzden oradasın.
Where the hell is my groin, is it dirty, do you cover it up?
Kasığım nerede benim? Ayıp bir şey mi?
It's hard to cover it up.
Bunu saklamak çok zor.
It's hard to cover it up.
Bunu gizlemek çok zor.
- It's hard to cover it up.
- Bunu gizlemek çok zor.
It is very hard to cover it up!
Bunu gizlemek çok çok zor.
Men cover it up.
Erkekler gizler.
And if I drop the uranium ore into the canister, which absorbs the radiation, and cover it up I then find the count-rate goes down substantially but it doesn't go down to zero.
Eğer uranyum madenini içine bırakırsam kurşun teneke, radyasyonu absorbe edecek ve çevreleyecektir. Tekrar baktığımda okunan değerin büyük ölçüde düştüğünü görüyorum. Fakat sıfır değerine inmiyor
And to cover it up, they all say the same thing : "OK, rinse."
Bunu saklamak için de hemen, tükürmenizi söylerler.
- Why are you always trying to cover it up?
- Neden hep onu saklamaya çalışıyorsun?
Better try to cover it up first.
Üzerini örtsek iyi olur.
/ I'll cover it up with make-up.
- Makyajla saklarım.
Why don't we just cover it up?
Neden sadece örtmüyoruz?
- They tried to cover it up?
- Saklamaya mı çalıştılar?
Good guys like you cover it up so bad guys are safe.
Senin gibi iyi adamlar bunu örtbas ederler ki kötü adamlar güvende olsun.
Maybe I did it to cover up for you.
- Belki seni korumak için yaptım.
They buy you a half-million pound lab and stick you in it... with a bunch of birds wearing skirts just long enough... to cover their parking meters... and what do you come up with?
Yarım milyon pound'luk laboratuar alıyorlar içine sizi koyuyorlar, Park sayaçlarını örtecek kadar, Yeterince uzun etek giyen.. bir sürü kuş var sizin gibi..
- l've been reading about it. lt's a cover-up.
- Bunu araştırdım. Bu sadece dış görünüş.
It looks like we're going to get a little bit of rain, so you better cover up.
Görünüşe göre biraz yağmur alacağız, örtünseniz iyi olur.
There is a bureaucratic tendency to cover up mistakes, but I got no reason to think any governmental agency was in on it.
Yanlış kapatmaya yönelik bürokratik bir eğilim vardır ama bir devlet mercisinin bu işin içinde olduğunu düşünmem için bir neden yok.
Why is it that when I come in here with you, I cover myself up, but normally I don't bother?
Neden buraya geldiğimizde, senin yanında çıplak kalamıyorum normalde hiç kimseden çekinmezken?
It's the key to the whole cover-up!
Tüm bu örtbasın kilit noktası bu!
You have nothing to do with the whole thing. The kid made it a point to cover up his home life.
Şunu da unutma ki üçük Leclou evinde olanların ortya çıkmaması için büyük güç sarfetti.
Blow it up. Cover me, He Hongfa.
Patlama, beni koru He Hongfa.
It was just to cover up his involvement in the Metropolitan Gallery scandal.
Bu sırf Metropolitan Galerisindeki skandalla ilişkisini ört-pas etmek içindi.
How about "it's looking like a cover-up"?
Bu bir örtbas olayı gibi görünüyor.
We can cover that up and then we drive it into the airlock and zap it into outer space.
Onu kapatır, hava geçirmez kapıya sürükler ve oradan da uzaya fırlatırız.
What is it about his background that they're trying to cover up?
Geçm ¡ s ¡ nde ne var da üstünü örtmeye çalisiyorlar acaba?
- It is not a cover-up.
- Olayı örtbas etmiyoruz.
It means that they put you in the ground and they cover you up.
Seni toprağa koyarlar ve üstünü örterler.
I'm afraid it's not easy now to cover up your stay here
yoksa bu durumda büyük şüphe çekeriz!
This entire circus, she has invented it to cover up what every little girl does.
Tüm bu curcunayı her küçük kızın yaptığı gibi gizlemek için yarattı.
She'd buy day-old bread, then toast it to cover up.
Gidip bayat ekmek alırdı ve onları kızartırdı.
Cover it up.
Örtün üstünü.
He blows it up, I cover it with a camera and the folks back home hate him for it.
O havaya uçurur, ben kameraya çekerdim halk da ondan nefret ederdi.
Cover this up. It's like the breast of a dog to scrub for the customer.
Müşteri bunu köpek göğsü gibi görür.
Besides, i think when you see a guy with his hair swooped over, you know he's doing it to cover up something.
bunun yanında, nezaman saçını arkadan öne doğru tarayan birini görsem, bazı şeylari gizlemek için yaptıklarını düşünürüm.
- It's a cover-up.
Sadece göz boyuyordu.
Cover up, it's cold.
Hava serin, terin sogumasin.
This, it's a cover-up.
Bu... Bunlar.
It's a cover-up for slavery.
Bu sadece kölelik için bir kılıf.
It's a cover up.
Değil. Taklit.
It must not have been very easy to cover up.
Bunu atlatmak senin için çok zor olmuştur.
We think it was to cover something up.
Belki de onu bir şeyi örtbas etmek için öldürdüler.
We can use it to cover up the windows.
Pencereleri kapatmak için kullanırız.
Just cover it all up. Board it.
Ahşapla kapla.
uptight 38
upsy 47
uppercut 41
upstate 42
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
upside down 57
upsy 47
uppercut 41
upstate 42
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
upside down 57
up top 130
up to you 126
up against the wall 84
up and at' em 72
up call 187
up guy 119
up north 49
up the stairs 74
up we go 50
up now 50
up to you 126
up against the wall 84
up and at' em 72
up call 187
up guy 119
up north 49
up the stairs 74
up we go 50
up now 50