English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ D ] / Dead and

Dead and traducir turco

21,192 traducción paralela
You could be dead and buried 100 years and people could still hear what you sounded like.
100 sene önce ölsen de insanlar sesinin nasıl olduğunu yine de duyabilir.
In all your years of dealing with the dead and the dying and the bereaved... have you ever seen anything that you could not explain?
Bunca senedir ölüyle, ölümle ve sevdiğini kaybeden insanlarla muhatapsın. - Açıklama getiremediğin olaylar hiç olmadı mı?
In all your years of dealing with the dead and the dying and the bereaved, have you ever seen anything that you could not explain?
Bunca senedir ölüyle, ölümle ve sevdiğini kaybeden insanlarla muhatapsın. - Açıklama getiremediğin olaylar hiç olmadı mı?
God help me, I see the dead and I have to understand why this is happening!
Tanrı şahidim olsun ki ölüleri görüyorum. Bunun neden olduğunu anlamak zorundayım.
I've been alive and dead and then alive again.
Yaşadım, öldüm ve sonra tekrar dirildim.
However, just because I need your help, it doesn't mean I don't think of you as nothing more than an infidel that I'd rather see dead and buried in the sand.
Ayrıca yardımına ihtiyacımın olması, seni toprağın altında gömülü ölü bir kafir olarak görmeyi isteyeceğim gerçeğini değiştirmiyor.
Dead kid's birth date and Westerfeld's are a match?
Ölen çocuğun doğum tarihiyle Westerfeld'inki eşleşiyor mu?
One thing I learned in Khe Sanh... don't fall down and play dead.
- Khe Sanh'ta öğrendiğim bir şey varsa yere yatıp ölü numarası yapmaman gerektiğidir.
Then again, with the bug in my office and Gene and now Martha... I'm pretty much dead already.
Ama yine de ofisimdeki böcek Gene, bir de şimdi üstüne Martha olunca zaten halihazırda ölü sayılırım.
And if you were to stop me... if I were to turn up dead or simply disappear... a letter will be delivered outlining your dealings with Duke Boinel.
Beni durdurursan ölürsem ya da kaybolursam senin Dük Boinel ile olan anlaşmanı açığa çıkaracak mektup yollanacak.
If you trail them and get made, they're dead, pal.
Onları takip eder ve yakalarsan, adamların öldü demektir dostum.
And now that Emma's dead, that new job is yours for the taking.
Şimdi Emma öldüğüne göre yeni iş seni bekler.
Got three dead : two hospital staff and one patient.
Üç ceset ; ikisi hastane personeli, biri hasta.
They sort of serve the same purpose in the ecosystem as, like, vultures, providing clean-up and recycling of dead bodies, which, in turn, prevents the spread of plague and pestilence.
Akbabalar gibi ekosisteme yardım ediyorlar. Temizlik ve leşlerin geri dönüşümünü sağlıyorlar. Bu da karşılığında veda ve salgın hastalıkların yayılmasını engelliyor.
Body temperature and state of rigor indicates that he's been dead 7 to 8 hours.
Vücut ısısına ve katılaşma durumuna göre 7-8 saat önce ölmüş.
Well, he may have gotten sloppy and assumed she was dead.
Dikkatsiz davranıp öldüğünü sanmış olabilir.
Well, the unsub must have thought she bled out and left her for dead.
Şüpheli kan kaybından öldüğünü sanıp onu bırakmış olmalı.
We'll do this for Colin, but when you turn off that ventilator, my son is dead, and I don't want to know anything else.
Bunu Colin için yapacağız ama solunum cihazını kapattığınızda oğlum ölecek. Başka hiçbir şey bilmek istemiyorum.
And her friend was dead.
Üstelik arkadaşı da ölmüş.
Right, you're dead certain you're right and won't listen to reason.
Yani haklı olduğuna eminsin ve hiçbir şey duymayacak mısın?
Okay, well, what about Mary, uh, seeing her dead husband and her son?
Tamam peki Mary'nin gördüğü ölü kocası ve oğlu?
And the kicker is... Sam's not dead.
Ayrıca Sam ölmedi.
And don't leave out the part about the dead girl and the dead fella.
Ve ölü kadın ile ölü adamın olduğu kısmı da atlamayın.
You and your girl follow him to work to talk him out of it, and now he's dead.
Sen ve kız arkadaşın onu vazgeçirmek için işyerine kadar takip ettiniz ve adam öldü.
And so I showed up here one night and she was sitting in that stool, again, with my best friend kissing her, and I just shot them both dead.
Bir gece buraya geldim ve gene o taburede oturuyordu. En yakın arkadaşım onu öpüyordu. İkisini de vurdum öldürdüm.
I'm laying awake in bed and I get this cold chill over me and I just knew you were dead.
Gözüm açık yatakta yatıyorum ve vücudumu bir ürperti kapladı ve o an öldüğünü biliyordum.
I am the resurrection and the life, saith the Lord. He that believeth in me, though he were dead, yet shall he live.
Kıyamet ve hayat benim bana iman eden ölmüş olsa da yaşar.
I'm sorry I can't help you. But I'm glad it's only dead fish you've seen. And not dead people.
Sana yardım edemediğim için özür dilerim fakat ölü insanlar değil de ölü balıklar gördüğüne sevindim.
And the dead are dead.
Ölüler de unutuldu.
Do you believe all this is the work of ghosts and the dead?
Olanların hayaletler ve ölümle ilgisi olduğuna inanıyor musunuz?
Now, for those of you who will not be dead within 20 minutes of exposure to the elements, have your storm gear ready and available to you.
20 dakika doğaya maruz kalınca ölmeyecek olanlarınızsa fırtına ekipmanlarını hazır etsinler.
- And some of them are dead.
- Ve bir kısmı da ölü. - Öyle mi?
Hang on to your sheet music and knock'em dead.
Partisyonunuzu kaybetmeyin ve canlarına okuyun.
And when I am dead, whoever has the most right shall succeed me.
Öldüğüm zaman en çok başarıya sahip olan kişi her kimse o olacak.
Mr. Cardelini is the first death we've had in a week, and I need someone dead to demonstrate on for my interns. Okay?
Bay Cardelini bir haftadan beri ölen ilk kişi ve intörnlerime ders vermek için ölü birine ihtiyacım var.
What... what if I put her through all this and I'm still dead?
Ya bunları onun başına sarıp yine de ölü olmayacak mıyım?
There's gonna be an announcement, and I don't know any details, but... Gaad is dead.
Yakında duyuracaklar, ayrıntılarını bilmiyorum ama Gaad ölmüş.
- The Darkspore wants to be whole, and all the heroes put together, the living and the dead ones, couldn't keep it apart now.
Darkspore bütün olmak istiyor, ve tüm kahramanlar, araya Yaşam ve ölü olanlar, bunu şimdi ayrı tutamadı.
- There are no cheaters, only the victors and the dead.
Hiçbir dolandırıcı, sadece galipler ve ölü vardır.
What's the world coming to when you can't kill a man and be sure he'll stay dead?
Dünya bir adam öldüremem zaman ne geliyor ve ölmüş kalacağım emin olun?
Three people are dead following a shootout and a horrific accident on Interstate 30 today.
Otoyolda gerçekleşen korkunç kaza ve silahlı çatışma sonrasında üç kişi öldü. Bugün 30. Olayın düşman çeteler ve uyuşturucu kartelleriyle bağlantısı olabileceği söyleniyor.
You can't, but if you don't, this woman and her son will be dead.
- Güvenemezsin. Ama güvenmezsen, bu kadın ve oğlu ölecekler.
I'm here because your man made a deal with my brothers, and now they're dead.
Buradayım çünkü adamlarınız kardeşlerimle iş yaptı. Ve kardeşlerim öldü.
He had an axe in his hand, and he wanted to kill me! Yeah, well, are you dead?
- Elinde balta vardı, beni öldürmek istedi.
And once she's dead, you're gonna bring me her gun.
Kız öldüğündeyse bana silahını getireceksin.
Shorty's dead, Revenants can body snatch people, and we don't know how to ID them.
Shorty öldü. Hortlaklar insanların bedenine sızıyor ve nasıl tespit edeceğimizi bilmiyoruz.
You're getting off on this, but I got nothin', and half of me that's dead, it's still fuckin'dead.
Sen boşalıyorsun ancak ben hiçbir şey hissetmiyorum ve vücudumun yarısı ölü, hâlâ ölüyüm ben!
Raise the dead, and you never know what you raise.
Ölüyü dirilteceksin ve neyi dirilttiğini asla bilemeyeceksin.
And to add insult to injury, it says there that you're supposed to be dead.
Ve hataya hakaret de eklemek için, orada ölü olduğun da yazıyor.
[Michael] Picture a forest fire... and stepping into it after the flames have died down, and there's some dead animals around, and they probably tasted better than raw meat.
Bir orman yangınını düşünün. Ve alevler sönünce oraya gidip ölü hayvanlar buluyorsunuz. Ve herhalde tadı çiğ etten çok daha iyiydi.
I think we should all deal with the fact that when you're eating meat, you're eating a dead animal, and it is... it's consequential.
Bence hepimiz, et yediğimizde ölü bir hayvan yediğimizi kabullenmeliyiz. Bunlar birbiriyle bağlantılı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]