English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ D ] / Deserved it

Deserved it traducir turco

1,258 traducción paralela
He deserved it.
Hak etmişti.
He deserved it.
Haketmişti.
I deserved it.
Bunu hak ettim.
You deserved it. - No, I didn't.
- Hayır, hak etmemiştim.
Her believing in me, me believing that I actually deserved it.
Bana inanıyordu, ben de bunu hak ettiğime inanıyordum.
- But he deserved it.
- O haketti ama.
He deserved it.
- Haketmişti.
Sounds like you deserved it, fudgehead.
Bunu hak etmişsin, soslu kafa.
If we deserved it. We?
Hak ettiğimizde.
- You deserved it.
- Bunu hak ettin.
You deserved it, you filthy, whoring, stinking slag!
Bunu hakettin, seni aşağılık kokuşmuş kaltak!
HE DESERVED IT.
Hak etti.
If anyone ever deserved it.
Kesinlikle hak etmişti.
They deserved it, didn't they? After what they'd been through.
Bütün o yaşadıklarından sonra bunu hak ettiler.
Ah, probably deserved it anyway.
Her neyse, muhtemelen dayağı hak etmiştir zaten.
And the cops told me to my face that she deserved it!
Ve polisler suratıma karşı bunu hak ettiğini söylediler.
That he deserved it.
Hakettiğini..
Don Paco deserved it.
Don Paco bunu hak etti.
They deserved it.
Hak etmişlerdi.
- She deserved it. You wanted to show her who was boss.
- Bunu haketmişti.
Well, you deserved it.
Fazlasıyla hak ettin.
- You deserved it.
- Hak etmiştin.
And how soon before we deserved it?
Ve biz ne kadar yakında hakedecektik?
- You still deserved it.
- Yine de bunu hakettin.
Because you deserved it, bitch!
Çünkü hak etmiştin, sürtük!
It's all right. I deserved it.
Ziyanı yok. Hak etmiştim.
Now maybe you think he deserved it because he killed that kid and he burned your church.
Belki siz, o çocuğu öldürdüğünü ve kilisenizi yaktığı için onun bunu hak ettiğini düşünebilirsiniz.
- Yeah, he deserved it, though.
- Evet, bunu hakketti.
He deserved it.
Evet, hakketti.
But I deserved it,
Ama bunu hakettim!
He deserved it.
O bunu hak etti.
You deserved it.
Bunu hak ettin.
She deserved it.
Hak etmişti.
France is vanquished but perhaps she deserved it for her laxity.
- Fransa yenildi. - Fakat belki Bordeaux'da bazı şeyleri kolaylaştırabileceğiz.
He deserved it anyway, he's always at me.
Zaten hak etmişti, her zaman bana da yapardı.
It's not because you deserved it.
Sen bunu hiç hak etmedin.
You deserved it, Louis.
- Birkaç küçük deneme yaptığım doğru.
I think he deserved it.
Bence hakediyor.
I want people to say I deserved it.
İnsanların benim hak ettiğimi söylemesini isterim.
Besides, it's Halloween, the one time that supernatural threats give it a well-deserved rest.
Ayrıca, Cadılar Bayramındayız, Bütün doğaüstü tehditlerin kendilerini dinlenmeye çektikleri tek gün.
I knew the papers would add it to the story and make him seem all sleazy, and he deserved better than that.
Gazeteler hikâyeyi abartıp, onu pis bir çapkın gibi göstereceklerdi. O bunları hak etmedi.
When I saw it was Marchek, I figured he got what he deserved.
Ölenin Marchek olduğunu görünce "Hak ettiğini buldu." dedim.
The bitch deserved it.
Ama o kaltak bunu haketti.
AND IT WAS SO DESERVED. EMMETT...
Emmett...
- It would seem his fate is well deserved.
- Kaderini hak etmiş gibi görünüyor.
If anyone deserved to go there, it was her.
Eğer oraya gitmeyi haketmiş biri varsa, o da Emily'dir.
Maybe he deserved it.
Belki de bunu haketmiştir.
It's deeply sad, Because i know one little girl who deserved better.
Gerçekten üzücü çünkü daha iyisini hak eden küçük bir kız tanıyorum.
- It deserved to win.
Kazanmak sizin hakkınızdı.
Only thing I know is Nicole asked for it, and she got what she deserved.
Bildiğim tek şey Nicole kendi kaşındı ve layığını buldu.
He said if my dad hit us, it was because we were bad and we deserved to be punished.
Bizim kötü olduğumuz için babamın bizi dövdüğünü söyledi, cezalandırılmayı hak ediyormuşuz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]