English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ D ] / Dish

Dish traducir turco

3,177 traducción paralela
Now, open your dish.
Şimdi, tabağını aç.
I'm just so tired of being stuck with my mom and freaking coach, or in my dad's petri dish of a hotel room.
Annemle deli koçun ve babamın dağınık otel odası arasında kalmaktan bıktım.
This is the best cottage cheese dish I've ever eaten!
Yediğim en iyi süsme peynir!
We were served a native dish of tripe, which I cannot abide. But I ate it anyway, to keep the peace.
Yerel bir işkembe yemeği geldi ki buna katlanamam ama yine de yedim.
The dish is like pork mince risotto.
Kıymalı Risotto gibi bir yemek olacak.
If you put a good wine in the dish, you can take it out as well.
Eğer yemeğin içerisine güzel bir şarap koymuşsan aynı zamanda onu içebilirsin
This dish here is for you and all the chaps that were transporting the Madonna.
Bu senin ve Madonna'yı taşıyan tüm arkadaşlar için.
This dish is not very slimming, but at least it is proper food.
Bu pek de kilo aldırmayan bir şey değil, ama en azından sağlıklı.
The setup shows a hippocampal slice - - the part of the brain that's associated with learning and memory - - in a little dish, essentially.
Program bir hippokampal kesiti gösteriyor. Bu kesimdeki ufak parça temelde öğrenme ve hafızayı denetler.
Well, alright,... let you all take a look like if it's a side dish
Peki madem... Yemek yerken görmek istiyorsanız keyfiniz bilir.
How's your hot dish, hot dish?
Yemek nasıl gidiyor, şekerparem? Paul, geri çekil.
Back behind the dish, Cal.
Kale arkasına geç, Cal.
- We're not going to dish out the dirt.
- Buna alet olmayacağız.
Ah, it's cobbled together from dish towels, couple of old pot holders.
Kurulama bezlerini ve birkaç tane eskimiş fırın eldivenini birleştirerek yaptım.
You think I am some he-doll meat puppet who will take any crap you dish out because you're "the artist"?
Sanatçısın diye beni istediğini yapabileceğin etten kukla mı sandın sen?
- Revenge is a dish best served cold, so enjoy your cold revenge dish.
İntikam soğuk yenen bir yemektir. Soğuk intikam yemeğinin tadını çıkar.
Wife used to beat her up when she dropped a dish.
Kadın, tabak kırdığında döverdi onu.
And I'd like some, uh, pepper in my bisque. They say vengeance is a dish...
Çorbamda biraz biber istiyorum.
That's very expensive. You tell us who brought you that watch, or you're gonna be polishing silver in the prison dish pit.
Yoksa hapishane bulaşıkhanesinde gümüş parlatırsın.
I personally found them entertaining, but he was concerned they'd chomp the entire petri dish, so he locked them away.
Şahsen ben onları eğlenceli bulmuştum ama o herkesi yok edeceklerinden endişelendi ve onları kilitledi.
Well, that means that every storefront in town has got a ghost satellite dish.
Yani kasabadaki tüm evlerde hayalet anteni var.
He learned to make this lamb biryani dish to impress me when we were first dating.
İlk buluşmamızda beni etkilemek için Bu kuzuyu yapmayı öğrenmişti.
Ah Tao, miss you your stuffed duck dish!
Ah Tao, doldurulmuş ördeğini özledik seni de özledim.
Dish. - Dish.
Karımdan önce duymaya bayılıyorum.
I'll make you the best dish ever
Sana en güzel yemeği yapacağım.
I remember she had this Libyan dish- - liver and raisins.
Libyalı bir yemek- - kuru üzümlü ciğer yapılan.
What dish is this?
Bu ne yemeği?
Name a dish, I'll make it for you.
Bir yemek söyleyin, sizin için pişireyim.
You gotta love any dish that recommends the wearing of a bib.
Önlük takmayı gerektiren her yemeği sevmek gerek.
It's a veritable petri dish.
Aynı bakteri üreme kabına benziyor.
Well, he left his dish on the counter.
Tabağını tezgahın üzerinde bıraktı.
I'm gonna need that Pyrex dish back.
O kutuya fırınımda tekrar ihtiyacım olacak.
Is this a satellite dish?
Uydu çanağı mı?
So are you having any luck with this satellite dish?
Senin uydu çanağından bir şey çıktı mı?
Well, it's not a dish, so my next guess is a flying saucer.
Bu bir çanak değil, bu nedenle diğer tahminime göre uçan daire.
Wait, shouldn't it be some kinda crab dish?
Dur, çorba yerine bit olması gerekmez mi?
Let's just say revenge is a dish best served daily between 11 : 00 and 11 : 05.
Diyebiliriz ki intikam her gün 11 : 00 ve 11 : 05 arası sunulan bir yemektir.
Looks like I'm finally going to have that darling little earthenware asparagus dish I've always wanted.
Sonunda, o çok istedigim sevimli, küçük, toprak kuskonmaz çanagina sahip olacagim.
This restaurant has a signature dessert dish called Heart of the Sea
Bu restoranın "denizin kalbi" adında bir tatlısı varmış.
They've never served me that dish, and I wear indigenous beaded headgear.
Bana bu yemeği hiç getirmediniz, oysa yerel şapkayı takan benim.
They have prepared her a dish from the non-translated page!
Onun yemeğini çevirisi yapılmamış sayfadan hazırladılar!
To buy glue for the broken dish?
Kırık tabak için yapıştırıcı almaya mı?
I saw it when I broke the dish.
Tabağı kırdığımda anladım.
Anyone would dish out on their best friend'cause they weren't feeling good.
Ne de olsa herkes kendini kötü hissedince kankasına böyle yapar.
My school is one great big petri dish.
Okulum bakteri yuvası.
You've got a satellite dish?
Uydu anteniniz mi var?
Place is like a petri dish.
Orası petri kabı gibi.
All right, favorite dish...
- Hayır.
that girl a covered dish. " That is so sweet of you.
- Çok tatlısın.
- Dish.
Dedikodu.
- Nothing much... let me see wow what a dish! What're you up to?
Ne yapıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]