Do the math traducir turco
602 traducción paralela
He couldn't do the math.
İşin matematik hesabını yapamıyordu.
All men are sure it never happened to them and most women have done it, so you do the math.
Erkekler bunun olmadığına emindir ama çoğu kadın bunu yapmıştır. Sen düşün artık.
You can do the math tomorrow.
Yarın matematik çözebilirsin.
Do the math.
Kendin hesapla.
I mean, look... do the math.
Yani bir düşün... hesabını yap.
You do the math.
Hesabı sen yap.
I'm going to do the math.
Ben çalışacağım.
You do the math.
Farkı sen hesapla.
So, what do you say you do the math, h-hand over the gun...
Karar senin, bir düşün. silahını ver...
I tell you what. Why don't I give you the date that I conceived, and you and I can do the math together?
Hamile kaldığım günü söyleyeyim, sonra birlikte hesaplarız.
You do the math.
Denklemi sen çözüver.
He's really sixty-four. I can do the math.
Gerçekte 64 yaşında.
You do the math on this, and we got an ally on that plane.
Bunun üzerindeki hesapları yaparsan, uçakta bir yandaşımız olduğunu anlarsın.
I'll do the math, but I'm not gonna meet with any fuckin'therapist.
Ama terapistle falan görüşmem.
Do the math.
Hesapla.
When we get back... you do the science, I'll do the math.
- Evim de yok. Döndüğümüzde sen bilim kısmı ile ilgilen, ben de matematik kısmı ile.
At thirty or forty thousand feet... Well, you do the math. This...
30 yada 40 bin feet'te... gerisini sen hesapla
I'll do the math, if you don't mind.
Eğer sakıncası yoksa, toplamayı ben yapacağım.
You do the math.
Sen hesapla.
Yeah, I can do the math.
Evet, hesap yapabiliyorum.
Now you do the math - one of him, two of us.
Kakistos bir kişi. Biz ise iki kişiyiz.
My mom got cancer and died, so you do the math.
Annem kanser oldu ve öldü, hesabı siz yapın.
The fact of the matter is Monie McPhee is a wacked out nut and we all know that mental illness is hereditary so you do the math.
Olanlardan dolayı Monie McPhee delirmiştir ve biliyoruz ki zihinsel hastalıklar ırsidir, bu yüzden sende de sorunlar olabilir.
One is found in four in 10,000 people, the other in 25,000. She's got both, so do the math.
Birine 1 0.000'de 4 kişide, diğerine 25.000 kişide 1 kişide rastlanıyor.
You do the math.
bu ders de matematik...
Do the math. wo times.
Matematiğin iyi.
You do the math, asshole!
Açıklasana, piç!
It's... Do the math.
Hesapla.
You do the math, doctor.
Hesabı sen yap.
Do the math.
Kafanı çalıştır.
DO THE MATH.
Gerisini sen düşün.
You don't have to do the math to know that's a buttload of oil!
Eşşek gibi yağ olduğunu anlaman için matematik yapmanız gerekmiyor.
- You do the math.
- Sen hesapla.
I can't do the math.
Matematikten anlamıyorum.
You do the math.
Hesabını sen yap.
- Do the math, motherfucker.
- Göt herif doğru hesapla şunu.
I mean, you do the math.
Hesabını siz yapın yani.
I don't know how you do the math of that, but that's like out of all 50,000 top athletes... since, you know, prehistoric times... brontosaurus and pterodactyls included... he's right there.
Bunu hesabı nasıl yapılır bilemiyorum, ama 50,000 kadar atletin arasında... tarih öncesi çağlardan beri... brontozorlar ve piterodaktiller de dahil... o da var.
So let's do the math.
Öyleyse hesap edelim.
Not if you do the math in your head.
- Hesabı kafanda yaparsan değil.
Phoebe, it's a trap for demons, you do the math.
Phoebe, bu iblisler için bir tuzak bunu hesaba katmalısın.
Okay, let's do the math.
Tamam, hesaplayalım.
Do the math.
Hesabını sen yap.
she called me up to the chalkboard to do math problems.
Beni matematik problemi için tahtaya kaldırdı.
There are some people in this world who assume that you know less than you do because of your name and your complexion but math is the great equalizer.
Bu dünyada bazı insanlar sırf ten renginiz ve isimleriniz yüzünden normalden daha az bilgili olduğunuzu düşünüyor ama matematik bunu eşitleyecek.
It's simple, you just do the math :
Çok basit.
I BELIEVE YOU CAN DO THE MATH.
Şükran günlerini hesap et işte.
Not to demean your math skills, but we should do this the right way.
Hesabına bir diyeceğim yok ama, bu işi doğru yoldan yapsak ya.
That's the kind of math Joey likes to do.
Tam da Joey'nin yapmayı sevdiği şey.
Do the math.
hesabı siz yapın.
You know as well as I do that the math doesn't completely rule me out.
Sen de benim kadar biliyorsun ki matematik beni tamamen bağlamaz.
do they 819
do the best you can 18
do the right thing 102
do the words 17
do the job 17
do the honors 24
do the thing 16
do they know 51
do the 22
do they not 38
do the best you can 18
do the right thing 102
do the words 17
do the job 17
do the honors 24
do the thing 16
do they know 51
do the 22
do they not 38
math 237
mather 22
mathilde 99
mathias 113
mathilda 55
mathieu 131
mathis 71
maths 25
matheson 46
mathison 47
mather 22
mathilde 99
mathias 113
mathilda 55
mathieu 131
mathis 71
maths 25
matheson 46
mathison 47
mathematics 37
mathesar 18
do that 435
do that for me 24
do that again 97
do this for me 68
do this 162
do things 21
mathesar 18
do that 435
do that for me 24
do that again 97
do this for me 68
do this 162
do things 21