English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ D ] / Do this

Do this traducir turco

151,260 traducción paralela
I... I do this.
Bunu yapacağım.
How could you do this?
Bunu nasıl yapabildin?
I don't want to do this.
Bunu yapmak istemiyorum.
- Yeah! - Let's do this.
Hadi bitirelim şu işi.
Because something was telling me to do this.
Çünkü bir şey bana bunu yapmamı söylüyordu.
- Right. Then let's do this! - Yeah?
Yapalım şunu!
All right, then... let's do this.
Pekala, öyleyse yapalım şunu.
Let's do this.
Hadi halledelim şu işi.
That's why we have to do this the hard way.
O yüzden bu işi zor yoldan halletmeliyiz.
I don't know if I can do this, Gideon.
Belli ki bulamamışsınız. - Bu da zaman depremi miydi? - Sanmıyorum.
And second... let's do this.
Bu, Birinci Dünya Savaşı hava silahları için biraz fazla güçlüydü.
But he could do this anytime with guard Ivan.
Ama Ivan ile herhangi bir zamanda yapabilirdi.
I gotta do this alone.
Bunu tek başıma halletmeliyim.
I don't know if I could do this on my own.
Tek başıma başa çıkabilir miyim bilmiyorum.
We can do this.
Başarabiliriz.
You have enemies who would do this?
Bunu yapacak düşmanların var mı?
He didn't do this.
- Bunu o yapmadı.
Prentiss : We know you didn't do this.
- Bunu senin yapmadığını biliyoruz.
( CHUCKLES ) Look, you don't have to do this.
Bakın, bunu yapmak zorunda değilsiniz.
( SIGHS ) I shouldn't do this.
Bunu yapmamalıyım.
Look, Gavin, you do not want to do this.
Bak, Gavin, şirketi almak istemezsin.
All right, what do we call this... girl?
Pekâlâ, neymiş bu... Dişi mi?
Okay, Sully, this is it, let's do it.
Pekâlâ Sully işte bu. Haydi başla. Tamamdır.
Oh, no, man, this is a home, so we-we don't have a green room, but you should do whatever you need to do.
Oh hayır adamım, burası ev yani kulis yok. Fakat neye ihtiyacın varsa yapmalısın.
I asked you for ipecac and this is the best you can do?
Senden ilâç almanı istedim ve senin elinden gelen bu mu?
You already do so much for this family.
Zaten bu aile için çok şey yaptın.
I do not have time for this. No...
Buna ayıracak vaktim yok.
Chip, as easily as i can save you in this world, I can destroy you. And that is exactly what i will do
Chip seni buradan rahatlıkla kurtarabileceğim gibi, sana burayı zindan da edebilirim ki, hemen eve gitmezsen de yapacağım şey bu olacak.
Do you all want To eat this boy because someone gave him something?
Hepiniz bu çocuğu yemek mi istiyorsunuz, birisi ona bir şey verdi diye?
To what do we owe this pleasure?
Bu onuru neye borçluyuz?
Do you have any idea how much this costs?
Bunun ücretinden haberin var mı?
What is this Stone? How can it do as you say?
Nasıl iyileştirebilir?
Come on, you live for this as much as I do.
Sende benim gibi bu iş için yaşıyorsun.
How do we put this thing down so we can get into that crypt?
Tılsımın olduğu bodruma inmek için bu şeyi nasıl etkisizleştirebiliriz?
And you do realize this stone will suck the life out of every man, woman, and child in Sleepy Hollow?
Ve bu taşın Sleepy Hollow'daki her erkek, kadın ve çocuğun hayatını alacağının farkındasın değil mi?
Danny, do you remember this morning when you said I've been "edgy" for the last two months, and if I don't calm down, I'll never make it through the next 11?
Danny, bu sabah bana son iki aydır "sinirli" olduğumu söyledin ya. Sakin olmazsam önümüzdeki 11 ay geçmez demiştin.
Oh! "The do's and don'ts of diaper rash." - This is gonna be fascinating.
"Pişik için yapılması ve yapılmaması gerekenler." Çok eğlenceli olacak.
But all I gotta do is find this chick Amanda who will lead me to my chick.
Şimdi tek yapmam gereken Amanda'yı bulup beni benimkine kavuşturması.
- How do you know all this?
- Tüm bunları nereden biliyorsun?
- Houston, this is "odyssey," do you read me?
Odyssey, burası Houston. Houstan, burası Odyssey, beni duyuyor musunuz?
- do you trust thawne about this, after everything that he's done?
Yaptığı onca şeyden sonra bu konuda Thawne'a güveniyor musun?
Don't do this.
Yapma!
How many times do I have to tell you this, Malcolm?
Öyle yaptığını sanmıyorum.
How do you know all this?
Kendimizle etkileşime girmememiz gerektiğini hatırlatmama gerek var mı?
Yeah, you didn't think that Thawne was actually gonna fall for that fake meeting trick? This is not "The Godfather." Although we do agree with your sentiment.
Kendimizle birlikte zamanda yolculuk etmek şu ankinden kat kat daha büyük bir zaman paradoksu yaratabilir.
Do you have any idea how infuriating it is to know that Merlyn was right? Lucky for you, I still believe in some fates worse than death. Like me destroying the Spear and cementing this reality for all time.
Başıma gelen her şey çektiğim onca acı hepsi bu anla sonuçlandı, değil mi?
This proves that I have nothing to do with Felicia's disappearance.
Bu Felicia'nın kaybolmasıyla ilgim olmadığını kanıtlıyor.
Do you believe this true, Agent Garrett?
Sence de öyle mi Ajan Garrett?
We can do all this in-house.
Burada da DNA dizilim makinemiz var. Her şeyi evde yapabiliriz.
Somehow, I knew to take the best parts of a service as substandard and crappy as HooliChat and make it... ( INHALES SHARPLY ) How do I put this?
Vasatın altındaki ve çer çöp olan, HooliChat gibi hizmetlerin bir şekilde en iyi taraflarını biliyordum ve dedim ki... Bunları nasıl birleştiririm, mükemmel biçimde.
Mr. Monahan, good luck with this whole work-release situation, but I have more important things to do.
Bay Monahan, şu bütün piyasaya sunma işi için kolay gelsin. fakat benim daha önemli işlerim var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]