Don't go outside traducir turco
331 traducción paralela
Don't you know that a girl can break as soon as they go outside?
Polise kaybolduğunu bildirmeyecek misiniz?
Don't ever go outside.
Dışarı çıkayım deme.
Of course you remember the game, you used to play it so often. Now, you go outside and don't come in until we tell you.
Şimdi, dışarı çık ve biz çağırana kadar gelme
Why don't you go outside, Steve, and find some other place down the street?
Neden dışarı çıkıp kendine başka bir mekan bulmuyorsun Steve?
Why don't you go outside and play?
Neden dışarı gidip oynamıyorsun?
Why don't you go outside and walk around? Maybe that'll cool you off.
Dışarı çık ve bir hava al, sinirlerine iyi gelir.
Why don't we go outside and have a cigarette?
Niçin dışarı çıkıp bir sigara yak mıyorsun?
If you're not going to drink anymore, why don't you go on outside and get things over with?
Eğer daha fazla içmeyecekseniz niye dışarıya çıkıp şu işi bitirmiyorsunuz?
Benny, why don't you go outside and wait for me in the car?
Benny, niçin dışarı çıkıp, arabada beni beklemiyorsun?
Why don't you go outside and play?
Neden dışarı çıkıp oyun oyamıyorsun?
Why don't you go on outside and play, baby.
Neden dışarı çıkıp oynamıyorsun bebeğim?
Don't go outside.
Dışarı çıkma.
Young lady, don't go outside, please!
Genç bayan, dışarı çıkma lütfen!
Yasuzo, don't go outside!
Yasuzo, çıkma sakın dışarı!
Don't go outside, or nearthe windows, understand?
Dışarı çıkmayın pencereye yaklaşmayın, anlaşıldı mı?
Let's go outside, if you don't mind.
Dışarı çıkalım, öyleyse.
If you boys want to talk, why don't y'all go outside?
Siz erkekler konuşmak istiyorsanız, neden dışarı çıkmıyorsunuz?
The only thing I can think of is don't use the door, don't go outside.
Aklıma gelen tek şey kapıyı kullanmamak, dışarı çıkmamak.
Why don't you just go outside and make yourself comfortable and we'll call you if we need you.
Niye dışarı çıkıp biraz rahatlamaya çalışmıyorsunuz ihtiyaç olursa biz sizi çağırırız.
Why don't you go outside and get a breath of fresh air?
Neden dışarı çıkıp temiz hava almıyorsun?
Good grief. There's a whole world outside this little egg box you inabit... and people who don't have to invent all sorts of complicated reasons... for why they go in and out of the front door.
Yaşadığın bu küçük yumurta... kutusunun dışında koca bir dünya ve neden eve girip... çıktıklarına dair her tür karmaşık bahaneyi... bulmak zorunda olmayan insanlar var.
Look, boys. Why don't you go outside and watch the fight?
Haydi çocuklar, siz dışarı çıkıp, kavgayı seyredin, olur mu?
I hate to change bulbs outside my house because no matter how tight I get that up in the lamp, you see, they attract a lot of dirt and guck, and they're full of dead bugs, and I just don't even like to go up there and touch'em.
... ne kadar seyrek de olsa dışarıdaki ampülü değiştirmekten nefret ederim... malum orası hep kirlidir ve bir sürü ölü böçek vardır bu yüzden sadece ona dokunmayı bile sevmem.
Listen, child... go play outside, and don't come in here for anything.
Beni dinle evlat, git oyununu dışarıda oyna ve ne olursa olsun buraya girme.
- Why don't we go outside?
- Neden dışarı çıkmıyoruz?
Kids, why don't you go outside for a while?
Çocuklar, neden bir süre dışarı çıkmıyorsunuz?
Look, um, why don't you go on outside, honey.
Bak tatlım, dışarı çıksan diyorum.
Why don't you get the check and I'll go outside and thank them properly?
Sen hesabı öde, ben de dışarı çıkıp onlara bira için teşekkür edeyim.
Outside a church... you don't go crucifying people outside a church on Good Friday.
Bir kilisenin önünde, Kutsal Cuma'da, milleti çarmıha geremezsin.
We don't have to go outside.
Dışarı çıkmak zorunda değiliz.
Don't go outside, no matter what.
Buradan kesinlikle çıkma.
Why don't we go outside and talk? ls this your bag?
Dışarı çıkıp konuşalım.
If you get tired, you can step outside, but don't go away, okay?
Sıkılırsan, dışarıda bekleyebilirsin. Ama gitme, tamam mı?
Why don't we go outside, get some fresh air?
Neden dışarı çıkıp, biraz taze hava almıyoruz?
Why don't you go get yourself cleaned up and meet me outside.
Temizlenip benimle dışarıda buluşsana?
Listen, why don't you go back in the cafe, and bring Dave and Al when the others run outside.
Baksana neden cafeye geri dönüp diğerleri dışarı koştuğunda Dave ve Al`ı alıp buraya getirmiyorsun.
Now, why don't you go outside and keep your sister company?
Şimdi, neden dışarıya çıkıp ablana eşlik etmiyorsun?
Go outside and look for yourself if you don't believe me.
Eğer bana inanmıyorsan git kendin bak.
You don't want to go outside?
Dışarı çıkmak istemiyor musun?
Cliff, in honor of that song, why don't you put on a little green beret, go outside and sit on a land mine?
Cliff, o şarkının şerefine yeşil bereni takıp cepheye çıksan ve bir mayına otursan nasıl olur?
Why don't we go outside and talk about it?
Bunu neden dışarı çıkıp konuşmuyoruz?
Say, why don't you wait outside and we'll go out for a couple of beers?
Beni biraz bekle de bira içmeye gidelim.
Why don't you go on outside?
Sen neden dışarı çıkmıyorsun?
Why don't we go outside and we talk in private?
Neden dışarı çıkıp, özel konuşmuyoruz?
Okay. I don't like to go outside.
- Dışarı çıkmaktan hoşlanmıyorum...
Drivers just don't go to the outside like that.
Sürücüler bazen böyle sıra dışı olabiliyorlar.
But don't go outside.
Ama dışarı çıkma.
I don't wanna go outside.
Ne yapıyorsun? Dışarı çıkmak istemiyorum.
Henry. Now, don't go outside the walls of the house.
Henry, evin duvarları dışına sakın çıkma.
I want to talk to Wang why don't you go outside
Wang ile konuşmak istiyorum. Neden dışarı çıkmıyorsun?
C, why don't you go outside.
C, sen dışarı çık.
don't go far 26
don't go yet 54
don't go to sleep 22
don't go 1905
don't go out 31
don't go there 232
don't go home 28
don't go anywhere 259
don't go breaking my heart 18
don't go overboard 17
don't go yet 54
don't go to sleep 22
don't go 1905
don't go out 31
don't go there 232
don't go home 28
don't go anywhere 259
don't go breaking my heart 18
don't go overboard 17