Outside of work traducir turco
229 traducción paralela
I don't like it outside of work.
İş harici bana sarılınmasından hoşlanmam.
And didn't I tell you that if you ever were with this guy Kats ever again outside of work, that if you ever so much as walked 10 feet with this cheap schmuck, this fraud, - that I would break your ass? - Yeah, but...
Ve sana, Kats denen bu düzenbaz, bu salak herifle... iş dışında görüşürsen eğer... kafanı kıracağımı söylememiş miydim?
When we talk outside of work, you are a much worse actress than when we're working.
İşin dışına çıktığımızda çalışırken olduğundan çok daha kötü bir oyuncusun.
.. and this is such a small office and I'd like to see him outside of work, unless there's some reason for you to mind in which case I just won't do anything.
Burası küçük bir ofis ve ben onunla iş harici görüşmek istiyorum. Senin için mahsuru varsa, hiçbir girişimde bulunmam.
Did you and Morgan ever see each other outside of work? Well...
Siz ve Morgan iş dışında hiç görüşür müydünüz?
We've never spoken outside of work.
İşten sonra hiç konuşmadık.
All I wanted was a few hours outside of work to see Joshua so he could go ahead and start falling in love with me.
İnanamıyorum ya. Tek istediğim sadece iş haricinde birkaç saat Joshua'yla görüşmek ve böylece onun ilk adımı atıp, bana âşık olmasını sağlamaktı.
So I had to invite him to a party if I wanted to see him outside of work.
Yani iş dışında onu görmek istiyorsam onu partiye davet etmem gerekiyordu.
I just happened to run into Bethany outside of work this morning
Bu sabah iş zamanı dışında tesadüfen Bethany'le karşılaştım.
So I was hoping that we could keep it outside of work. Hey, look, I'm kind of tailing a possible suspect right now, so I'm kind of rushed, so, uh- -
Bu resmi bir FBI işi değil yani bunu işin dışında tutabileceğimizi umuyorum.
How else you gonna meet somebody outside of work?
İş dışında birileriyle nasıl tanışacaksın ki başka?
Actually, this is the first thing we're doing outside of work other than target practice.
Atış talimini saymazsak iş dışında ilk kez bir şey yapacağız.
He never talks to me outside of work.
İş dışında benimle hiç konuşmaz.
We spend all our time giving cards to people we don't know decorating cakes for people we don't care about or buying presents for people we don't even like enough to have as friends outside of work.
Zamanımızın çoğunu tanımadığımız insanlara kart vererek hiç ilgilenmediğimiz insanlar için pasta süsleyerek, ya da dışarıda arkadaş olarak görmediğimiz insanlara hediyeler alarak geçiriyoruz.
What was their relationship, Mrs Pearce, your husband and Curtis Delario - outside of work?
Kocanızla Curtis DeLario'nun iş dışında ilişkileri nasıldı?
you have got to get a life outside of work!
Bak kızım, işin dışında hayat denen bir şey de var!
I actually got you outside of work.
Seni gerçekten de iş dışında görebildim yani.
He doesn't believe that a field agent can have a relationship outside of work.
Bir saha ajanının, işi dışında bir ilişkiye sahip olacağına inanmıyor
I mean, would you like to get to know me better... outside of work?
Yani, beni iş dışında daha fazla tanımak ister miydin?
Do you spend a lot of time together outside of work?
İş dışında beraber çok zaman geçiriyor musunuz?
We don't get much time outside of work.
İş dışında çok fazla zamanımız olmuyor.
And how many friends outside of work do you have, Sara?
Peki dışarda seninle aynı işi yapan kaç arkadaşın var, Sara?
Did you and Morgan ever see each other outside of work?
Siz ve Morgan iş dışında hiç görüşür müydünüz?
Outside of work, I haven't had sex, mutual masturbation or otherwise since I was twelve.
İş dışında, sex yapmadım, karşılıklı mastürbasyon..... ya da 12 yaşımdan beri.
I also work 400 acres of cotton just outside of town.
Aynı zamanda şehir dışında 400 dönüm ekili pamuğum var.
The only way to get things done... to make them work outside of a protest on a campus - which does arouse us to what the problems are about.
İstediklerinizin olmasının tek yolu, kampüste eylem yapmanın dışında, isteklerinizi gerçekleştirebilmenin... tek yolu bizi sorunlarınız hakkında bilgilendirmek.
Outside that wire, SS men, free to go home to their families at the end of the day's work.
Tellerin arkasında ise, SS'ler, günün sonunda eve gitmekte serbestti.
Is this the work of outside agitators?
Dışarıdaki göstericilerin işi olabilir mi?
Emily, you're the only thing he cares about outside of his work.
Emily, işi dışında değer verdiği tek şey sensin.
I need a lot of good men who can handle a pick and shovel... who ain't afraid to work outside in this weather.
Kazma kürek kullanabilecek ve bu havada açıkta çalışmaktan... çekinmeyen çok sayıda iyi adama ihtiyacım var.
So the Bushmen work and play in peaceful isolation unaware of the crowded, hectic world outside their domain and even of the wars that are fought on the very fringes of the Kalahari.
Buşmanlar huzurlu izolasyonlarında çalışıp oynarlar bölgelerinin dışındaki kalabalık, telaşlı dünyadan ve hatta Kalahari sınırlarındaki savaşlardan habersizce.
Since the police are not claiming responsibility, one can only assume that it was the work of an outside rival.
Polis sorumluluk almadığına göre, akla gelen tek olasılık dışarıdan bir rakibin işi olduğu.
Our inmates, properly supervised will be put to work outside these walls performing all manner of public service.
İçerdeki arkadaşlarımız, nezaret altında tutularak bu duvarların arkasında halka hizmet vermek için dışarıda çalışacaklardır.
They usually like you to work... outside their firm for a few years to get a good sense of the marketplace.
Genellikle birkaç sene başka şirketlerde çalışıp pazarı iyice öğrenen kişileri tercih ediyorlar.
Does nothing work outside of London?
Londra dışında hiçbir şey yürümez mi?
Miss Fitzgerald has suggested that perhaps we might get you a little help... by farming out part of the work to an outside private detective agency.
Bayan Fitzgerald sana belki biraz yardım sağlayabileceğimizi düşünüyor çalışmanın bir kısmını dışarıdan bir özel dedektiflik ajansına vererek.
I always say what other job... outside of a nuclear submarine, allows you to work off your PMT on a whole city?
NükIeer bir.. ..denizaItı dışında başka hangi işIe k0ca bir şehri etkiIeyebiIirsin ki?
There's a camp right outside of Macon, where I'm from, and... there the army sends the German POWs... puts them to work picking cotton.
Geldiğim yer olan Macon'un... yakınında pamuk toplamak üzere... Alman esirlerini gönderdikleri bir kamp var.
Another week or two, it'll be dark most of the time, much too cold to work outside.
Bir veya iki hafta içinde, dışarısı çoğu zaman karanlık ve çok soğuk olacak.
I don't know if they saw much of each other outside work.
İş dışında görüşüyorlarmıydı bilmiyorum.
Let me tell you, that we would not like the women of our household to work outside
Biz dışarıda çalışan kadınlar istemiyoruz.
Instead of working from the inside-out, we need to work from the outside-in.
İçeriden dışarıya doğru çalışmak yerine dışarıdan içeriye. doğru çalışmalıyız.
I mean outside of Nathan, let's explore what makes you work as a couple.
Yani Nathan dışında, sizi çift yapan şeyler nelerdir?
I spend most of my time outside work with my daughter.
İş dışındaki zamanımın çoğunu kızımla geçiriyorum.
I let you have this job as a favor to McDonald because no one outside of the canine unit would work with you... -... because of your little attitude problem. - You know what?
Bu işi almanı McDonald'a iyilik olsun diye kabul ettim çünkü departmandaki hiçbir bölüm şu davranış problemlerinden dolayı seninle çalışmak istemiyordu.
Now there's a lot of work to do outside.
Şimdi dışarıda daha çok işimiz var.
Someone who has no life outside of his work.
İşinin dışında hayatı olmayan birisi.
Nobody outside of the art world even knows my work.
Sanat dünyasının dışındaki kimse benim bir çalışmamı bile bilmiyor.
While they regroup, I have a short window to prepare for when it all gets outside, then I work my way back to the front of the house.
Onlar bir araya toparlanırken dışarı çıkacakları zaman için hazırlanmak adına çok az zamanım var. Sonra evin önüne doğru gideceğim.
More and more of your work is outside of this lab, running after bad guys.
Labın dışındaki işinin fazlası ve fazlası kötü adamların peşinden koşmak.
Maybe he's nice outside of work.
Belki adam iş dışında iyi biridir.
work 1509
works 73
workers 297
working 544
worker 183
worked 56
work in progress 22
works like a charm 20
work it 115
work your magic 26
works 73
workers 297
working 544
worker 183
worked 56
work in progress 22
works like a charm 20
work it 115
work your magic 26
work stuff 34
work for you 20
works for me 181
working late 62
work here 19
working hard 48
work it out 99
working together 81
work hard 130
working on it 161
work for you 20
works for me 181
working late 62
work here 19
working hard 48
work it out 99
working together 81
work hard 130
working on it 161