Drop that gun traducir turco
123 traducción paralela
Drop that gun before we start shooting.
Ateş etmeye başlamadan bırak o silahı.
Drop that gun and get your hands up.
İndir o silahı. Eller yukarı.
Drop that gun.
Bırak o silahı.
Drop that gun.
Bırak o tabancayı.
You, drop that gun.
Sen, silahını at.
Drop that gun.
Silahı yere bırak.
Drop that gun or I'll squeeze this iron as sure as you're born.
İndirin silahları yoksa bu silahı ateşlemekten çekinmem.
Ha! Drop that gun!
Silahını yere bırak!
Drop that gun.
İndir silahını.
Frank, try to get him in the shoulder, make him drop that gun.
Frank, omzundan vurmaya çalış. Silahı düşürsün.
Drop that gun, Harper.
At o silahı, Ben Harper!
Drop that gun and let me walk out.
O silahi indir ve gitmeme izin ver.
Drop that gun and stand up.
Silahı at ve kalk. Kalk!
- All right, Johnny, drop that gun.
- Tamam Johnny silahı bırak.
Drop that gun!
Silahı bırak!
Drop that gun.
Silahı at.
Drop that gun, Hastings.
Silahı bırak Hastings.
Drop that gun.
At o silahı.
Lieutenant, drop that gun.
Teğmen, o silahı bırak.
- Drop that gun and sit down.
- Silahı bırak ve otur.
Drop that gun, Mr. Hackett.
At o silahı Bay Hackett.
Drop that gun, Stapleton! Lafarge!
- At silahını, Stapleton.
I've ne ver killed anyone but I will now, unless you drop that gun.
Artık dört kişiyiz. Ben, hiç birini öldürmedim. Ama o silahı atmazsan şimdi öldüreceğim.
Drop that gun belt.
Kemerini çöz ve at.
Drop that gun!
Bırak o silahı.
And drop that gun!
Ve o silahı bırak!
Drop that gun.
Silahı indir.
Drop that gun.
Silahını bırak.
Drop that gun.
- Bırak o silahı.
- Hammond, drop that gun.
- Hammond, indir o silahı.
Drop that gun.
O silahı at.
Drop that gun, or my next bullet's got her name on it!
Silahını bırak ya da bir sonraki kurşunda onun adı yazıyor olsun!
Lonny, drop that gun!
Lonny, indir silahını!
You drop that gun, Jjaks.
Hemen bırak o silahı.
Drop that gun!
Bırak o silahı!
- Drop that gun! - Oh, dear.
At silahını!
I need you to drop that gun.
Silahı atmanızı istiyorum.
- You- - drop that gun! - Candy :
- Sen, bırak o silahı!
You, drop that gun.
Sen, o silahı bırak!
Now drop that gun, and I'll read you your rights.
Şimdi o silahı at sana haklarını okuyacağım.
Drop that belly gun on the ground.
Belindeki silahı yere at.
Not even if I was a little careless and let the gun drop onto the bar like that. Maybe let my attention wander round the room a little bit.
Dikkatsiz olup silahımı masaya bu şekilde bıraksam ve belki dikkatimi başka yere versem bile mi?
The police. "Drop the gun, scumbag." That pissed me off.
Polis. "Silahı bırak, serseri." Buna çok kızdım.
Drop that fuckin'gun!
Bırak o lanet olası silahı!
- Drop that fucking gun!
- Bırak o lanet silahı!
Watty, drop that fuckin'gun, man!
Watty, bırak şu silahı dostum.
Drop that fuckin'gun!
Silahları bırakın!
Hey, drop that goddamn gun!
Bırak o silahı!
You drop that pathetic gun right this minute!
- O patetik silahı bırak. - Hemen şimdi.
Drop that pathetic gun right this minute!
- O patetik silahı indir.
That you, Arglist? Drop the gun.
Sen Arglist, silahı bırak!
gunpowder 55
gung 21
gunnar 245
gunshots 265
gunderson 31
gunners 16
guns down 40
gun down 22
guns blazing 38
gun cocks 113
gung 21
gunnar 245
gunshots 265
gunderson 31
gunners 16
guns down 40
gun down 22
guns blazing 38
gun cocks 113
gunshot wound 43
guns firing 16
gun cocking 16
gun fire 24
gun fires 24
gun it 35
gun firing 22
guns cock 16
gun wook 96
gun clicks 45
guns firing 16
gun cocking 16
gun fire 24
gun fires 24
gun it 35
gun firing 22
guns cock 16
gun wook 96
gun clicks 45