Drunk and disorderly traducir turco
153 traducción paralela
Drunk and disorderly.
Sarhoş ve gürültücü.
- Put down drunk and disorderly too. - I have.
- İçip içip yasadışı işlere bulaşıyorsun.
Drunk and disorderly.
Sarhoş olup ve taşkınlık çıkarmaktan.
That was the agreement. I was only holding him on a drunk and disorderly.
Evet, öyle anlaşmıştık J.B. Onu sadece, sarhoş olup taşkınlık çıkarmaktan tutuyordum.
We'll find out as soon as we book you for being drunk and disorderly.
Seni sarhoş olup toplum düzenini bozmaktan içeri tıkınca öğreniriz.
He's been booked twice for tax evasion, once for receiving and selling a car known to be stolen, four times drunk and disorderly, and once for blackmailing a queer.
Vergi kaçırmak suçundan iki kez tutuklanmış. Ayrıca, bir kez çalıntı araba alıp satmaktan... dört kez sarhoş olup asayişi bozmaktan, bir kez de bir eşcinsele şantaj yapmaktan.
Drunk and disorderly.
Sarhoş olup etrafı rahatsız etmekten.
- Drunk and disorderly. - Yeah!
- Sarhoş oldum ve etrafı rahatsız ettim.
Drunk and disorderly is usually about 24 hours.
Sarhoş olup etrafı rahatsız eden 24 saat kalır.
We had you in on a drunk and disorderly last month.
Geçen ay seni içip düzeni bozmaktan içeri almıştık.
D D. Drunk and disorderly.
S-İ sarhoş ve intizamsız.
" Drunk and disorderly in a public place.
" Kamuya açık alanda sarhoşluk ve taşkınlık.
You're under arrest! Drunk and disorderly!
Sarhoş olup asayişi bozmaktan tutuklusunuz!
Drunk and disorderly fighting in a public establishment urinating on a police vehicle.
Sarhoş ve uygunsuz bir halde... kamuya açık bir mekanda kavga edip... polis aracına işemekle suçlanıyorsun.
1987, drunk and disorderly.
1987'de aşırı alkol ve taşkınlık.
Drunk and disorderly, November 1987.
Sarhoş olup huzursuzluk yaratmak, Kasım 1987.
My third case was a drunk and disorderly.
Üçüncü davam bir sarhoş vakasıydı.
Well, then I'll add drunk and disorderly.
O zaman, alkollü olma ve düzeni bozma suçlarını da eklerim.
DereIiction of duty, drunk and disorderly, conduct unbecoming.
İş ihmâlkârlığı, sarhoşluk ve huzursuzluk yaratma, uygunsuz tavırlar.
First time I picked her up was on a Drunk and Disorderly.
Onu ilk kez huzuru bozmaktan tutukladım.
" Francis Michael O'Brien drunk and disorderly, Fenway Park in'79.
" Francis Michael O'Brien alkol alıp, huzuru bozmak. Fenway Park, 1979.
On October 10, 1994, Chloe was arrested for drunk and disorderly conduct.
10 Ekim 1 994'de, Chloe sarhoşluk ve huzur kaçırmaktan tutuklandı.
Now they're drunk and disorderly.
Şimdi sarhoş ve dağınıklar.
Drunk and disorderly.
İçki ve düzensizlikten.
Drunk and disorderly.
Sarhoş olup kamu huzurunu bozmaktan.
Obstructing a bulldozer, drunk and disorderly, indecent exposure.
Bir dozerin önünü kapatmak, sarhoş, vahşi ve edepsizce pozlar veriyordu.
- Got him for drunk and disorderly.
- Alkol ve rahatsız edici davranış.
Did he quit after gettin'arrested for drunk and disorderly conduct at a football game?
Sarhoşluktan tutuklanınca ve maça kaçak girerken yakalınca vazgeçti mi?
He's in the Tombs on a drunk and disorderly.
Sarhoş olup dağıtınca tutuklanmış.
- This is drunk and disorderly
Ayrılın! Ayrılın!
Vandalism... disturbing the peace, drunk and disorderly.
Vandalizm... asayişi bozmak, sarhoş ve kavgacı.
Whoa, drunk and disorderly, disturbing the peace.
Şarhoş olup etrafı rahatsız ediyormuş.
Well, he was busted for drunk and disorderly at a place called O'Malley's.
O'Malley's diye bir yerde alkollüyken huzuru bozmaktan tutuklanmış.
Was that before you were thrown in the brink as a cadet for drunk and disorderly or after?
Öğrenciyken sarhoşluk ve taşkın hareketten hücreye atılmadan önce mi, sonra mıydı?
Was that before you were thrown in the brink as a cadet for drunk and disorderly or after?
Öğrenciyken sarhoş sarhoş gemi kullanmadan önce mi, sonra mı aldın?
He was convicted of assault and drunk and disorderly five years ago.
Beş yıl önce saldırıdan ve alkollüyken umuma aykırı davranıştan hüküm giymiş.
Arrest for assault, drunk and disorderly in half a dozen cities.
Sarhoş olup olay çıkarmaktan ve darptan altı şehirde tutuklanmışsın.
A drunk and disorderly.
Sarhoş ve saldırgan olduğu için de.
- Drunk and disorderly.
- Sarhoş olup düzeni bozmak.
You have 18 drunk and disorderly arrests.
18 kere sarhoş ve toplum düzenini bozucu suçlardan tutuklanmışsın.
But how could I have hijacked a plane in Portland on November 24th when I was in Folsom finishing up a 30-day drunk and disorderly?
Ama alkol alıp huzursuzluk yaratmaktan Folsom'da 30 gün yatarken, Kasım 24'de, Portland'da nasıl uçak kaçırmış olabilirim?
" Drunk and disorderly.
" Sarhoş.
Drunk? And disorderly.
Ve taşkınlık.
And they were all booked... for disorderly and drunk behavior in there... including assault with knives, and all kinds of stuff.
Bıçakla saldırı, bu tip uygunsuz ve içkili tavırları yüzünden hepsi polis gözetimine alınmış.
I spent my last birthday subduing a drunk-and-disorderly at a sleazy bar.
Son doğum günümü, dandik bir barda sarhoş olup kavga çıkaran birini zaptetmekle geçirdim.
Okay, that's enough. lt's time for us to leave because you're drunk bordering on disorderly and definitely insane.
Tamam, bu kadar yeter. Bizim gitme vaktimiz geldi çünkü sen sarhoşsun uygunsuz olmaya başlıyorsun ve kesinlikle çıldırdın.
Drunk and disorderly, that's my boy!
Polis haberlerinde yazıyor. Sarhoş ve serseri işte benim adamım.
License revoked after a couple of DUIs... and a drunk-and-disorderly charge when he was 19.
Birkaç ihlalden sonra ehliyeti alınmış... ve 19 yaşındayken alkollü etrafı rahatsız etmekten suçlanmış.
Classic drunk-and-disorderly.
Bildiğimiz alkollü sarkıntılık.
In 1988, your client was arrested for a drunk and disorderly.
88'de müvekkiliniz içip çevreye zarar vermekten tutuklanmış.
Seriously, what do you have to do to get popped for drunk and disorderly around here?
Sonra da defol!