Easy enough traducir turco
485 traducción paralela
- Easy enough.
- Çok kolay.
Easy enough for us to pay it back then.
O zaman rahat geri ödeyebilirdik.
You got to that one easy enough.
Aslinda böyle daha kolaydi.
It's easy enough to read the thoughts of a newcomer.
İlk defa gelenlerin aklından geçenleri okumak kolaydır.
It's easy enough for a man.
Bir erkek için yeterince kolay.
People, men particularly, find it easy enough to like you. You're a natural and normal.
İnsanlar, özellikle de erkekler doğal ve normal olman nedeniyle seni daha çok sevebilir.
That she hated me from the bottom of her heart... because men find it easy enough to like me, but not her!
Benden son derece nefret ettiğini. Çünkü erkekler onu değil beni seviyordu.
Easy enough to get along with.
- Tabi, anlaşması kolay biriydi.
Well it's easy enough to put it right, sir. I mean to say, if you have them at all
Aslında halletmek çok kolay, komutanım.
Could make one easy enough.
Daha kolay oluyor.
You'd think that'd be easy enough in war, but it didn't work.
Savaş içinde bunun kolay olacağını sanırsın ama olmadı işte.
That's easy enough.
Cevabı basit :
It'll be easy enough to hide one of them in your own house.
Kendi evinde bunlardan birini saklamak yeterince kolay olmalı.
I'll replace them easy enough.
Onların yerine adam bulmak kolay.
Easy enough to talk of soul and spirit and essential worth.
Ruhtan, maneviyattan ve varlığın kıymetinden bahsetmek dile kolay.
( Taylor ) Well, we can handle one man easy enough.
Bir kişiyi kolay hallederiz.
Easy enough.
Kolayca öğreniriz.
Easy enough to get rid of him.
Bu yüzden ondan kurtulmak çok kolay.
Easy enough for someone from the house to get the body and dispose of it in the grounds,
Evden birinin gelip cesedi alması ve arazide saklaması çok kolay.
You can find it easy enough.
- Şaka mı yapıyor?
It's easy enough to come by.
Kendisi beni buluyor zaten.
Oh, sure, it's easy enough to talk big in the cozy shelter of a parsonage.
Birilerinin himayesi altında atıp tutmak çok kolay.
He'll just scout us, knowing he can catch us easy enough when he's ready.
Hazır olduğunda kolayca yakalayacağını bilerek sadece gözetletecek.
That's easy enough.
Bu çok kolay.
What isn't? Well, I know it's easy enough to figure out about a patient or a guy like me that's always hanging around all the time, but what about a stranger?
Bir hastayı ya da ortalıkta dolaşan benim gibi birini çözümlemenin kolay olduğunu biliyorum fakat bir yabancı olsaydı nasıl olurdu?
I can guess that easy enough.
Bunu cevabını tahmin etmek pek de güç değil.
God knows I was easy enough to get.
Tanrı bilir ya ben de kolay bir tiptim...
Mr. Chekov, there is only one Vulcan aboard that ship, he should be easy enough to locate.
O geminin içinde sadece bir Vulcan var. Yerini tespit etmesi kolay.
Science was never my strong suit, but the principle is easy enough.
Bilimle aram asla iyi olmadı, ama yöntemi oldukça kolay.
My due, it's an easy enough mistake to make. Something as small as this.
Senin vaden dolmuş, yapılması bile çok komik bir yanlışlık var.
- That's easy enough.
- Bu çok kolay.
I mean, we could do something about it easy enough.
Bu işin daha kolay yolu var.
Most of them are easy enough to get rid of, but Mr Robinson here was particularly insistent.
Bazılarından kolayca kurtulursunuz ama Bay Robinson gibiler çok ısrarcıydı.
It was easy enough planning this enterprise... but it will be difficult to come out of it well.
Bu girişimi planlamak yeterince kolaydı ancak başarıyla sonuçlandırmak zor olacak.
Easy enough to get over, but it gets hard the other side.
Duvarı aşmak kolay ama diğer tarafta işin zor.
And then, when it would have been easy enough to stay out of danger, he used his own body as a guinea pig to give me a calmer brain
Ve sonra, tehlike yeterince uzaklaştığı zaman daha dingin bir beyni bana vermek için, kendi bedenini deneme tahtası olarak kullandı...
Killing a runaway slave is easy enough, squire.
Kaçak bir köleyi öldürmek çok kolay bayım.
It was easy enough.
Yeterince kolaydı.
It would have been easy enough, hmm?
Yeterince kolay olurdu, hmm?
That's easy enough.
iyi! Bu işe gayet yeterlisin!
It's easy enough.
Bu çok kolay.
That sounds easy enough.
Bu bayağı kolaya benziyor.
All right, that's easy enough.
Pekâlâ, yeterince basit.
Easy enough.
Çok kolay.
It's gonna be hard enough if you're easy.
Ilımlı biri olsan bile zor olacak.
It's not easy with people who know just enough words to tell room service what they want
Kelime haznesi ancak oda servisine sipariş vermeye yeten birileri için, bu iş kolay değildi.
Take things easy, you're earning enough
İşleri hafiflet. Yeterince para kazanıyorsun.
You may perfect it enough to convince someone who doesn't know you... but right at present, it is quite easy to see through.
Seni tanımayan birini ikna edebilirsin ama şu anda ilerde neler olacağını kestiremezsin.
Haven't you seen enough gladiators in the arena... to see how easy it is to die?
Ölmenin ne kadar kolay olduğunu anlamak için... arenada yeterince gladyatör görmedin mi?
Enough to make him woozy, an easy, moving target.
Başını dödürecek kadar, kolay, hareketli bir hedef.
Don't tell me to take it easy, because I've had enough already today.
Bana artık sakin ol deme, çünkü bugün yeterince olay yaşadım.
enough 5528
enough for today 16
enough said 73
enough is enough 234
enough about me 63
enough chitchat 25
enough now 40
enough of this 129
enough talking 31
enough's enough 35
enough for today 16
enough said 73
enough is enough 234
enough about me 63
enough chitchat 25
enough now 40
enough of this 129
enough talking 31
enough's enough 35
enough of this shit 25
enough talk 56
enough with the 22
enough already 193
enough of this nonsense 22
enough games 17
enough of that 96
easy peasy 72
easy come 28
easy does it 137
enough talk 56
enough with the 22
enough already 193
enough of this nonsense 22
enough games 17
enough of that 96
easy peasy 72
easy come 28
easy does it 137
easy now 258
easy go 25
easy money 34
easy as pie 25
easy there 232
easy to say 29
easy for you to say 139
easy go 25
easy money 34
easy as pie 25
easy there 232
easy to say 29
easy for you to say 139