Eat something traducir turco
5,754 traducción paralela
Eat something or you'll get drunk.
Bir şeyler ye yoksa sarhoş olacaksın.
You should eat something, babe.
Bir şeyler yemelisin hayatım.
Did he eat something weird last night?
Dün akşam değişik birşey yedi mi?
- Can I eat something?
- Bir şeyler yiyebilir miyim?
Eat the... eat the... you know, the skins if you got to eat something.
İlla bir şey yemen gerekiyorsa derileri ye. Yerim tabii.
You know, it's nice to eat something you don't have to compliment every five minutes.
Her beş dakikada etkilendiğini söylemek zorunda olmadan bir şey yemek güzel.
Change and come out. Let's eat something.
Üstünü değiş de gel bir şeyler yiyelim.
Let's go eat something sweet.
Tatlı bir şeyler yiyelim.
All right, let's sit down in that authentically run-down old booth and eat something.
Pekâlâ, otentik yorgun ve eski masamıza oturup bir şeyler yiyelim.
I'm sure he's fine, you should eat something.
- Eminim iyidir. Bir şeyler yemelisin.
Eat something, you'll feel much better.
Bir şeyler ye, çok daha iyi hissedersin.
You want to eat something nice?
Lezzetli bir şeyler yemeye gidelim mi?
If I don't get to eat something soon,
Eğer yakında bir şeyler yemezsem birini öldüreceğim.
Mm, I don't know, eat something, walk somewhere.
Bilmem. Bir şeyler yiyip bir yerlere yürürdük.
Let's get something to eat.
Hadi yiyecek bir seyler alalim.
If you gentlemen would like to grab something to eat in the meantime...
Siz beyefendiler birşeyler atıştırmak isterseniz bu sürede...
Can I get you something to eat?
Yiyecek bir şeyler ister misin?
Oh. Well, there's a kabob cart out front if you want to get something to eat first.
Aslında ön tarafta güzel bir kebapçı var eğer bir şeyler yemek istersen.
" Please, Gosain, give me something to eat.
" Lütfen Gosain bana yiyecek ver.
Let's get you something to eat.
Sana biraz mama verelim.
Perhaps you could use something to eat or a glass of water.
Yiyecek bir şeyler veya bir bardak su iyi gelir belki.
You look like you could use something to eat.
Bir şeyler yersen iyi gelir gibi duruyor.
Come on. I'll fix you something to eat.
Hadi sana yiyecek bir şeyler bulalım.
Can we get you something to eat or drink?
Yiyecek, içecek bir şey ister misin?
Let's go and get something to eat.
Önce bir şeyler yiyelim.
I'm actually going to head down to the campus center, get something to eat.
Ben kampüse inip yiyecek bir şeyler alacağım.
I need something to eat.
Bir şeyler yemem lazım.
All right, fellas, let's get settled, then we'll go get something to eat.
Tamam beyler, önce yerleşelim sonra bir şeyler yeriz.
Something to eat, I guess. I don't care what.
Yiyecek bir şey olsun da ne olduğu umrumda değil.
Here's something to eat.
Burada yiyecek bir şeyler var.
Have something to eat.
Bir şeyler ye.
Maybe... oh, after the library... Me and you could get something to eat, catch a movie, maybe, or something.
Belki... kütüphaneden sonra... sen ve ben, bir şeyler yiyip, bir filme gideriz, yada, başka birşey belki..
Do you want something to eat?
Yiyecek bir şeyler ister misin?
He's getting something to eat?
Yiyecek bir şeyler alacak mı?
Catch something to eat.
Yiyecek bir şeyler yakalamak için.
- I knew the little fellow would need something to eat. Oh, he must be starving.
Açlıktan ölüyor olmalı.
Would you like something to eat?
Bir şeyler yemek ister misin?
There's something I really want to eat.
Gerçekten yemek istediğim bir şey var.
We can get something to eat.
Yiyecek bir şeyler alabiliriz.
Hey. Do you want something to eat?
Bir şeyler yemek ister misin?
Bro, we can plant strawberries or something. We can pick them and eat them.
Kanki, oğlum çilek falan ekeriz oraya, koparır koparır yeriz oradan.
Maybe after the game we can grab something to eat?
Oyundan sonra bir şeyler yiyelim mi?
I'm going to get something to eat.
Gidip bir şeyler yiyeceğim.
Or at least something better to eat.
Ya da en azından iyi bir yemek için.
I got to get something to eat.
Yiyecek bir şeyler almalıyım.
I might have something you might want to eat.
Ben de senin yiyebileceğin bir şey var.
Stay here I will get you something to eat.
Burada bekle, yiyecek bir şeyler getireyim.
What I'd do for something to eat.
Bir şey yemek için ne yapmazdım ki.
I just want something to eat.
Sadece yiyecek bir şey istiyorum.
Get her medicine, I'll get us something to eat.
SEN ONUN iLACINI AL, BEN YiYECEK BiR SEYLER ALACAGIM.
If you want something to eat.
Bir şey yemek ister misiniz?
something went wrong 81
something 1990
something came up 177
something happened 421
something's happening 161
something's not right 271
something like that 1529
something on your mind 83
something bad happens 16
something special 67
something 1990
something came up 177
something happened 421
something's happening 161
something's not right 271
something like that 1529
something on your mind 83
something bad happens 16
something special 67
something's wrong here 34
something wrong 855
something's wrong 881
something is wrong 141
something's coming 64
something bad 90
something's bothering you 28
something to eat 69
something else 372
something new 87
something wrong 855
something's wrong 881
something is wrong 141
something's coming 64
something bad 90
something's bothering you 28
something to eat 69
something else 372
something new 87