English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / Something bad

Something bad traducir turco

3,209 traducción paralela
Something bad's gonna happen.
Kötü birşey olur yine.
I told you something bad happened here.
Burada kötü şeyler olduğunu mu söylüyorsun..
He said I let something bad come out.
Kötü bir şeyin çıkacağını söyledi.
He won't tell me but I think something bad happened to him.
Anlatmıyor ama galiba başına kötü bir şey gelmiş.
I think I had something bad this morning.
Sanırım bu sabah çok çörek yedim.
Something bad's gonna happen.
Kötü şeyler olacak.
He used to say, "Sometimes you need to do something bad to stop you from doing something worse."
Eskiden bana, "Bazen daha kötü bir sey yapmani engellemek için kötü bir sey yapman gerekir." derdi.
I like it, but I think it's something bad.
Hoşuma gitti ama kötü bir şey galiba.
But... let's say your pop does something bad.
Hadi diyelim ki seninkiler kötü bir şey yapıyor.
He might do something bad.
Kötü bir şey yapmış olabilir.
Did you do something bad?
Kötü bir şey mi yaptın?
I am afraid that something bad may have happened to the doctor.
Doktora kötü bir şey olmuş olabileceğinden korkuyorum.
For something bad?
Kötü birşey mi yaptı?
Something bad happened to me.
Bana kötü bir şey oldu.
Something bad for you now.
Şimdi sana kötü bir haber.
You see, the thing is, someone accused me of doing something bad at work and I didn't do it.
İşteyken birisi beni kötü bir şeyle suçladı. Ama öyle bir şey yapmadım.
Will you just say something bad, you fuckin'Quaker?
Kötü birşey söylicekmisin amına koduğum?
Well, I'm afraid that if I come with you something bad is gonna happen.
Peki, eğer sizinle gelirsem kötü şeyler olacağından korkuyorum.
And then something bad happened.
Sonra kötü bir şeyler oldu.
'Cause if I see someone I know, something bad can happen to them?
Tanıdığım birini görürsen onlar ölecek diye mi?
Not unless something bad happened.
Başına kötü bir şey gelmediyse tabii.
means something bad.
kötü bir şey demek.
Unless something bad's happened.
Tabii ki başına kötü bir olay gelmediyse.
Like something bad might happen...
Kötü bir şeyler olacakmış gibi.
Why? I don't know, but it has to be something bad.
Bilmiyorum ama kötü bir şey var sanırım.
If you want something bad, you have to work for it.
Bir şeyin olmasını çok istiyorsanız uğrunda çalışacaksınız.
He said something bad was gonna happen. And he started talking about Mark.
Kötü bir şey olacağını söyledi ve Mark hakkında konuşmaya başladı.
I have this feeling that something bad is gonna happen, Clyde.
İçimde kötü bir şey olacak gibi bir his var, Clyde.
Something bad happened.
Kötü bir şey oldu.
If I know something is bad, then the adult thing to do is not to do it.
Kötü olduğunu fark edince, onu yapmamak yetişkinliktir!
Since you've done something you should be sorry for to Gyung Joon... You're a bad man!
Kyung Joon'u üzecek birşeyyaptığınız için, kötü birisisiniz!
It's something that's used to categorize things that are bad, you know?
Kötü olan şeyleri sınıflandırmaya yarayan bir şey.
Something really bad is happening to me.
Bana gerçekten kötü bir şeyler oluyor.
Why would you accuse me of picking fights when I'm thousands of miles away already feeling bad about doing something that's my perfect right to do?
Binlence mil uzakta olduğun şu anda Beni neden kavga çıkartmakla suçluyorsun. Şimdiden kendimi bir şey yapamayacak kadar kötü hissediyorum Bu benim en doğal hakkım değil miydi?
Something about bad first impressions comes to mind.
Kötü ilk izlenimlerle ilgili bir şeyler geliyor aklıma.
Now, I'm not opposed to a good... a good swindle every now and then, but a bad one, a bad liar, that's something that I simply can't abide.
Şimdi, ben güzel bir dolandırıcılığa karşı değilim ama kötü, kötü bir yalancıya katlanamam.
I know you think it's a bad idea, but it's something I have to do.
Kötü bir fikir olduğunu düşündüğünü biliyorum, ama bu yapmam gereken bir şey.
You can have it. He busted me on the nose, so. I think it's bad luck or something.
Benim burnuma çarpmıştı, uğursuzluk getirebilir.
Bad example : if you were ashamed of being in love with a man, suddenly discovered these new feelings, then I might say something like, "Homo much?"
Kötü bir örnek : Eğer bir adama aşık olduğun için utanıyorsan bu yeni fark ettiğin hislerin yüzünden sana "İbneleşiyorsun muntazaman." diyebilirim.
Is that bad poetry or is it supposed to mean something?
Bu kötü bir şiir mi yoksa bir şey mi ifade etmesi gerekiyor?
Something bad.
Kötü bir şey.
I just... thought maybe you got some bad news or something.
.. kötü haber falan olabilir sandım.
♪ and if something good can come from bad ♪
* Eğer kötü bir şeyden, güzel bir şey doğarsa *
How can you be so bad at something that you love so much?
Bu kadar çok sevdiğin bir şeyde nasıl bu kadar kötü olabilirsin?
Is this a bad time? Do you have company or something?
Kötü bir zamanda mı geldim?
If it wasn't me, something seriously bad would might have happend. 566 00 : 40 : 03,453 - - 00 : 40 : 04,727 It hurts!
Ben olmasaydım, ciddi bir şey olabilirdi!
You're really not allowed to make me feel bad about something.
Herhangi bir şey için suçluluk duymama sebep olamazsın.
Oh, this is me pretending to get a text about something else that I have to do and then pretending to feel really bad about it.
Bak, şimdi yapmam gereken başka bir şey hakkında bir mesaj almış ve çok üzülmüş gibi davranıyorum.
The bad news is, I think I may have deleted something important.
Kötü haber ise, sanırım yanlışlıkla önemli bir şeyi sildim.
I've been feeling something bad, for a while.
Bir süredir, kötü bir şeyler hissediyorum.
I was on a bad path, but, um, Clancy saw something in me and gave me a second chance.
Kötü yola düşmüştüm ama Clancy içimdeki cevheri gördü ve bana ikinci bir şans verdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]