English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ F ] / Fed up

Fed up traducir turco

1,689 traducción paralela
I get a lot of folks fed up with their HMOs.
Sağlık sorunlarından bıkanlar bana gelir.
I'm fed up with your bullshit!
Saçmalıklarından bıktım!
You look fed up
- Bıkkın görünüyorsun.
they just realise that, you know, they feel uncomfortable, they'd like to leave, you know, or they feel fed up, or they're tired of this response, they don't really know where those emotions are coming from
Sadece kendilerini huzursuz hissediyorlar. Gitmek istiyorlar. Kendilerini bıkkın hissediyorlar.
But it made her feel was really hopeless and kind of disgusted and fed up
Bir tür bıkkınlık ve iğrenme. İşte yine başladı der gibi.
What I'm really saying to this couple is contempt and disgust that is unaddressed, unless that changes in the contents days and she's fed up, and we see this reflected in her really thinking very seriously about divorce and about leaving
Bu çifte küçümseme ve iğrenmenin temelsiz olduğunu söylemedik. Bu değişmezse ve küçümseme devam ederse ilişki sağlıklı devam etmez. Ve bu yüzden boşanmayı ve ayrılmayı çok ciddi düşünür hale gelirler.
So, finally, I got fed up and I made a bet with the old coot.
Sonunda sabrım taştı ve onunla bir bahse girdim.
I'm fed up.
Bıktım.
I am fed up with you!
Senden bıktım!
I told you a hundred times, I am fed up.
Sana yüz kere söyledim, senden bıktım.
It's a dream of a taxidermist who is fed up with the winter.
Bu sadece bir hayvan doldurucusunun hayali.
If you ever get fed up here in Frontier land come on down
Bir gün buralardan bıkarsan sen de gel.
I'll tell you something. I'm about fed up with these Tall Oaks North kids.
Bu Tall Oaks North " lu çocuklardan bıktım.
I'm fed up.
Usandım.
I'm fed up, I'm sick of it.
Usandım., Bundan rahatsızım.
- After five burglaries I got fed up with it.
Beş hırsızlıktan sonra bunu yaptım.
- I'm fed up with it!
- Bu tartışmadan yoryuldum artık!
I'm fed up of understanding the problems of others.
Başkalarının sorunlarına anlayış göstermekten sıkıldım artık.
I'm fed up with correcting documents!
Belgeleri düzeltmekten bıktım!
- I'm fed up with this.
Bıktım artık bundan.
Nothing, they got fed up.
Hiç işte, zamanla bıktılar.
I'm fed up, he thinks he's Olivier.
Usandım. Kendini Oliver sanıyor.
I'm fed up too, but I have a house over there.
Bende usandım ama orada da bir evim var.
I'm fed up with asking her all the time.
Ondan istemekten, usandım artık.
Besides, I'm fed up with this job.
Ayrıca, bu işten bıktım.
It's a dream of a Naturalist... ... who is fed up with the winter.
Şimdilik bir doğa bilimcinin tek yapacağı kışın geçmesini beklemek.
Well, he's a little fed up right now.
Pacey şu an biraz bıkmış durumda.
And Mom, surprisingly, decided to blame me claiming Dad was fed up with my history of inexcusable behaviour.
Ve annem şaşırtıcı bir şekilde beni suçlamaya karar verdi. Babam affedilmez tavırlarımdan bıkmışmış.
I'm just about fed up with your sarcasm.
Bu alaycılığından bıktım baba.
- So, finally, she got fed up.
- Sonunda annemin canına tak etti.
We are fed up of trying to imagine what to move up but it looks like you nothing will change.
Senin bu halini düzeltmek için aklımıza gelen her şeyi denedik, çabaladık... Ancak sana hiçbir şey işlemiyor.
Suddenly I was so fed up I decided to teach Turk and Todd a lesson on the court,
Aniden öyle sinirlenmiştim ki Turk ve Todd'a sahada g bir ders vermeye karar verdim.
Meanwhile, Miranda was getting fed up as well... with herself.
Bu arada Miranda da iyice bıkmaya başlamıştı... kendinden.
I'm fed up with people assuming I'm a thug because my name ends in a vowel.
Soyadım sesli harfle bitiyor diye haydut sanılmaktan bıktım.
Go ahead, I'm fucking fed up.
Devam et. Sıkıldım artık.
You'll never convince me you just got fed up.
Öylece çıkıp gittiğinize beni inandıramazsınız.
I'm just fed up with those delinquents getting away with everything while we play by the rules.
Sadece bu suçluların.. ... biz kuralları ile oynarken kaçıp kurtulmalarından bıktım.
They say people who fail in their first battle will live longer, but... I guess in your case, you'll keep on living until you're fed up, right?
Derler ki, ilk çarpışmalarında başarısız olanlar daha uzun yaşarlarmış, ama... sanırım senin durumunda... beslendikçe daha uzun yaşayacaksın, öyle değil mi?
I'm really getting fed up... with your negative attitude.
Ondan gerçekten de bıktım.
Marvin, it's over. I'm fed up.
Botu getirsen iyi olur.
So one day I get fed up and go plant myself behind the plate.
Birgün sabrım tükendi ve kalenin arkasına geçtim.
But the law abiding citizens of both races there are fed up with this rioting and disruption led by so-called clergy men and their communist inspired values!
İKİ IRKIN HALKLARI DA BU ŞEYLERDEN DOYDU ARTIK KOMİNİSTLERDE BU ARADA CİRİT ATIYOR
Actually, Sally... I was really fed up with the phone.
Aslına bakarsan Sally o telefondan gerçekten bıkmıştım.
When I was fed up of the food at the hostel, I missed Ma's dishes.
Oteldeyken annemin yemeklerini özlüyordum.
Then after two years, he got fed up.
Ardından iki yıl sonra bıktı.
You know, I think that she just got fed up... and took off without even thinking. And after a while, it was just too late to come back.
Düşünüyorumda belkide düşünmeden edemiyordur ama arada zaman geçtiği için geri dönemiyordur.
People are fed up with the shootings and the...
İnsanlar bıktı artık. Vurulanlar, ve...
These tuna were caught in the wild and are now being fattened up for market, They're fed generously so they'll be in prime adult condition when they're sold,
Bu tonbalıkları vahşi doğada yakalanmışlar ve şu an pazar için şişmanlatılıyorlar. Bol bol besleniyorlar. Böylece satıldıklarında, ilk yetişkinlik konumunda olacaklar.
Or maybe the whole love thing... is just a grown-up version of Santa Claus - just a myth we've been fed since childhood... so we keep buying magazines... and joining clubs and doing therapy... and watching movies with hit pop songs played over love montages... all in this pathetic attempt to explain why our love Santa... keeps getting caught in the chimney.
Belki de tüm bu aşk olayı büyükler için bir Noel Baba masalı. Ya da çocukluktan beri bizlere sunulan bir efsane. Böylece gidip dergiler alıyor,..
How they cut him up and fed him to the fish?
Babamı kestiken sonra bir balık gibi asmadılar mı?
And the Fed Ex is running a little bit late on the pick-up.
İkinci katta. Fed Ex de biraz gecikecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]