For sure traducir turco
20,231 traducción paralela
For sure.
- Her halde!
Yeah, he's the only person that we know for sure.
Evet, kendisinden emin olduğumuz tek kişi o.
No one can say for sure because no one has ever attempted to build a structure of this scale.
Kimse kesin olarak söyleyemez Çünkü bu ölçekte bir yapı için daha önce kimse buna kalkışmadı.
I must know for sure.
Adım gibi emin olmalıyım.
How can she know that for sure?
Bundan nasıl emin olabiliyor?
How do you know for sure?
Genelde çok dikkatlidir.
- We don't know that for sure.
- Bundan tam olarak emin değiliz.
Anyways, tragic for sure.
Neyse, kesinlikle trajik.
I never knew a love like that, not a love where I wanted someone to slit my throat open, that's for sure.
Hiç böyle bir aşka tanıklık etmedim. Kimsenin aşkımdan boğazımı deşmesini istemedim yani orası kesin.
I can't tell for sure.
Eminim diyemem.
And anyways, for sure I won't be needing one tonight! And anyways, for sure I won't be needing one tonight!
Nasılsa bu gece içmeme gerek olmayacak!
We don't know anything for sure.
Hiçbir şey kesin değil.
Not until we know for sure.
Emin olana kadar olmaz.
- I think I can lure - the other one back for sure.
Galiba diğerini üstüme çekebilirim.
This Saturday for sure!
Bu cumartesi kesin!
Oh, for sure.
Orası kesin.
Someplace secluded, that's for sure.
Ücra bir yerde olduğu kesin.
When I finally saw you guys together, that's when I knew for sure.
İkinizi birlikte gördüğümde ise emin oldum.
I don't know for sure that Jane's been cheating.
Jane'in aldattığından emin değilim.
The only thing I know for sure, this...
Emin olduğum tek şey ;
It's a large price to be paid, for sure.
Bu ödenecek büyük bir bedel, elbette.
This is all theoretical, we don't know for sure.
Bunların hepsi teorik kesin olarak bilmiyoruz.
And make sure there's room enough for three.
Üç kişilik kazdığından emin ol.
I say, "Sure, but you got to do a little something for me."
Benim için küçük bir şey yaparsan neden olmasın dedim.
Whoever Thomas Shaw is he sure has it in for Berlin Station.
Thomas Shaw kim olursa olsun onu Berlin İstasyonu için kullanıyorlar.
Well... age equality now! Women for Change practices nonviolence. I'm sure it's a peaceful demonstration.
kadınlar için değişiklik şiddete karşıdır barışçıl bir gösteri olduğuna eminim haklısın çünkü leah morino çok barışçıldır tamam, bu tweetler ne hakkında bakalım?
Cam, if you can pull yourself away from the human sausage for a second, I've got some actual data to share. Sure, go right ahead.
Cam, insan sosinden başını bir kaldırabilirsen sana gerçek bir veri paylaşçam tabi devam edet ortaya çıktı ki arabanın önü ve arka farları kazada parçalanmamış yani birileri emil kaza yapmadan önce arabasını parçalamış?
For we were young and sure to have our way
Çünkü gençtik yolumuzdan emindik
But for the surgery, we still require a letter from someone who has a PhD in psychology just to make sure you meet the requirements for the procedure.
Ama ameliyat işin içine girince psikoloji doktorası olan birinden evrak lazım sadece sizden emin olmak için prosedür olarak gerekiyor sadece.
And are you sure all you want is dinner at the house for your birthday?
Ve doğum günün için evde sadece bir akşam yemeği yemek istediğine emin misin?
You're gonna pay me 25 grand for that? Sure.
- Bunun için 25 bin mi ödeyeceksin?
Lilya, she's a special gift for Belikov but I'm sure he wouldn't mind if you used her a bit.
Lilya, Belikov için özel bir hediye. Ama bir deneme sürüşüne çıkarsan sorun edeceğini sanmam.
And make sure Sonia gets me the 8283 for tax purposes,
Vergi işleri için Sonia bana 8283 formu da yollasın.
After everything that you've done for me, I'll see to it Ivan makes sure your father is safe.
Benim için yaptığın onca şeyden sonra Ivan'la konuşup babana göz kulak olmasını rica edeceğim.
I thought maybe they were what was missing, but... after searching for so long, I'm... not sure if they're the answer anymore.
Belki eksikliğini hissettiğim şey onlardır diye düşündüm ama uzun süren arayıştan sonra cevabın onlar olduğundan artık emin değilim.
I'm sure your feelings for Hades are real.
Hades'e hissettiklerin gerçektir eminim.
So I just want to run a few tests, make sure you're up for that, is that okay, Mr. Gonzales?
Birkaç tahlil daha yapıp yolculuğu kaldırabilir misiniz diye bakmalıyız Bay Gonzales.
You sure you don't want me to request an ambulance - for you, Dr. Panttiere?
Ambulans ayarlamamı istemediğinize emin misiniz Dr. Panttiere?
- Yeah, thank you for watching, but I wanna thank this guy, Geoff, for coming here, telling us all the inside information, and making sure my favorite characters from childhood are gonna make it all the way up to the big screen.
- Teşekkürler. Ben buraya geldiği için bu adama ; Geoff'e bu bilgiler için ve favori karakterlerimi hayata geçirmede çocukluğumdan gelen hayali büyük ekrana getirdikleri için teşekkür etmek istiyorum.
I don't know why you're pretending that you don't know me, but I'm sure it's for some stupid and selfish reason!
Neden beni tanımamazlıktan geldin bilmiyorum ama eminim aptalca ve bencilce bir sebebi vardır.
I mean, whoever Fuller was laundering money for is now out, just under 100 mil, so I'm pretty sure they'd like a word with him, too.
Fuller kimin parasını akladıysa, yüz milyon içeride demektir yani onunla iki çift laf etmek isteyeceğinden gayet eminim.
He used to say, 'Doc, well, if you stand for nothing, you are sure to fall.'
Şöyle derdi, "Doc, bir hiç uğruna savaşıyorsan yenilgin garantidir."
Well, you be sure to let us know when you win the Nobel Prize for boysenberry.
Böğürtlen dalında Nobel Ödülü'nü kazanınca bize haber vermeyi unutma sakın.
Yeah, for sure.
- Önemli biri, evet kesinlikle.
Make sure there's no false hopes for reconciliation.
Yeniden barışmak gibi bir boş beklentin olmasın.
As I'm sure you're aware, the executive branch has taken flack lately for its legal justification regarding Executive Order 12333.
Bildiğiniz üzere Beyaz Saray, 12333 sayılı kararnameye ilişkin yasal gerekçe yüzünden son zamanlarda ağır bir eleştiri aldı.
Sure, I got some plans for the winnings.
Kazançla ilgili planım var.
But I'm sure you have suggestions for my successor.
Ama varisim için önerileriniz olduğuna eminim.
I'm sure you won't regret it for the rest of your life.
Ömrün boyunca pişman olmayacaksın nasılsa.
- Thanks for calling me back. - Sure.
- Aradığınız için teşekkürler.
Okay. Well, thank you for your legal advice, but if I need any more, I'll be sure to look elsewhere.
Yasal danışmanlığın için teşekkürler ama tekrar yardıma ihtiyacım olursa başka birini bakarım.
sure 38285
surely 971
suresh 61
sure i'm sure 17
sure you can 218
sure i can 72
sure you were 30
sure you do 255
sure you will 57
sure we can 55
surely 971
suresh 61
sure i'm sure 17
sure you can 218
sure i can 72
sure you were 30
sure you do 255
sure you will 57
sure we can 55
sure is 153
sure it is 177
sure i do 177
surely not 99
sure does 54
sure we are 22
sure i am 51
sure thing 785
sure you are 144
sure do 122
sure it is 177
sure i do 177
surely not 99
sure does 54
sure we are 22
sure i am 51
sure thing 785
sure you are 144
sure do 122
sure there is 44
sure i will 32
sure we do 40
sure he will 16
sure am 51
sure i did 54
sure they are 18
sure he is 30
sure it was 24
sure it does 32
sure i will 32
sure we do 40
sure he will 16
sure am 51
sure i did 54
sure they are 18
sure he is 30
sure it was 24
sure it does 32