English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ F ] / Francaise

Francaise traducir turco

64 traducción paralela
Neither can the special agents imported for the purpose from Scotland Yard... and the Sureté Francaise.
Ne Scotland Yard'dan ne de... Súreté Française'den seçilmiş özel ajanlar yapabilir.
Francaise?
Fransız mısın?
France offered the New World the gallantry of its corsairs and that last of secret societies, the Alliance Francaise.
Fransa Yeni Dünya'ya, korsan gemilerinin maceraları ile birlikte son gizemli derneğini de sundu ; Fransa İttifakı.
Seriously, if I were brave, I'd dynamite the Sorbonne, the Louvre, the Comedie Francaise.
Doğrusu biraz cesaretim olsaydı gider Sorbonne'u, Louvre'u, Comedie Française'i bombalardım.
Excusez-moi, mademoiselle... etes-vous Francaise?
Affedersiniz, matmazel siz Fransız mısınız?
And today he will pick me up at 5 o'clock at the "Comedie Francaise".
Dört defa sinema, bir defa mobiletle gezi... ve 2 kere yürüyerek gezi, saat 5'te beni tiyatrodan alacak.
I used to work in the Academie francaise.
Bir ara Fransız Akademisi'nde de çalıştım.
Parle Francaise?
Parle francais?
Parle Francaise?
Parle Francais?
I am as excited as if it were an opening night at the Comedie Francaise.
Adeta Komedi Francaise'in açılış gecesindeymişim gibi heyecanlayım.
We're having pigeons a la francaise.
Fransız usulü güvercin yiyeceğiz.
- Parle Francaise un peau.
- Parle Francaise un peau.
I went for a walk to the Comedie Francaise,
"Comédie Française" a doğru yürüyüşe çıktım.
After the festival, the Cine'matHeque francaise in Paris Honored Eastwood with a retrospective and the french government made Him a member of the Order of Arts and Letters.
Festivalden sonra Paris'teki Fransız sinemateği... Eastwood'u bir retrospektifle onurlandırdı... ve Fransız hükümeti onu Sanat ve Edebiyatçılar Birliği'ne üye yaptı.
This Movie Is Encoded By prisak { } I thought, "Only the French- - Only the French would house a cinema inside a palace."
Hayatımın ilk filmini Cinematheque Francaise'de seyrettiğimde sadece Fransızların bir sarayın içine sinema yerleştirebileceklerini düşündüm.
The pawn of an obscure coalition... of dubious interests... the Minister Malraux has driven... Henri Langlois out of the French Cinematheque.
Karanlık bir grubun şüpheli menfaatlerine itaat ederek Bakan Malraux Henri Langlois'i Cinematheque Francaise'den kapı dışarı etti.
You have worked for many different masters... in many different guises, but it was in the guise... of Angelica de Buque, the cabaret dancer francaise... that you spent the summer in Ramat.
Ama Angelica Buque adında bir Fransız kabare dansçısı olarak Ramat'ta da bir yaz geçirdiniz.
* You make your entrance to I'Academie Francaise.
* Fransız akademisine giriş yapacakmışsınız.
It's a good start for Rule Britannia and Mademoiselle Francaise, heading off at a steady pace.
Hükümdar Britannia ve Matmazel Francaise için iyi bir başlangıç, en önde baş başa gidiyorlar.
You see, there's rather witty odds on Rule Britannia and Mademoiselle Francaise to win.
Bakın, Hükümdar Britannia ve Matmazel Francaise'nin esprili bir kazanma bir anlaşmazlığı var.
Rule Britannia and Mademoiselle Francaise are clearly astounded.
Hükümdar Britannia ve Matmazel Francaise belli ki çok şaşkın.
The bombers, the French new wave directors, saw great films here in the cinematheque francaise. This was their rocket fuel.
Bombacılar, yani Fransız yeni dalgasının yönetmenleri Fransız Sinamatek'inde muhteşem filmler izlemiş, buradan gaz almıştır.
Maxime Desjardins of the Comédie Française as Maria Lazare
Fransız Tiyatrosu'ndan Bay Desjardins Maria Lazare rolünde.
All my knowledge came from books, and I'd just finished a novel about a glamorous French actress from the Comédie Française.
Tüm bildiklerim kitaplardan geliyordu ve Fransız Devlet Tiyatrosu'ndaki harika bir Fransız aktris hakkında bir kitabı yeni bitirmiştim.
My mistake was I didn't realize that the difference between this glamorous lady and me was that she was with the Comédie Française and I was with Matuschek and Company.
Hatam, bu harika kadın Fransız Tiyatrosu'ndayken benim Matuschek Mağazası'nda çalıştığımın ayrımına varamamamdı.
She was the star of the Comédie Française.
Comédie Française'in yıldızıydı.
The honorable judges of the Conservatoire Française.
Fransız Konservatuvarı'nın saygıdeğer jüri üyeleri.
But only one will be chosen... to join the ranks of the Conservatoire Française.
Fakat sadece biriniz... Fransız Konservatuvarı'na katılmak üzere seçileceksiniz.
Let's go to the Comédie Française.
Comédie Française'e gidelim.
We're at the Princes de Condé racecourse that belongs to the Académie Française, as you know.
Bildiğiniz gibi, bugün Fransız Akademisi'ne ait Princes de Condé hipodromundayız.
Read "L'Action Française"!
Okuyun "L'Action Française"!
Buy "L'Action Française"!
Alın "L'Action Française"!
There were editorials in Gringoire, Candide, Action Française, in Populaire, and Humanité.
Fransa'da çalkalanmayan tek bir lise bile yoktu. 1934'ten itibaren liselerde son derece şiddetli siyaset kavgaları yaşanıyordu.
Furthermore, soldiers felt they were the guardians of the right wing.
Gringoire, Candide, Action Française, Populaire ve Humanité'de yazılar çıkıyordu.
After seeing Jean Marals on stage, wants to be an actress but runs into family opposition.
# Jean Marals'ı sahnede la Comédie-Française'de izledikten sonra... #... oyuncu olmak istemiş, ama ailesinin itirazıyla karşılaşmış.
Wonderful fried, à la française.
Harika pişirilmiş, fransız usülü.
Quentin, you're ready for the Comédie-Française.
Quentin, okuduğun Fransız Komedisi değil.
Comédie française, perhaps?
Fransız komedisi belki de?
My middle name's Lance My grandma's from France
# İkinci adım Lance ve benim ebem Française.
Good luck. Even at the Comédie Française
Comédie Française'de bile
Tonight, Comedy Française is going to be on stage for their first play... This tea tastes like pee!
- Ulan yine sidik gibi yapmışlar çayı!
But I think it must be française, miss eyre. Surely it must be.
Sizce Bayan Rochester'a gidecek mi?
Bienvenue à l'école française.
"Fransızca kursuna hoş geldiniz."
Watteau sketched this woman from here in the Comédie Française, later transferring her to gardens or forests.
Watteau, kadının eskizini Fransız Devlet Tiyatrosu balkonundan çizmiş sonra da çizimini bahçelere ya da ormanlara taşımıştır.
His workshops were near the Comédie Française.
Atölyeleri Fransız Devlet Tiyatrosu'nun yanındaydı.
# Comédie Française Former Hotel of the King's Actors
Fransız Devlet Tiyatrosu Kral'ın Komedyenlerinin Eski Oteli
If I don't get my degree, I can't work at Alliance Française.
Eğer diplomamı alamazsam, "Alliance Française" de çalışamam.
It might as well be L'Académie du Vin Française.
Belki de ismi "L'Académie du Vin Française" olmalı.
But even if it was L'A cadémie du Vin Française... it should seek to present its subject in a global context. What about the rest of the world, huh?
Ama ismi "L'Académie du Vin Française" olsa bile konuya global bağlamda bakmalısın.
Est-ce que vous avez du contact avec les esprits... des personnalités de la literature française?
Est-ce que vous avez du contact avec les esprits... des personnalités de la literature française?
During the Fire of Moscow, he signed the decree for the creation of the Comédie-Française.
Moskova Yangını sırasında, Comédie-Française'in kurulması için buyruk vermişti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]