English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ F ] / Funny girl

Funny girl traducir turco

313 traducción paralela
- You're a funny girl.
- Çok komik bir kızsın.
You're certainly a funny girl for anybody to meet... who's just been up the Amazon for a year.
Amazon'da bir yıl kalıp gelen bir insan için..... tanışabilecek en tuhaf kızsın.
- Funny girl.
- Gülünç kız.
You know, you're a funny girl.
Tuhaf bir kızsın.
... how strange that he likes to dance with that funny girl so much.
Komik bir kızla dans etmekten hoşlanması ne kadar tuhaf
What a funny girl!
Ne eğlenceli bir kız!
What a funny girl!
Ne garip bir kız!
You're a funny girl!
Ne tuhaf bir kızsın sen!
Jan, you're a funny girl.
Jan, sen komik bir kızsın.
- She's a funny girl.
- Komik bir kız.
You're a funny girl.
Çok komik bir kızsın.
You're a funny girl.
Sen komik bir kızsın.
So long, funny girl.
Hoşçakal, komik kız.
- How nice, funny girl.
- Ne hoş, komik kız.
She was such a nice, funny girl.
Çok tatlı ve eğlenceli bir kızdı.
You're a funny girl.
Tuhaf bir kızsın.
You're a funny girl.
Komik kızsın.
No denying she's a funny girl, that Belle
Garip bir kızdır, şu Belle...
'Cause she really is a funny girl
Çünkü o, gerçekten garip bir kız.
A beauty but a funny girl
Güzel ama garip bir kız.
She really is a funny girl
Gerçekten garip bir kız.
She's a funny girl!
Ne tuhaf kız!
Funny girl, Yvonne is.
Yvonne son derece ilginç bir kızdır.
Nobody would believe, for instance, that the entire lives of a peaceful American boy and girl could be changed by a funny little war between two small countries far across the sea.
Barış yanlısı Amerikalı bir oğlanla kızın hayatının uzak diyarlardaki 2 küçük ülke arasında olacak savaşla değişeceğine kimse inanmazdı.
That's Funny,'Cse, Uh, The Girl Who Normally Sits Here, Her Name Is A-Manda.
Çünkü normalde burada oturan kızın adı A-manda.
I heard a guy say to Dave's girl that there was no use of her acting so funny, and they might as well all get soused.
Adamın birini, Dave'in kıza boşuna tuhaf davranmamasını söylerken gördüm sonunda hiçbiri ayakta kalamayabilirmiş de ondan.
Say this is a funny time to call up a girl, ain't it?
Söylesene bir kızı aramak için tuhaf bir saat, değil mi?
"Pedro Espinosa's little girl — the one with the skinny legs and the funny face — has she, by any chance, gotten married yet?"
"Pedro Espinosa'nın küçük kızı komik yüzü ve sıska bacakları olan - hala evlenmek için bir kısmet bulamadı mı?"
That's a funny name for a girl.
Bir kız için tuhaf bir isim.
You know, it's going to seem funny. I don't care whether it's a boy or a girl. Not that much.
Biraz komik olacak ama kız ya da erkek olması hiç önemli değil.
- Funny old girl, Holmes. - Hmm.
Komik bayan, Holmes.
I'm a funny kind of girl.
Ben tuhaf bir kızım.
What was so funny about this little girl?
Bu küçük kızın nesi o kadar komik?
You're not at all That funny, awkward little girl
Artık o komik Küçük kaba kız değilsin
You mean her. But she is funny, maybe the feeling won't be bad if you sometimes meet such a girl.
Evet, ama çok matrak biriydi.
Very funny, but I'd prefer a girl
Çok komik ama bir kızı tercih ederim.
Parachuting's a funny recreation for a girl.
Paraşüt bir kız için tuhaf bir uğraş.
It may sound funny for me to say it, but she's a very nice girl.
Benim için bunu söylemem sana komik gelebilir ama o gerçekten çok hoş bir kızdır.
The little girl was puzzled, because her granny was acting funny.
Kızın aklı karışmış, çünkü ninesi garip davranıyormuş.
It is funny little girl?
Kız bayağı komikmiş.
THIS FUNNY LITTLE GIRL WITH A SCRUNCHED-UP FACE.
Siz ve şu küçük kızla.
That girl's funny.
Komik bir kız.
You think it's funny! That girl shouldn't be out.
Bu kızın hiç çıkmaması gerekiyordu.
I have a funny feeling in my oh He-man, they've taken my little girl from me again please, get her back
Komik şeyler hissediyorum. He-man, küçük kızımı tekrar benden aldılar. Lütfen onu geri getir.
That girl is so funny!
Şu kız çok komik!
It was very funny, because I was watching them watching the girl who didn't know she was being watched.
Çok ilginçti. Ben bu ikisini, onlar da diğer kadını izliyorlardı.
[Girl] Not funny.
Komik değil.
This isn't funny, girl.
Bu komik değil be kadın.
There ain't nothin'in the world like a big-eyed girl... to make me act so funny, make me spend my money. Makes me feel real loose, like a long-necked goose.
Dünyada senin kadar büyük gözlü başka kız yok bana çok komik davranan, paramı da harcatan uzun boyunlu kaz gibi beni oynak hissettiren.
Funny, The girl sensed the falsity of that ostensibly catholic reasoning straight
O kızın, Katolikliğe bağlı sebebi o kadar kolay görmesi gerçekten ilginç oldu.
- Well... When you put your wig on and that skirt, and then you look in the mirror and see a little girl, do you get a funny feeling in your dinkie?
- Yani o peruğu ve elbiseyi giyince ve aynaya baktığında ufak bir kız görünce pipinde ilginç bir his oluyor mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]