English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ G ] / Grab it

Grab it traducir turco

2,504 traducción paralela
Grab it!
Tutun!
Grab all that, honey, grab it.
Topla hepsini, topla.
Let's grab it.
Alalım bakalım.
I would walk right up to love, and I would just grab it by the breasts and squeeze.
Aşık olduğum insana gider.... göğüslerini yakalayıp sıkardım.
I only live up the road, so I can grab it in two minutes.
Yolun karsisinda oturuyorum, iki dakika icinde getirebilirim.
Grab it!
Yakala!
Can you grab it?
Alabilir misin?
Gotta get out and grab it... wont ya come with me
Gidip onu alacağım... gelir misin benimle
You just want to grab it.
İnsanın avuçlayası geliyor.
Can you go grab it?
Git getir.
What, do I just grab it or...?
- Ne, öylece tutayım mı yoksa...?
Grab it by the top there.
Şu üstünden tutun.
So if you guys could go across the street and grab it, it would be a huge favor to him.
Eğer ofise gidip onu getirirseniz, onun için çok büyük bir iyilik yapmış olursun.
I know you're scared, but you have to let go of the branch - and take my hand. Grab it now!
Korktuğunu biliyorum ama onu bırakıp elimi yakalamalısın.
- Grab it.
- Tut şunu.
The tighter you grab it, the faster it slips away.
Ne kadar sıkı tutarsam o kadar hızlı kayıyor.
Next one in line, grab it.
Sıradaki tutsun.
Anything that can be used as a weapon, grab it.
Silah olarak kullanabileceğiniz herşeyi alın.
- Grab it here.
- şuradan tut.
Are you going to grab it, right?
Eric bi hareket yapacak mısın artık?
We couldn't have planned it better, somewhere remote like this. Okay, so we grab him later.
Daha iyisini planlayamazdık, böyle uzak bir yeri.
Aidan told me to go up to his room to grab some Three Stooges DVDs and I saw it on the shelf.
Aidan, odasına gidip'The Three Stooges'DVD'lerini almamı söyledi. Bunu rafta gördüm.
I watched his facial expressions when he needed the potty and I began to see it and grab him and bring him to the potty.
Tuvalet etmesi gereken zamanlardaki yüz ifadelerini izledim. Anlamaya başladıktan sonra, onu aldım ve tuvalete götürdüm.
Okay, grab the bell and get it back on the hook.
- Peki, zili tekrar kancaya al.
Like it when I grab that?
Sana sarılmam hoşuna gidiyor mu?
Hey, you think it's cool if I grab a soda?
- Gazoz alabilir miyim?
And next week when I become president of the Homeowners'Association, I will grab your stalk and rip it out with my own hands!
Gelecek hafta da Ev Sahipleri Birliği'nin başkanı olduğumda saplarını alıp kendi ellerimle koparacağım!
You've got to grab it while you can.
Yapabiliyorken, dört elle sarıl.
I'm just going to grab this delicious container of, uh, brown food meat and go upstairs and eat it all by myself in my room.
Tam da bu lezzetli yiyecek kabını alıyordum içinde et yemeği olan ve yukarı çıkıp odamda tek başıma yiyecektim.
Grab that crate and pull it over here.
Şu sandığı tut da oraya sürükleyelim.
Take a screen grab, and post it to face plant or tweet face, or whatever it's called.
Bir ekran görüntüsü al ve yüz tanıyan sitelere veya o tarz bir şeye yükle.
Hey, Raf, grab the one next to Spike's, it's empty.
Raf! Spike'nin dolabının yanına geçsene! O boş olacaktı.
When you're at a store and you just wanna grab that tie from the rack and it won't come off'cause it's stuck.
Hani mağazada bir kravatı askıdan almak istersin de... -... sıkıştığından eline gelmez ya.
Grab the other end of this and help me get it out of here.
Bir ucundan tut da kaldıralım şunu.
Let it go. If this case is bringing anything up for you, then, uh, we'll go grab a beer or something, all right?
Bu dava aklına herhangi bir şey getirirse birlikte bir bira falan içebiliriz, tamam mı?
So, uh, what do you say we grab a couple four lokos, hit up the T-Bell, get our chalupa on, and just keep it 100?
Ee, ne dersin, bir kaç Four Loko * kapalım, T-Bell'e gidip chalupa * söyleyelim ve hızımızı yüksek tutalım, ha?
Emily. It's lisa sommers. Listen, thank you for that invite to go shopping and grab a latte.
Emily Lisa ben.. sağol davetin için ama beni acaba..
What you want to do is you want to walk over to Broadway, grab the 1 or the 9 train, take it all the way downtown to South Ferry- - It's the last stop.
Yapman gereken Broadway'den aşağı inip 1 ya da 9 numaralı metroyla şehir merkezinden geçip güney feribotuna gitmek. Orası zaten son durak.
Grab the bag. It's got to be in there.
Kutu çantada olmalı.
Is it time? I can grab a cab and be there in five minutes.
Taksi çağırıp 5 dakikada gelebilirim.
Aren't there men you look at, and you just watch them? In a Starbucks line, opening a door, tying their shoes. And you just wanna grab their hand and slide it up the small of your back?
Baktığın erkekler yok mu sadece izlediğin mesela Starbucks'da sırada beklerken kapıyı açarlarken, ayakkabısını bağlarken ve elini yakalayıp, belinden yukarıya doğru kaydırmalarını istemez misin?
Hey it's almost quitting time ; want to grab a beer?
İşimiz neredeyse bitmek üzere, bir bira içmek ister misin?
Maybe you should grab the stuff, fire it up.
Belki de malzemeyi alıp, ateşlemelisin.
- I'd grab those three beat you with that chair, and stick them up through your soft palette, and roll up this newspaper and choke you with it.
- Şu sandalyeyle vurup kalemleri damağına saplar... - Dizlerini tekmeler- - -... ve gazeteyle boğardım seni.
Grab Hercules in your arms... And kiss him like your life depended on it.
Herkül'ü kollarınla sar ve yaşayıp yaşamaman buna bağlıymışçasına öp onu.
Isn't it love to grab hold of her?
Aşk tutunulacak birşey değil mi?
- Grab a plate... it's ready.
Tabağı tut... Yemek hazır.
- What's that? - It's this huge sale where hundreds of brides compete to grab top designer wedding gowns.
- Baş modacıların gelinliklerini... kapmak için yüzlerce kadının... savaş verdiği bir gün.
It was so fast. Uh... one of... one of the passengers tried to grab daikin's gun
Her şey birden gelişti, şey birisi yolculardan biri, Daikin'in üzerine doğru koşarak silahını almak istedi.
I'm gonna get a screen grab and send it out.
Fotografini alip sizlere de gonderiyorum.
It looks like a grab and go.
- Soygun gibi görünüyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]