Hall traducir turco
14,145 traducción paralela
Just down the hall.
Koridorun hemen sonunda.
I once made love on a pool table in Hot Coffee, Mississippi with six members of the Rock and Roll Hall of Fame.
Bir keresinde Mississippi'deki Hot Coffee'de bir bilardo masasında Rock Roll Şöhretler Kulübü'nün altı üyesiyle seviştim.
- What with the animal hall of fame?
- Hayvan şöhret salonuna ne oldu?
Welcome to the Hall of Heroes...
Kahramanlar salonuna hoşgeldiniz...
The only thing I'm interested in finding is the Hall of Heroes cafeteria.
İlgilendiğim tek şey var oda, kahramanlar için yapılan kafeterya salonu.
Grateful citizens gathered at the famed Hall of Heroes to mark this day that will live in hearts and minds forever.
Minnettar vatandaşlar kahramanların birayara geleceği, ünlüler salonu olan alanda toplanarak, sonsuza kadar kalplere ve zihinlere kazındı.
I'm a First Ballot Hall of Famer.
Ben, Şeref Kürsüsünün İlk Oy Pusulasıyım.
Okay, just some pictures of Mrs. Roosevelt that I cut out of the library books during study hall.
İşte bayan Roosevelt'in çalışma salonundaki kitaplardan kestiğim birkaç fotoğrafı.
And City Hall is right up my tail to find them.
Belediye, onları bulmam için gece gündüz sıkıştırıyor beni.
You've always got a friend at City Hall, Judy. All right!
Belediye Konağı'nda bir arkadaşın olduğunu bil Judy.
But I have a friend at City Hall who might.
Ama Belediye Konağı'nda erişim verebilecek bir arkadaşım var.
Oh, this is the old mess hall.
Eski bir toplantı salonu.
He's in room five, just down the hall.
Oda numarası 5, Koridorun ilerisinde.
In the Palazzo's Hall of Five Hundred, there's a famous mural :
Palazzo'nun Beş Yüzler Salonu'nda ünlü bir duvar resmi var.
To the Hall of Five Hundred.
Beş Yüzler Salonu'na.
We're right above the Hall of Five Hundred.
Beş Yüzler Salonu'nun üstündeyiz.
The toilet's down the hall to the right.
Tuvalet koridorun sonunda sağda.
Name two Yankees headed for the Hall of Fame?
Onur Listesi'ne girmiş iki Yanki ismi söyle. - Neden?
He's down the hall.
Salonun alt tarafında.
Is it possible that not all of us in this convention hall are of the same opinion about war?
Bu kongre salonunda hepimiz savaş hakkında aynı görüşe sahip olabilir miyiz?
You know that the mayor wanted to welcome you at the town hall.
Belediye başkanının sizi belediye binasında ağırlamak istediğini biliyorsunuz.
I said : at the town hall...
Belediye binasında söyledim...
We would gladly have visited you at your town hall, but... At the town hall.
Sizi belediye binasında seve seve ziyaret ederdik, ama...
Tris, it's at the end of the hall.
Tris, koridorun sonunda.
Tris, at the end of the hall. There's another way on the left.
Tris koridorun sonunda, solda bir çıkış daha var.
Jackie lives down the hall.
Jackie koridorun sonunda yaşıyor.
We don't have homes like yours, so you'll have to sleep in the hall.
Seninki gibi evlerimiz yok bu yüzden salonda uyuyacaksın.
When you were spying on me from across the hall...
Sen karşı dairemde oturup, beni gözetlerken...
And the rest of the house, the hall, bathroom, stairs?
Ve dinlenme evi, Salon, banyo, merdiven?
The canteen is located just below the PE hall.
Kantin, spor salonunun hemen altında.
" End of term disco at the school hall.
" Dönem sonu diskosu, okul salonunda.
All right, you guys, uh, get settled in, then we'll go across the hall and say hi to everyone.
Siz yerleşin. Sonra karşı daireye geçip selamlaşırız.
I-I'm going across the hall.
Ben karşıya geçiyorum.
Philip Baker hall in "Sydney."
"Sydney" de Philip Baker salonu.
And, Ben and I are just across the hall if you if you need anything.
Ve, bir şeye ihtiyacın olursa, biz salonun karşısındayız.
Want a little chat in the hall?
Koridorda biraz konuşmak ister misin?
That's why we're chatting out here in the hall.
Koridorda sohbet etmemizin nedeni bu.
- Go down the hall, to the right.
- Koridordan geçin, sağa dönün.
Down the hall, to the right.
Koridordan geç, sağa dön.
Hall of Fame jacket you haven't even asked me about yet.
Lafını açmadığın yıldızlar sıralaması ceketim hani.
Don't you think you should wait until you get to the Hall of Fame before you wear a jacket like that?
Öyle bir ceket giymeden önce yıldızlar sıralamasına girmeyi beklemen gerektiğini düşünmüyor musun? Yok ya.
Don't you think you should wait, till you get in the Hall of Fame?
Yıldızlar sıralamasına girmeyi asıl senin beklemen gerekmiyor mu?
I made my own Hall of Fame jacket.
Yıldız ceketi çıkarttım.
You'll be looking for Corbin's class ; end of the hall, keep going through the second set of doors.
Corbin'in sınıfını arıyorsun. Koridorun sonunda, ikili kapıların oradan devam et.
Here, at the end of the hall on the right...
İşte burada, salonun sonunda sağ tarafta.
Down the hall.
Salonun aşağısında.
CBS News correspondent Mike Wallace here at the ballroom of Convention Hall where the credentials committee of the Democratic National Party are in session.
Demokratik Ulusal Partinin danışma kurulunun toplandığı Kurultay Salonu'nda.
Just wait in the hall until I'm done.
İşim bitene kadar koridorda beklersin.
The shower down the hall is cold.
Salondaki duş soğuk.
She--she went down the hall to see what she could find.
Bulabildiğini görmek için salondan indi.
The doctor has Owen walk down a long hall from me to Cornelia, and I just want to say, you know,
Doktor, Owen'ı koridorda yürüttü, benim yanımdan Cornelia'ya doğru. İçimden şöyle demek geçiyordu ;
hallelujah 723
hallo 205
halloween 127
halle 17
haller 39
halloran 22
hallie 62
hallam 37
halliday 27
hallucinations 118
hallo 205
halloween 127
halle 17
haller 39
halloran 22
hallie 62
hallam 37
halliday 27
hallucinations 118