English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ H ] / Hangs up

Hangs up traducir turco

178 traducción paralela
She comes in, hangs up her coat, puts on her makeup takes off her clothes.
İçeri girdi, ceketini çıkarıp astı, makyaj yaptı... üzerindekileri çıkarıyor.
Heavyweight challenger hangs up gloves after fatal knockout.
Ağır Sıklet Şampiyonluk Adayı, Ölümcül Nakavttan Sonra Eldivenlerini Asıyor
And, he hangs up the phone and the money is advanced.
Sonra telefonu kapar ve para iletilir.
Calls me for a loan, then hangs up on me.
Önce arayıp borç istiyor sonra suratıma kapatıyor.
- ( Hangs up ) - Hello?
Alo?
So he stares at it for a minute and turns the tube upside-down... and the blood don't run down, it hangs up there.
Bir dakikalığına bakakaldı, tüpü ters çevirdi kan aşağıya akmadı, yukarıda asılı kaldı.
Hangs up.
Telefonu kapatıyor.
Hangs up, kneels by the stove, lights another match.
Telefonu açık bırakıyor, sobanın kenarında diz çöküp bir kibrit daha çakıyor.
In an hour. [Line Hangs Up]
Bir saat içinde.
Every time Beth answers the phone, she hangs up.
Beth cevap verdiğinde telefonu kapatmıyor.
Do you want to be responsible for what he does after he hangs up?
Görüşmeden sonra yapacaklarının sorumluluğunu üstleniyor musunuz?
What does she do after she hangs up with me?
Telefonu kapattıktan sonra ne yapmış dersiniz?
I call him, he hangs up.
- Arıyorum, suratıma kapatıyor.
What kind of a sick person calls and hangs up over and over?
Nasıl bir hasta ruhlu insan sürekli arayıp ta kapatır?
Someone calls my house every night... and hangs up.
Her akşam birileri ev telefonumu arıyor ve kapatıyor.
- [Hangs Up]
- [Telefon kapanır]
[Hangs Up]
[Telefon kapanır]
Nobody hangs up on me.
Kimse yüzüme telefonu kapayamaz.
- [Phone Hangs Up ] - [ Machine Beeps]
- [Phone Hangs Up ] - [ Machine Beeps]
Sharon's boyfriend calls her house a dozen times a day, lets the phone ring once and then hangs up... to let her know he still loves her.
Sharon'nın erkek arkadaşı günde milyon defa onu arıyor. Telefonu bir defa çaldırıp kapatıyor ki..... onu halen sevdiğini bilsin diye.
Hello? - [Hangs Up]
Kimsiniz?
I know what he says every time he hangs up.
Telefonu her kapatışında babamın ne söylediğini biliyorum.
[Hangs Up Receiver]
[Hangs Up Receiver]
And she fucking hangs up on me, so I hang up on her.
Sonra beni hatta bekletiyor, Sonra ben onu bekletiyorum.
- That's a doctor who breaks promises then hangs up on the guy he breaks the promises with.
Bu, tutmayacağı sözler veren bir doktorun sesine benziyor. Sonra da söz verdiği kişinin suratına telefon kapatan bir doktorun.
[Hangs Up Phone]
Tamam, hoşça kal.
He says, "I love you." Then he hangs up.
O da "Seni seviyorum." Deyip kapatıyor.
She calls, she hangs up. "Please, please."
"Lütfen, lütfen," diye yalvarıyor.
When I answer, he hangs up.
Açınca, kapatıyor.
See you tomorrow. ( hangs up ) )
Yarın görüşürüz.
Okay. [Phone Hangs Up]
Tamam
I confess, I'm the type who hangs up as soon as I smell a solicitation.
İtiraf etmeliyim. En ufak bir ısrar kokusu aldığı zaman telefonu kapatanlardanım.
He calls to tell me, and you answer... and he thinks maybe he doesn't have the right number and he hangs up... and then I just lose out, which means we lose out.
Aradığında sen açarsan, yanlış numarayı aradığını düşünüp kapatabilir. O zaman hakkımı kaybederim. Yani para kaybederiz.
She's come up in the business, he hangs around.
Kız yükseldi ama adam işsiz.
I guess that hangs you up.
Sanırım seni mahvediyor.
Small-time hoodlum walks into a police station and gives himself up for murdering his girl, then hangs himself.
Çapsız gangsterin teki bir karakola geliyor, sevgilisini öldürdüğünü söyleyip kendini ele veriyor ve sonra da intihar ediyor.
I'm so sorry it hangs you up.
Telefonu kapatırsan üzülürüm.
What hangs performers up, I think, is playing the same numbers.
Bence müzisyenleri yıldıran şey sürekli aynı şeyleri çalmak.
Now who gonna do that after they shoots you or hangs you up?
Seni vurur veya asarlarsa bunu kim yapacak?
The Indian hangs out with a chick up the block.
Bu yerli bir pilice takılıyor.
I drove up to see him in that bar he hangs out at.
Babani görmek için, takildigi bara gittim.
HE SAID MR. GUTHRIE HANGS DEAD BIRDS UP BY THE NECK TILL THEY DROP.
Dediki Bay GUTHRIE kuşları boğulana kadar boyunlarından asıyormuş.
Let's get a trace on them before whoever it is hangs up.
Bu bitmeden onlara ulaşmanın bir yolunu bulalım.
Toby's sister says he hangs out at a minimart up there.
Toby'nin kız kardeşiyle konuştum. Küçük bir markette takıldığını söyledi.
( hangs up phone ) He's part of a group show at the Zellman Gallery.
Zellman Galerisindeki grup şovuna gidecek.
A punk who hangs out around the graves at night, with a blow-up doll.
Geceleri mezarlıklarda dolaşan bir dj. Bir şişme kadınla.
Clearly this is shaping up to be one of those moments... that St. Peter will show on the big video screen when I die... and I, for one, don't want to see us staggering around... with ice cream slathered all over our faces... while my soul hangs in the balance.
Böyle giderse, öldüğümde Aziz Peter büyük bir ekranda karşıma çıkacak. Yüzlerimiz dondurmaya bulanmış halde dolandığımızı ve ruhumun teraziye konduğunu görmeyi hiç istemem.
A highly sensitive metre-long tail hangs down from the head that makes up a quarter of its body.
Bir metre uzunlugundaki son derece hassas olan kuyruk, vücudunun ceyregini olusturan basindan sarkiyor.
A highly sensitive metre long tail hangs down from the head that makes up a quarter of its body.
Bir metre uzunluğundaki son derece hassas olan kuyruk, vücudunun çeyreğini oluşturan başından sarkıyor.
- Hangs up.
- Telefonu kapatır.
( hangs up ) sorry I'm so rubbish.
Üzgünüm, saçmaladım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]