Has he gone traducir turco
747 traducción paralela
Has he gone?
O gitti mi?
- Has he gone?
- Gitti mi?
- Has he gone to Scotland Yard? - I'm sorry Mr Verloc.
- Scotland Yard'a mı gitti?
Has he gone mad?
Üşütmüş mü?
Has he gone out again?
Yine gitti mi?
Has he gone?
Gitti mi?
- Has he gone to sleep at last?
- Sonunda uyudu mu?
I thought it was - I... has he gone?
Senin o oldu - Ben... Gitti mi?
Where has he gone?
Nereye gitti?
Has he gone for good?
Sonsuza kadar mı gitti.
Why has he gone?
Neden gitti?
- Where has he gone?
- Nereye gitti?
Has he gone out looking for Curt?
Curt'u aramaya mı gitti?
Has he gone mad, or have I?
O mu aklını kaçırdı, yoksa ben mi?
Has he gone somewhere?
Bir yere mi gitti?
What about him, has he gone to bed?
Yatalım mı?
- Why has he gone into hiding?
- Neden saklanıyor?
No, I meant why has he gone to London?
Hayır, neden Londra'ya gitti demek istedim?
And where has he gone?
O nereye gitti?
- Has he gone?
Gitti mi?
Has he gone to sleep?
O uykuya daldı mı?
Oh, Molly, has he gone?
Molly, o gitti mi? Zavallı Molly.
" If a man have a hundred sheep... and one of them be gone astray... doth he not leave the 90 and 9... and goeth into the mountains... and seeketh that which has gone astray?
" Bir adamın yüz koyunu olsa ve bunlardan biri yolunu şaşırsa doksan dokuzunu dağlarda bırakıp yolunu şaşıranı aramaya gitmez mi?
Old Will hasn't gone yet, has he?
Yaşlı Will daha gelmedi değil mi?
Then he has gone mad.
Öyleyse aklını kaçırmış.
He has no experience but having gone through much hardship we are together again
Hiçbir tecrübesi yoktu ama böyle zorlukları atlatmış olduktan sonra tekrar beraberiz.
No, he has gone to meet his son.
Hayır, oğlunu karşılamaya gitti.
He has gone to kill your friend.
Arkadaşını öldürmek için gitti!
He's gone to meet his mother. She has to give him the money.
Annesini görmeye gitti, para için.
- No, I haven't, how long has he been gone?
Onun için endişelendiğimden bu akşam işten eve erken geldim.
Elwood has just gone out, but I'm so afraid he may come back.
Elwood şimdi çıktı ama dönerse diye korkuyorum.
He has just gone astray
Başkası tarafından ayartıldı.
I hope he really has gone. I find it hard to believe.
Umarım gerçekten gitmiştir, inanmakta zorlanıyorum.
He believes once a man has gone wrong, that's the end of it.
Bir adamın bir kez yoldan çıkarsa bir daha dönüşü olmayacağına inanıyor.
He has gone to the Yellow House, Father.
Sarı Ev'e gitti, Peder.
- He has gone away without saying anything.
- Hiçbir şey demeden gitti. - Kano'ya sordun mu?
How long has he been gone?
Ne kadarlığına gitti?
He has gone further than any man or god before him.
Ondan önce, bir insanın ya da tanrının yaptığının da ötesine geçmişti.
He has been gone all night.
Bütün akşam ortalıkta yoktu.
He has gone to kill himself.
Kendini öldürmeye gitti.
He's never gone off like that, has he?
Hiç böyle çekip gitmezdi, değil mi?
No. - Douglass has gone with them, hasn't he? - Yes.
Jim Douglass da onlarla gitti, değil mi?
The man has set off on a distant voyage despite the grave dangers, he has conquered the poles, gone up high above the clouds,
İnsan ölüm tehlikelerine rağmen uzaklara yolculuğa çıktı, o kutupları keşfetti, bulutların üzerindeki yüksekliklere tırmandı,
He has but gone from this world to another, and as we think of him now, reunited at last with his loved ones, for all eternity, we lift our hearts in joyous anticipation of that dark, mysterious journey which awaits us all.
O sadece bu dünyayı terk edip ötekine gitti. Şimdi onun sonunda sevdikleriyle sonsuza değin bir araya geldiğini düşünerek, hepimizi bekleyen o karanlık gizemli seyahatin sevinçli beklentisi içinde kalplerimizi rahatlatıyoruz.
- It is said that he has gone travelling.
Evet, dört bir yanı geziyorlar.
- How long has he been gone?
- Kaç gündür yok?
He has gone, and I forgot him,
O gitti, ve ben unuttum.
He has not gone, yet.
- Henüz gitmedi ki.
- He has just gone forward, Admiral.
Şimdi baş tarafa gitti, Amiral.
He has gone... forever.
Sonsuza kadar... gitti.
When he recovers from his trance, the woman has gone.
Bu vect halinden çıktığında, kadın çoktan gitmiştir.
has he 284
has he said anything 31
has he confessed 16
gone 1510
gone with the wind 52
gone forever 35
gone where 80
has he said anything 31
has he confessed 16
gone 1510
gone with the wind 52
gone forever 35
gone where 80