He'll show up traducir turco
227 traducción paralela
He'll show up.
Ortaya çıkacak.
Sure, he'll show those phonies up.
Onlara gününü gösterecek.
He'll show up. I just know it.
Biliyorum, kesin çıkacak ortaya.
He'll show up.
Mutlaka gelir.
- I suppose he'll show up though.
- Bir şekilde ortaya çıkar. Her zaman yaptığı gibi.
If he doesn't show up by tomorrow, you come down here and make a report in person and we'll go to work on it.
Yarına kadar gelmezse buraya gelip şahsen bir rapor verin. Biz de işe koyuluruz.
Show me a martyr, I'll lay you 4 to 1 he winds up out of the money.
Bana bir şehit göster, bire dört bahse girerim ki çulsuz kalır.
He'll show up here 10 or 15 minutes later.
10-15 dakika sonra yanıma gelir.
He'll show up right after he calls?
Aradıktan hemen sonra gelir mi?
When he'll show up
Ne zaman ortaya çıkacağını
He'll show up.
Gelecek.
He'll never show up.
Asla gelmeyecek.
"He came Wednesday, so he'll show up Saturday!"
"Çarşamba gelmişti, Cumartesi burada olur öyleyse!"
You all know Simon won't like missing the hanging, so we'll wait, but if he don't show up soon we'll go ahead without him.
Hepiniz Simon'un idamı kaçırmayı istemeyeceğini biliyorsunuz, o yüzden bekleyeceğiz, Ama yakında gelmezse onsuz başlarız.
He'll show up. He's probably parking the car.
Arabasını park ediyordur, şimdi gelir.
- He'll show up.
Ortaya çıkar.
Doesn't he know that if the law ever catches up with us, he'll lose his show?
Yakalanırsak şovunun sona ereceğini bilmiyor mu bu adam?
He'll keep telling young girls to come visit... and a few days later they'll show up on our doorstep.
Böyle devam ederse bir kaç gün sonra bir sürü genç kız gelip kapıya dayanır.
We'll ring you if he should show up.
Ortaya çıkacak olursa sizi ararız.
What'll we do if he doesn't show up?
Gelmezse ne yaparız?
He said he'll kill them all if you don't show up.
Eğer düello için, oraya gitmezsen, her birini öldürecekmiş.
He'll show up.
Gelecektir.
He'll probably show up on the 15th of July.
15 Temmuz'da kesin görünecektir.
Sooner or later he'll show up.
Kendine bir yer seç, ve kapıyı üstüne kilitle.
Just... - I'm sure he'll show up in a few weeks.
- Eminim bir iki haftaya kalmaz döner.
Do you think he'll show up?
Sence gelecek mi?
Well, he'll show up one day.
Bir gün gelecektir.
But if you want to wait, he'll show up.
Ama beklemek istersen, ortaya çıkar.
- You think he'll show up?
- Sence gelecek mi?
- He'll show up.
- Gelir birazdan.
He'll show up.
Gelir şimdi.
I want you to know, if he doesn't show up for this wedding I'll kill him.
Bilmelisin, düğüne gelmezse onu öldürürüm.
I bet he'll show up when everyone's left.
Bahse girerim herkes gittikten sonra ortaya çıkacaktır.
He'll show up, I know it.
Ortaya çıkacak, biliyorum.
You ever show your pink, little behind around there, he'll have you screwed, tattooed and served up with an apple in your mouth.
O pembe küçük kıçını oralarda görecek olurlarsa... şişe dizip, üstüne dövme yapar... ağzına da bir elma sokup sofraya koyar.
You think he'll show up?
Sence gelecek mi?
He really said, "Just show up at the front door, and I'll give you money"?
Sana gerçekten de, "Kapıya gelin, size parayı vereceğim" mi dedi?
But he'll show up eventually.
Ama eninde sonunda ortaya çıkacaktır.
- He'll show up.
- Yakında çıkar ortaya.
Well, he'll show up.
Şimdi gelir.
He says to show up an hour before post time and he'll give us the tip.
Yarış başlamadan bir saat önce orada olursak bize bir tiyö verecekmiş.
If you show a certain degree of wisdom... he'll put you on a boat, take you across the lake... pick you up in a car and then drive you across the state line.
Ama biraz akıllı olursan seni bir tekneyle gölün karşına geçirip bir arabaya bindirir ve eyalet sınırından çıkarır.
He said if you ever show up he'll kill you.
Bir daha gelirsen seni öldürecekmiş.
I wonder if he'll show up.
Acaba gelecek mi?
- If he used I.C.E., it'll show up.
- TÖS. kullanmışsa taramada görünür.
I keep thinking he'll show up and tell me there's been some terrible misunderstanding.
Sürekli ortaya çıkıp korkunç bir yanlış anlaşılma olduğunu söylemesini bekliyorum.
He'll probably show up.
Yakında ortaya çıkar.
He'll show up.
- Ortaya çıkacak mı?
- He'll show up.
Ortaya çıkacak.
- He'll show up.
- Ortaya çıkacaktır.
- If he dies, he'll show up for sure.
- Ölürse ortaya çıkacaktır
upside 40
uptight 38
upsy 47
uppercut 41
upstate 42
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
uptight 38
upsy 47
uppercut 41
upstate 42
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
upside down 57
up top 130
up to you 126
up against the wall 84
up guy 119
up and at' em 72
up call 187
up the stairs 74
up north 49
up we go 50
up top 130
up to you 126
up against the wall 84
up guy 119
up and at' em 72
up call 187
up the stairs 74
up north 49
up we go 50