He better be traducir turco
1,255 traducción paralela
He better be careful... or he'll find them hung on his Christmas tree.
Kendine dikkat etmeli yoksa, noel ağcına, kendisini asıImış bulur.
Well, he better be going to the bank.
Umarım bankaya gitmiştir.
He better be, because that boy's life is at stake.
- Olsa iyi olur, çünkü o çocuğun hayatı tehlikede.
Yeah, he better be.
Evet, öyle olsa iyi olur.
He better be. I'll bring change.
Yapsa iyi olur Üstünü getiririm.
He better be quick!
Çabuk olsa iyi olur!
He better be.
Daha da iyisi.
He better be dead or I'll kill him myself.
Ölüş olsa iyi eder yoksa onu ben öldürürüm.
- He better be open!
- İnşallah açıktır!
He better not be.
Gelmese daha iyi.
And I figured he's a friend, and if you gotta be sent away on a murder rap, who better to do it?
"Cinayetten asılacaksak onun elinden olsun" dedim.
He said he'd be back, but thought better of it.
Döneceğini söyledi ama daha iyi düşündü.
It might be better for his own sake if he doesn't come back.
Dönmemesi onun için daha hayırlı olur. Harika!
The timing could have been a little bit better but... uh, he seems to be all right.
Zamanlama dah iyi olabilirdi ama sanırım bu da işe yarar.
The faster we get moving, the better off he'll be.
Ne kadar acele edersek onun için o kadar iyi.
With things the way they are, Odo thought it would be better if he stayed at Starfleet Headquarters.
Olan bitene bakınca, Odo Yıldız Filosu Karargahında kalmak daha iyi diye düşündü.
He'd do better if you'd let him be himself.
- Eğer kendisi olmasına izin verseydiniz daha iyisini yapardı!
Just because he got a little better score than mine, he had to go and show me how it ought to be done.
Sadece biraz benden yüksek skor yaptı diye gitti ve bana yapmak zorunda olduğu şeyin nasıl olduğunu gösterdi.
However, he seems to be in a lot better shape than when we last met!
Goku'nun ta kendisi! Son karşılaşmamıza göre çok farklı gözüküyor.
It'd be better to smother him with a pillow while he's sleeping.
Uyurken onu bir yastıkla boğmak daha iyi olur.
To tell you the truth, there are times when I look at Robbie and... and at my family, and I think if this is the life he's destined to lead if all he has to look forward to is more drugs, more seizures brain surgery, retardation and if we really start runnin'out of hope he may well be better off dead.
O bir görünüm Robbiera ve varsa... ailem için, ve bence bu kader olduğunu... Sadece daha fazla kez ve eğer onu bekliyor saldırı... beyin cerrahisi, geri zekalı... ve gerçekten umut biterse... Peki o ölmek daha iyidir.
In an odd sort of way he may be better off.
Garip olacak ama belki de böylesi daha iyi oldu.
Well, he must be better than I thought.
O zaman durumu düşündüğümden iyi.
You better be every fucking inch as good as he says you are.
Umarım dedikleri kadar iyisindir.
Everything will be better now that he is forever out of our lives.
O artık sonsuza kadar yok. Herşey daha iyi olacak.
That I could have provided you with better doctors than he did, and that your child would still be alive.
Seni götürdüğü doktorlardan daha iyilerini sağlardım. Çocuğun da hala hayatta olabilirdi.
You better surrender now because he used to be with the CIA and he is a trained killer.
Teslim olsanız iyi edersiniz çünkü eskiden ClA'ye çalışırdı, kendisi profesyonel bir katildir.
We think he'll be better off at home.
Evde dinlense daha iyi olacaktır.
He would be better off under the care of his own people.
Kendi insanlarının bakımı altında çok daha iyi olur.
Unless you have a better explanation for how he knew exactly... when and how Lucas Menand was gonna be killed ; why Jason Nichols'fingerprints were inside that patrol car ; and how he knew Lisa lanelli's secret.
Lucas Menand'ın nasıl ve ne zaman öleceğini bildiğine, Jason Nichols'ın parmak izlerinin neden arabada olduğuna ve Lias Ianelli'nin sırrını nasıl bildiğine dair daha iyi bir açıklaman yoksa.
And God said, "He will be born and renew your life, for he is born of your daughter-in-law, and is better than seven sons."
Ve Tanrı, o dünyaya gelecek ve senin hayatını yenileyecek dedi. O senin gelininden dünyaya geldi ve yedi oğuldan daha iyidir dedi.
'Now, that could either mean that he will come again...'or, I had a better idea...'... that when someone so great once was...'then someone so great will always be.
Bu onun, bir gün geri gelebileceğini kastediyor olabilirdi. Ya da... daha iyi bir fikrim vardı. "Burada, Geçmişin ve Geleceğin Kralı, Kral Arthur yatıyor."
When my son first told me he wanted to be a writer, I told him he'd better find himself a rich wife.
Oğlum bana yazar olmak istediğini ilk söylediğinde, ona, kendisine zengin bir eş bulmasının daha iyi... olacağını söyledim.
- He'll be better off.
Onun için daha iyi olacak.
He's doing X-rays and hopes to be better within a year.
Işın tedavisi görüyor, bir yıla kalmadan iyileşmeyi umuyor.
He will be placed in one of our better cells until the war is over however long that may take.
Savaş bitene kadar nispeten rahat bir hücreye yerleştirilecek. Savaşın ne kadar süreceği belli değil tabii.
— He'd be better used as a coat rack.
— Ceket askısı olarak kullanılsa daha iyi.
It would be better if he called us.
Eğer o ararsa daha iyi olur.
He's helping me to be a better catholic.
Pecorino mu bu? Evet.
He'd be better off with his natural mother.
Ben... Gerçek annesiyle daha mutlu olur.
All things considered He couldn't be better, he must say
Herşey düşünüldü Daha iyi olamazdı demek zorunda o.
Maybe he'll be better off here.
Belki orada daha iyi olacak.
I talked to coach this morning and he helped me and my parents helped me. And I felt it would be better for me to start now, while I'm young.
Bu sabah koçla konuştum... ve bana yardımcı oldu, ailem de yardımcı oldu... ve ben bu işe gençken başlamanın... daha iyi olacağını düşündüm.
He is better than I believed him to be.
Benim inandığımdan daha iyi biri o.
I think that it would be better... if he left this environment for a while.
Bence bu cevreyi bir... sure birakmasi daha dogru olur
Well maybe come a little would be better for him cause he came a little.
"daha az gel" onun için daha uygun olurdu belki çünkü az geldi.
A better one would be how he broke into the plant in the first place.
Nasıl içeri girdiği daha güzel bir soru olurdu.
He saw you dead at the morgue, obviously a clone, and he thought it'd be better to break the news here.
Seni morgda ölü görmüş, klonu tabi ki, ve haberi buraya getirmeye karar vermiş.
Be careful! I better get down there, make sure he doesn't cut off anything I need.
Ben inip ihtiyacım olan bir şeyleri kesmediğinden emin olayım.
Well, he better hurry, because it won't be much longer here.
Acele etse iyi olur çünkü bu uzun süre içeride kalmayacak...
Will he be better off with his mother in prison?
Annesinin hapse girmesi onun için daha mı iyi olacak?