He is lying traducir turco
430 traducción paralela
He is lying to you.
Size yalan söylüyor.
He could have scraped the ice on his way to the bottom where he is lying right now completely silent.
Derine dalarken buza çarpmış olabilir ve şu anda dipte sessizce yatıyor olabilir.
If he climbs out, then we know he is lying.
Tırmanarak çıkarsa yalan söylediğini anlardık.
He will be examined. If he is lying, he will die.
Soruşturulacak, yalan söylerse, ölecek.
For he is lying there in wait for you inside that bottle of whiskey waiting for you to take him into your mouth.
Orada sizi bekleyen yalanlarıyla bir viski şişesinin içinde dudaklarınızdan aşağı dökmenizi bekliyorken...
He is lying under the tree
Çalıların orda yatıyor
He is lying, I swear.
Yalan söylüyor, yemin ederim.
I'll tell you if he is lying.
Yalan söylüyorsa anlarım.
He is lying!
Yalan söylüyor!
He is lying.
- Sayabiliyor mu? - Yalan söylüyor.
He is lying, I swear to God.
Yemin ederim, yalan söylüyor.
He is lying.
- Yalan söylüyor.
- That man is lying! He's a bad person!
Lütfen hanımefendi!
Now, the worst part of it all is that he's been lying to his mother.
En kötü tarafı ise annesine yalan söylüyor olması.
"Is he lying dead in the mud in the woods?"
Ölüsü, ormanda, çamur içinde mi?
I can't hand him over to the police... not as he is... lying there, near dead.
Onu polise veremem. - Bu durumdayken olmaz! - Ben de veremem!
Your father enters... he locks the door behind her and relaxes on the sofa... not knowing that his wife is lying dead upstairs.
Babanız içeri girdi onun gitmesinin ardından kapıyı kilitledi ve koltuğa uzandı daha eşinin yukarıda ölmüş olduğunu bilmiyordu.
Well, there is one way to find out if he's lying.
Yalan söylediğini ortaya çıkarmanın bir yolu var.
Then why is he lying there?
O halde niçin orada uzanmış yatıyor?
If a woman says she has had intercourse with a certain man who is proven fertile, though no evidence is found in the woman's body could a lawyer, a prosecuting attorney could he use this as evidence that the woman is lying?
Eğer bir kadın, kısır olmadığı kanıtlanmış bir erkekle... cinsel ilişkiye girdiğini söylerse, kadının vücudunda delil bulunmadığı halde... bir avukat, yani bir savcı... bunu kadının yalan söylediğine dair kanıt olarak kullanabilir mi?
Any businessman who says he's always straight is lying
Hep doğru iş yaptığını söyleyen tüccar yalan söyler.
'Cause he isn't bringing a truck back, because there is no truck, because you're lying to me.
Kamyonet de getirmiyor çünkü kamyonet falan da yok. Çünkü bana yalan söyledin.
Suppose Kissoff is lying, that he's looking to clobber us...
Farzedelim Kissoff yalan söylüyor, o zaman bize saldırıya hazırlanıyor.
He is under oath he knows the consequences for lying.
Tanık yemin altında ve yalan ifade vermenin sonuçlarını bildiğinden eminim.
There is somebody lying out in the street. it looks like he needs help. The only help he needs at this point ;
Sokakta biri var ve yardıma ihtiyacı var.
We often find them lying around. - Is he dead?
Onları sıklıkla etrafta yatarken buluyorduk.
- He had Captain Anders'orders but is he Captain Anders, or is Captain Anders lying dead somewhere?
- Yüzbaşı Anders'in emir belgeleri vardı ama o Yüzbaşı Anders mi, yoksa Yüzbaşı Anders bir yerlerde ölü mü yatıyor?
Dr Sapirstein is either lying, or he's...
Dr. Sapirstein ya yalan söylüyor, ya da...
All you're telling me is, on the one hand, he may be lying, on the other...
- Kanıt istiyorum. Tüm söylediğin, ya yalan söylüyordur, ya da...
The result is that either he's subconsciously relating a nightmare, or he's lying.
Neticede, ya bilinçaltındaki bir kâbusla alakası var,... ya da yalan söylüyor.
Not only is the gentleman not lying dead in the streets, but you know where he told people he'd been?
Bırakın Beyefendinin ölü olarak sokakta uzanmış yatmasını, insanlara nerede olduğunu söylemiş, biliyor musunuz?
Is he lying down on top of her?
Üstüne çıkabilmiş mi?
So either he is wrong or you are lying.
Yani ya o yanılıyor ya da siz yalan söylüyorsunuz.
Is he lying?
Yalan mı söylüyor yoksa?
- Whoever he is, he's lying.
- Her kimse, yalan söylüyor.
- Whoever he is, he's lying.
- Her kimse, o bir yalancı.
So he's lying there and he is exhausted. And he looks over and says,
Adam bitkin vaziyette yatıyor, ve diyor ki
The real Hirsch is dead, and this new tenant is lying or he is Roy Hirsch and you and I saw someone else entirely.
Gerçek Bayan Hirsch öldü ve dairenin yeni sahibi yalan söylüyor ya da bizim gördüğümüz Roy Hirsch aslında ban başka biriydi.
How is he lying?
- Ne demek yalan söylüyor?
Two, Lord Edgware is lying when he said he sent it.
İki, Lord Edgware gönderdiğini söylediğinde yalan söylüyordu.
He said the two hardest things in this world to catch is a pop fly at a day game, and a young woman when she's lying.
Bu dünyada yakalanması en zor olan iki şey vardır, derdi biri, gündüz maçındaki yüksek atış, diğeri ise, yalan söyleyen bir kadın.
See if he's lying about Marco and find out if anyone else is missing.
Marco hakkında söyledikleri doğru mu, araştırın..... ve başka kayıp kimse var mı, kontrol edin.
I wanna look him straight in the eye and tell him what a cheap, lying, no good, rotten, four-flushing low-life, snake-licking, dirt-eating, inbred, overstuffed ignorant, bloodsucking, dog-kissing, brainless, dickless, hopeless heartless, fat-assed, bug-eyed, stiff-legged, spotty-lipped worm-headed sack of monkey shit he is!
Gözlerinin içine bakıp, ona nasıl bir..... cimri, yalancı, bir işe yaramaz, kokuşmuş, düzenbaz..... aşağılık, sinsi, bok yiyen, piç kurusu, şişko..... cahil, kan emici, köpek öpücü, beyinsiz, ödlek, umutsuz, kalpsiz... .. kıçı büyük, patlak gözlü, çarpık bacaklı, yamuk dudaklı..... solucan beyinli bir bok torbası olduğunu söylemek istiyorum!
And this goes on until the last fraction of a second when his head is already lying on the block and he waits, knowing.
Kendisini çoktan tehlikeye attığı zaman, bu durum her saniyenin son anına kadar devam ediyor ve o bekliyor, biliyor.
Now, is he lying, Hastings?
Peki yalan mı söylüyor, Hastings?
He's lying about the prom-date thing, of course. I hope he is. I took his sister.
Mezuniyet gecesi hakkında da yalan söylüyor. Yani umarım öyledir. Kız kardeşiyle beraberdim de.
Maybe he is Abe Fielding, and he was lying to us about that too.
Belki o Abe Fielding'dir, ve bize bu konuda yalan söylüyordur.
And when during sex, you're not lying there thinking, "What the hell is he doing?"
Ve de seks sırasında "Ne yapıyor bu adam?" diye düşünmemendir.
He is obviously lying.
Belli ki, yalan söylüyor.
At least he ain't lying.
İş görebilir.
If he's not lying and it really is Thai stick, then it's great.
"Eğer herifin söylediği doğruysa ve mal Tayvan malıysa, of yavrum yaşadık" diye düşündüm
he is alive 57
he is mine 25
he is my brother 37
he is so cute 33
he is a doctor 16
he isn't 329
he is fine 24
he is my friend 35
he is 2605
he is gone 57
he is mine 25
he is my brother 37
he is so cute 33
he is a doctor 16
he isn't 329
he is fine 24
he is my friend 35
he is 2605
he is gone 57
he is not 130
he is handsome 23
he is a 27
he is here 120
he is dead 154
he is my husband 34
he is cute 35
he is gay 17
he is sick 32
he is innocent 28
he is handsome 23
he is a 27
he is here 120
he is dead 154
he is my husband 34
he is cute 35
he is gay 17
he is sick 32
he is innocent 28