English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ H ] / He works here

He works here traducir turco

240 traducción paralela
He works here, right?
Burada çalışıyor, değil mi?
Listen, I came not to speak with you. I came seeking the Professor Carlesi. He works here or not?
Yalnız, sizinle konuşmaya değil Profesör Carlesi'yi görmeye geldim.
He works here now. Good idea.
Artık burada çalışıyor.
He works here at the office with me.
Ofiste benimle çalışıyor.
He works here? Mm-hm.
Burada mı çalışıyor?
He works here.
Burada çalışıyor.
Joe Weyburn. He works here.
Joe Weyburn. burada çalışıyor.
- He works here too, doesn't he?
- Doktor Joseph Garner mı?
- He works here.
- Burada çalışıyor.
Noah's parole jacket says he works here.
Dosyaya göre Noah burada çalışıyor.
He works here.
O burada çalışıyor.
He works here as a research assistant.
Burada araştırma asistanı olarak çalışıyor.
- He works here?
- Burada mı çalışıyo?
He works here.
Burada çalışıyor. - Lanet olsun!
He works here! Do you want him to hear you?
Seni duymasını mı istiyorsun?
I offered to double his salary if he works here.
Ben sadece bu adama bizimle çalışması halinde, aldığı maaşın iki katını vermeyi teklif ettim.
He... actually, he works here at this hospital.
O... Aslında o bu hastanede çalışıyor.
- He works here.
Adam burada çalışıyor.
Well, considering he works here...
Şey, onun burada çalıştığını düşündüğümüzde...
Mulder, he works here.
Mulder, bu adam mezarlıkta görevli.
His name is Jun, too. He works here.
Onun ismi de Jun. Burada çalışıyor.
He works here.
Onu görmem gerekiyor.
- He works here. His name's Kai.
- Burada çalışıyor.
HE WORKS HERE.
Burada çalışıyor.
He works at "La Colinière" and I'm here in Paris.
O, La Colinière şatosunda çalışıyor, ben de burada Paris'teyim.
Police seem to think he's a man who works locally around here.
Polis onun buralarda çalışan bir adam olduğunu düşünmeye başlamış.
He works in industry here.
Burada sanayicilik yapıyor.
I believe he works around here.
Sanırım mahallede çalışıyor.
He probably works here.
Muhtemelen burada çalışan birisi.
I won't identify him except to say that he works for an English-speaking embassy here... and he's close to someone who has good contacts with the military.
Burada, İngilizce konuşulan bir elçilikte çalışması dışında size kimliğini açıklayamam. Ve ordu ile iyi bağlantıları olan birine yakın.
Dr Slattery, someone here says he... works for you.
Dr Slattery, biri sizin için çalıştığını söylüyor.
She only knows he works in a restaurant here.
Sadece buralarda bir lokantada çalıştığını biliyormuş.
I beleve he works here.
Burada çalışıyor sanırım.
He'II be here, the formula works, and you have the check.
Burada olacak, formül, iş görüyor ve çek sende.
He took the metal that you mine so nobly down here and transformed it into works of art for popes and princes.
Sizin cesaretiniz ile metali alıp.. bir sanat eseri yaratıyor.. Prenses ve Papa için.
He no longer works here.
O artık burada çalışmıyor.
He works here
Shane O'Shea.
The thing is, my friend here, he works for a pretty big guy in town.
Konu şu, buradaki arkadaşım, şehirde hayli büyük biri için çalışıyor.
But he still works here?
Hala burada mı çalışıyor? Bazen.
He works near here.
Ama sen onu tanıyor olabilirsin. Hemen yanda çalışıyor.
He, air-quote, "works here."
Burada çalışıyor.
I'm sorry. He no longer works here.
- Üzgünüm, artık burada çalışmıyor.
And here you are today, exalting the institution of marriage, suing a workplace forundermining your relationship with your husband when you have done nothing to help it! You watch without protestas he works side by side with Exhibit A. You kissed Exhibit A's father.
Kanıt A'yla çalışmasını sessizce izliyorsun, onun babasıyla öpüşüyorsun, ilişkiyi kurtarmak için bir danışmana başvurmak zahmetine girmiyorsun, ve bizi suçlamak için mahkemeye geliyorsun.
And the man who works the crane, he's here too!
- Ve vinci kullanan kişide burada.
Max here, he works for the Gazee.
Max "The Gazette" için çalışıyor.
Like, Jeff, I mean, he's been here two years, he works his ass off, he's loyal to the company, and he believes in what he's doing.
Aynı Jeff gibi yani, iki yıldır burada çalışıyor, kıçından ter akıyor, şirketine sadık, yaptığı işe de inanıyor.
We went out and he asked to eat here, sleep here, the works.
Dışarı çıktık ve burada yemek istedi, uyumak istedi...
He no longer works here What's the matter?
Bay Sijong Park? Burada pek uzun çalışmadı, mesele nedir?
How he got here, who he works with.
Buraya nasıl geldi, kiminle çalışıyor, nerede yaşıyor?
I love my Grandpa- - don't get me wrong- - but he's got no idea how it works in here and I'm not sure you do, either.
Yanlış anlama, dedemi seviyorum. Ama burada işlerin nasıl döndüğünü bilmiyor. Senin de bildiğini sanmam.
He no longer works here.
2. kattan. - O artık burada çalışmıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]