Head down traducir turco
3,588 traducción paralela
Keep your head down!
Kafanı aşağıda tut!
Hold your nerve. Keep your head down.
- Sinirlerinize sahip olun, rahatlayın
And keep my head down.
Ve başımı eğik tutacağım.
Put your head down.
Kafanı indir.
So head down to her office and see what cases she was working on.
Bu yüzden ofisine gidin ve hangi davalarda çalıştığına bakın.
Bow, bow, bow your head down Because your country is a "democracy"
# Çok çalışıyorsan #
Bow, bow, bow your head down
# Çünkü ülkende var "demokrasi" #
His head down.
Başını eğmiş.
Moving forward, I want you to keep your head down.
Dikkatleri üzerine çekmeni istemiyorum.
Eyes open, head down.
Gözlerini aç, başını eğ.
Keep your head down.
Kafanı aşağıda tut.
I want to keep my job, so I'm gonna keep my head down.
İşimi kaybetmek istemiyorum, yani mümkün olduğunca sorun çıkarmayacağım.
- Keep his head down.
- Kafayı aşağıda tut.
Sit in the back and keep your head down.
Arkada otur ve kafanı aşağıda tut.
Just keep your head down.
- Dikkat çekme yeter.
Bitch, didn't I tell you to put your head down?
Ya ben sana kafanı yorganı altına sok demedim mi?
Castle and I will head down to soho, see what happened last night.
Castle ve ben dün gece ne olduğunu öğrenmek için Soho'ya gideceğiz.
- Keep your head down.
- Başını eğik tut. - Evet, tutacağım.
I kept my head down growing up, or else nose in a book.
Başımı kaldırmadan ya da bir kitaba gömerek büyüdüm.
Is, what do you tell yourself at night when you lay your head down that allows you to wake up in the morning pretending that you're not the bad guy?
Gece yatmadan önce kendi kendine ne söylüyorsun da sabah uyandığında kötü bir adam değilmişsin gibi davranmanı sağlıyor?
I will shut up and I will put my head down and I will do my time and I'll smile at Healy and I won't go near her.
Susacağım ve kafamı eğeceğim ve zamanımı dolduracağım. Healy'e güleceğim ve onun yakınına bile gitmeyeceğim.
Pull the fire alarm and head down to the street.
Yangın alarmını çalıştır ve sokağa in.
As you were, keep your head down.
Olduğun gibi başını eğ.
You have to keep quiet and keep your head down, and act like it's working.
Yalnız sessiz olman ve dikkat çekmeyip, sanki tedavi işe yarıyormuş gibi durman lazım.
No, of course, Virgil, I won't do anything without you... maybe you should put your head down, huh...?
Hayır tabiki Virgil, sensiz bişey yapmam.. belki kafanı indirirsen..
Here's the plan- - we head down the hall.
Planımız şöyle. Koridordan yürüyeceğiz.
Just try and get your head down.
Kafanı yastığa koymaya çalış.
Had to get it down on paper before it disappears from my head.
Kafamdan uçuvermeden önce kağıda dökmem gerekiyordu.
You're going to bring holy hell down on your head.
Başına feci bir bela açacaksın.
But if the information is correct... the Agency brought the bombing at Langley down on its own head.
Peki ya bilgi doğruysa? Teşkilat, Langley'deki bombalı saldırıyı kendi başına açtıysa?
I cracked his head, and I... I pushed him down the stairs.
Kafasını kırıp, merdivenlerden aşağı attım onu.
Head down.
- Eğ başını.
Deep down, fearing the reaper is the reason why everyone's so messed up in the head.
Derinlerde herkesin bu kadar kafadan kontak olmasının nedeni aslında ölüm korkusu.
And then I look down and I see there's this dude down on the ground with his head by, like, the tire.
Sonra aşağı baktım ve yerde, lastiğin orada bu adamı gördüm.
♪ with my head hangin'down ♪
♪ Oturup, başımı öne eğmiş ♪
Please explain yourself, before I bring the full fucking weight of this office down on your head!
Ofisi olduğu gibi başına geçirmeden önce lütfen o yaptığın davranışa bir açıklık getir!
Then his head's bobbing up and down, so the killer slips a ligature around his neck, and then it's nothing but darkness.
Sonra kafasına darbe alır, katil boynuna bir tel dolar ve etraf kararmaya başlar.
You kept a clear head, you read Daniella's signals, you did something that every fibre in your body was telling you not to do... you put down your gun.
Bilincin yerindeydi,... Daniella'nın işaretlerini takip edebildin. Vücudundaki her dokunun sana aksini söylediği bir şey başardın. Silahını bıraktın.
Keep your head down.
Kafanı kaldırma.
I mean, it doesn't matter,'cause it's all in his head, and he'll just write it down as soon as he's better.
Fark etmez. Hepsi kafasında. Daha iyi olur olmaz, yazar.
Put your drinks down, people, and head for the exits.
İçkilerinizi bırakıp çıkışa doğru yönelin.
I'll put it down but I'm putting this over your head.
-... bunu kafana geçireceğim senin.
You fell down the stairs. - You hit your head.
- Merdivenlerden düşmüşsünüz, başınızı vurmuşsunuz.
Well, four years of work down the drain, and I have a penis on my head.
Dört yıllık çalışmam boşa gitti ve başımın üstünde bir penis var.
If I were you, I'd drop my gun, lay down on my tummy, and put my hands behind my head.
Yerinizde olsam silahımı bırakır, yere yatar ve ellerimi başımın üstüne koyardım.
Probably hit his head on the side of the mine shaft when he fell down.
Muhtemelen düşerken başını maden kuyusunun kenarına vurmuş.
Why don't you get your head down?
Neden uyumuyorsun?
Whoa whoa, take it down a notch, St. Louis! His head is not up his ass!
Kafası bir yerine girmiş değil.
It is hard to turn down head in the shed, but I might not make it there by lunch.
Kulübede muameleyi geri çevirmek zor tabii ama öğlene yetişemeyebilirim.
The ambassador's about to bring a shitstorm down on your head.
Büyükelçi dünyayı başına yıkmaz üzere.
- Then if I were you, I would not think about that rotten cod head sliding down your throat.
- O zaman yerinde olsam o çürük morina kafalarının boğazından aşağı kaydığını düşünmezdim.
down 3353
downtown 201
downstairs 319
downs 77
downey 56
downton abbey 33
downers 18
down the street 38
down on your knees 79
down the hall 119
downtown 201
downstairs 319
downs 77
downey 56
downton abbey 33
downers 18
down the street 38
down on your knees 79
down the hall 119
down low 42
down the road 38
down the line 26
down the stairs 50
down on the floor 28
down there 402
down the hatch 65
down below 33
down the drain 18
down you go 36
down the road 38
down the line 26
down the stairs 50
down on the floor 28
down there 402
down the hatch 65
down below 33
down the drain 18
down you go 36
down here 450
down on the ground 130
down to business 31
down in one 23
down now 22
down to 41
down in front 26
downing street 23
down on the ground 130
down to business 31
down in one 23
down now 22
down to 41
down in front 26
downing street 23