His sister traducir turco
3,442 traducción paralela
But you... didn't kill his sister.
Ama sen kız kardeşini öldürmedin.
Dying on 23 February 1955, Paul visited his sister until the end of her life.
23 Şubat 1955'de ölen Paul, ablasını ölünceye kadar ziyaret etti.
General Ravenscroft had throughout paid for his sister-in-law to receive the best treatment in England.
General Ravenscroft İngiltere'de en iyi tedaviyi almak için ödeme yapmıştı.
So Tobias went to do so, as Argyle set a dinner date with his sister at the Balboa Club...
Tobias dediğini yapmak için çıkarken Argyle da Balboa Kulübü'nde kardeşi için bir akşam yemeği ayarladı.
His sister likes me, I think.
Kız kardeşi benden hoşlanıyor sanırım.
Nah, this clown's just freaking'cause I'm gonna take his sister out dancing, and I'm gonna grind up on that like, " Mmm.
Bu soytarı kızkardeşini dansa götürüyorum diye keçileri kaçırdı. ve hatunu şöyle döndüreceğim " " Mmm.
He's gone to his sister in Mechelen.
Mechelen'deki kız kardeşine gitti.
And when he asked for two million for his sister's marriage, he just refused stra ghtaway!
Ama sen kız kardeşinin düğünü için iki milyon istediğinde hemen reddediyor!
Any boy his age who needs his sister to protect him is gonna find himself needing lots of protecting.
Onun yaşında, kendini korumak için ablasına ihtiyacı olan her erkek büyüyünce de sürekli korunmaya ihtiyaç duyar.
Did you transplant a kidney... from Jack Tramell to his sister Dana?
Bir böbrek nakli yapmış mıydınız? Jack Tramell'den kızkardeşi Dana'ya.
Did you transplant a kidney from Jack Trammell to his sister Dana?
Jack Trammel'den kızkardeşi Dana'ya böbrek nakli yaptınız mı?
He's a guy that's gotten no breaks, with his sister getting murdered, and... this is his second time in jail, and... just all these problems, it just seems that...
Talihi kara bir adam. kardeşi öldürülüyor ikinci kez hapse giriyor.... Tüm bu sorunlar neden...
Apparently when you work for a crime boss and fall in love with his sister... You're looking for trouble.
Büyük ihtimalle bir suç patronu için çalışıp onun kız kardeşine aşık olursanız başınız belada demektir.
a hell lot of money or his sister's life.
Ya kız kardeşinin hayatı ya da çantalar dolusu para.
Yes, but the rabbi offered him his sister instead, who was more beautiful than Yochman himself.
Evet, ama onun yerine haham ona kendilerinden, daha güzel olan kız kardeşini sunmuş.
He buried his sister, and then, we went to algebra class together.
O da kardeşini gömdü ve sonra beraber cebir dersine gittik.
His sister.
Onun kız kardeşi.
He spoke of his sister.
Kız kardeşinden bahsetti.
Vincent's with his sister.
Hugo zamanı. Vincent kız kardeşiyle birlikte.
He fell out of a tree trying to see into his sister-in-law's bathroom.
Baldızının banyosunu gözetlemeye çalışırken ağaçtan düştü.
His sister's on her way.
Kız kardeşi geliyor.
You're looking at the guy who brought in the Miami bomber and presented Starren Dahrti with the head of his sister's murderer.
- Evet. Miami bombacısını polise teslim eden Starren Dahrti'ye kız kardeşinin katilinin kellesini veren adama bakıyorsun.
He stops in Philadelphia to visit his sister, Asia, and there, he writes a letter.
Kız kardeşi Asya'yı ziyaret etmek için Philadelphia'ya uğrar. Ve orada bir mektup yazar.
We know he and his sister fell out so badly that they didn't talk to each other for 20-odd years, and she cut him out of her will.
Kardeşiyle öyle fena bozuştular ki birbirleriyle 20 küsur yıl konuşmadılar ve öldükten sonra ona bir şey bırakmadı.
A year later, his sister was diagnosed with ovarian cancer.
Bir yıl sonra kız kardeşine yumurtalık kanseri teşhisi konmuş.
I'm his sister. I think.
Sanırım ben onun kız kardeşiyim.
- Did you tell him I'm his sister?
- Kız kardeşi olduğumu söylediniz mi?
Nick Boyle was just a dumb kid who was really messed up because his sister was murdered.
Nick Boyle, kız kardeşi öldürüldüğü için tam anlamıyla dağılmış aptal bir çocuktu sadece.
Not somebody. Abigail said he asked if she helped her dad take his sister's lungs while she was alive.
Abigail o herifin, babasının kardeşi hayattayken akciğerlerini çıkartırken kendisinin de yardım edip etmediğini sorduğunu söyledi.
Just a few nights ago, we were all hanging out together when he let slip a comment about his sister that had us practically speechless for the better part of an hour.
Bundan bir kaç gece önce, birlikte konuşurken, kız kardeşi hakkında, ağzımızın uzun süre açık kalmasına yol açan bir gerçeği aktardı.
We're hoping that he can find his sister and straighten all this out.
Kızkardeşini bulup birtakım şeyleri düzlüğe çıkartacağını umuyorduk.
I married his sister.
Kız kardeşiyle evliyim.
Although I do have a number for his sister, Mary, - who came over from Ireland with him. - Great.
Bende İrlanda'dan birlikte geldikleri kız kardeşi Mary'nin telefonu var.
Asshole think I'm his sister, man.
Pislik herif kız kardeşi ile yattığımı sanıyor dostum?
His sister.
Kız kardeşi.
And this is his older sister, Rachel.
- Vay canına. - Bu da ablası Rachel.
We, Princess of Angoulême, Queen of Navarre, sister of the King bestow upon Michael Kohlhaas a pass for a new inquiry into his case on condition that he lay down his arms.
Biz Angoulême Prenses, Navarre Kraliçesi, Kral kardeş Michael Kohlhaas üzerine bir geçiş ihsan kendi halinde yeni bir soruşturma için onun silah bırakmaya şartıyla.
And second, for your dad knocking up that slutty fat fuckin'sister of his and for that bitch not getting an abortion.
İkinci olarak da, o kaltak şişko kız kardeşini Bu kadar göklere çıkarttığı için babana ve o orospunun da kürtaj olmadığı için.
and... her kids and their dog... and his wife's mother, and her sister, And what about my Aunt Rose?
Ve onun çocukları ve köpeği. Karısının annesi, onun kız kardeşi. Peki ya Rose haladan ne haber?
Joffrey's mother will become his sister-in-law and your son will be Loras'nephew?
Oğlunuz da Loras'ın yeğeni mi olacak?
Your sister's his girlfriend?
Senin kız kardeşin onun kız arkadaşı mı? - Evet.
That sister of his, she's a basket of firecrackers, ain't she?
Kız kardeşi, tam bir ayaklı bomba değil mi?
Olivia was just his best friend's sister.
Olivia, sadece en iyi arkadaşının kız kardeşiydi.
My sister and his nurse are endeavoring to compose my father to sleep now.
Kızkardeşim ve hemşiresi, şu anda babamı uyutmaya çalışıyorlar.
Danny's sister left one of his toys down there.
Danny'nin ablası oyuncaklarından birini oraya bıraktı.
A sister can't express her feelings to his brother.
Bir kız duygularını abisine ifade edemez.
He put his life at stake for my sister's toy.
Kız kardeşimin oyuncağı için canını hiçe saydı.
Nicholas Boyle murdered this girl and his own sister.
Nicholas Boyle bu kızı ve kendi kardeşini öldürdü.
Anyway, is Patrick's sister hiding his files?
Herneyse, onun hesaplarını Patrick'in kızkardeşi mi tutuyor?
Would Jason know this person? If he did, he would have made him sorry he ever looked at his little sister.
Eğer tanısaydı, küçük kız kardeşine baktığı için onu pişman ederdi.
My sister has his child.
Kız kardeşimin ondan bebeğini var.
sister 3420
sisters 294
sister mary 36
sister monica joan 71
sister jude 36
sister evangelina 33
sister julienne 44
sister winifred 18
his soul 16
his son 135
sisters 294
sister mary 36
sister monica joan 71
sister jude 36
sister evangelina 33
sister julienne 44
sister winifred 18
his soul 16
his son 135