His son traducir turco
17,825 traducción paralela
You think I don't know I'm his son?
Onun oğlu olduğumu bilmiyorum mu sanıyorsun?
I don't share Dr. Hoffmeister's convictions... but it was brave of him to open his doors to a Frenchman... who could've killed his son.
Doktor Hoffmeister'ın fikirlerini paylaşmasam da kapılarını oğlunu öldürmüş olabilecek bir Fransıza açması cesurcaydı.
I said I was his son.
Ona oğlu olduğumu söyledim.
The Dauphin is his son, the King could never admit to anything else.
Dauphin onun oğlu, kral ondan başka hiçbir şeye hayran değil.
I think he held on to his life for as long as he could, for his son.
Bence oğlu için elinden geldiğince hayata tutunmaya çalıştı.
But his son?
Peki ya oğlu?
He could hold his son!
Oğlunu kucağına alabilirdi!
And no one knows a man like his son.
Ve kimse bir adamı oğlu kadar iyi tanıyamaz.
What's a father for if not to help his son acquire life's liquid pleasures?
Oğluna, hayatın içkili zevklerini edindiremeyecek baba neye yarar?
He's his son, Ahmad.
O onun oglu, Ahmet.
His son's DNA turns up after 20 years.
Oğlunun DNA'sı 20 yıl sonra ortaya çıkıyor.
Pakistani President Mr. Ansari arrived at Ajmer Sharif Along with his son Hilal.
Pakistan Başbakanı Bay oğlu Hilal ile Ansari arrived Ajmer Sharif dergahına vardı
What kind of father would deprive his son of that happiness?
Hangi baba, oğlunu böyle bir mutluluktan mahrum bırakır ki?
A gesture of goodwill... from a father to his son.
Babadan oğla bir iyi niyet göstergesi.
He realized Daichan was never going to retire, and if he did, he would most likely leave the business to his son.
Daichan'ın asla emekli olmayacağını, olsa bile işi muhtemelen oğluna bırakacağını anladı.
You know, the sushi chef's wife said that her husband left Daichan's when he realized Daichan was gonna leave the business to his son.
Suşi şefinin eşi kocasının ayrıldığını çünkü Daichan'ın işi oğluna devredeceğini anladığını söylemişti.
That's what Frantz wrote me in his last letter.
Frantz son mektubunda böyle yazmıştı.
During his last trip there?
Son seyahatinde mi?
Last person that Darryl spoke with was, uh, his girlfriend, Mariah Parks.
Darryl'in son konuştuğu kişi sevgilisiymiş.
We didn't know charles, but he chose to spend The last few moments of his life with us.
Charles'ı tanımıyorduk ama hayatının son birkaç anını bizimle geçirmeyi tercih etti.
Every day after workin'hard, he come here, and he hold your hands. He call you his warrior son.
Her gün o kadar çok çalıştıktan sonra buraya gelip ellerini tutar ve sana "savaşçı oğlum" diye seslenirdi.
I'm looking for my son and his friend.
Oğlumu ve arkadaşını arıyorum.
My son, who's afraid he'll never see his grandmother again.
Benim oğlum, bir daha asla büyükannesini göremeyeceğini düşündüğü için.
Since when is a son taking in his father charity?
Bir oğlun babasıyla ilgilenmesi ne zaman sadaka oldu?
And his face will be the last thing you see before you die.
Ve ölmeden önce göreceğiniz son şey, you see before you die.
I just wish my son had met his father.
Sadece oğlum babası ile tanışsın isterdim.
I want Gaston to pay his last respects to his brother.
Gaston'un kardeşine son kez saygılarını sunmasını istiyorum.
He would be ashamed to think of his brother's only son as a thief!
Kardeşinin tek oğlunun bir hırsız olduğunu düşünmekten bile utanırdı!
It's more about me cleaning up his messes, and that seems to be all I'm fucking doing lately and I'm fucking sick of it.
Son zamanlarda yaptığım tek şey onun arkasını toplamak ve ben bundan bıktım artık.
Boy, he run like no chickenshit son of a bitch ever run in his life.
Hayatında hiç koşmadığı gibi koştu onun bunun çocuğu.
I'm taking his dying declaration.
Son sözlerini alıyorum!
That he was the son of a preacher man. He needed to get his shit together and start acting like one.
Bir vaizin oğlu olduğunu kendini toparlamasını ve buna yaraşır şekilde davranmasını söylemiştim.
After that uncle gave up on his desire for a son, and on his dream too.
Erkek evlat istediğinden vazgeçtikten sonra hayallerinden de vazgeçmişti amcam.
His last words to me were yours.
Onun son sözleri bendendi.
We are comforted by the knowledge that he spent his final hours in the happy company of his wife and youngest daughter.
Son saatlerini eşi ve en küçük kızıyla mutlu bir şekilde geçirmiş olması biraz da olsa avutan bir bilgi.
He's gonna make that son of a bitch his running mate.
O orospu çocuğunu ortak adayı yapacak.
He will remain in United States custody until his dying breath.
Hayatının son nefesine kadar Birleşik Devletler gözetiminde tutulacaktır.
Given the erratic nature of New York's recent winters, he needs a more controlled environment for his winter nap.
New York'un dengesiz son kışlarını düşünürsek kış uykusu için daha kontrollü bir çevreye ihtiyacı var.
Take my word- - I am the last person who would have arranged his murder.
Sözüme güvenin onun cinayetini planlayacak son kişi benim.
Then, his own son would be dead.
o zaman da oğlu ölürdü.
Next up, Jurj Clooners is making audiences cry in his new film, but his latest prank might make you... think?
Sırada, Jurj Clooners yeni filmiyle seyircileri ağlatıyor. Ama son eşek şakası sizi düşündürebilir.
Well, his last known address was Chinatown.
Son bilinen adresi Çin mahallesi.
His final rites.
O'nun son ayini.
But his lawyer has only 48 hours to file one last petition.
Ama avkatın son dilekçeyi verip... dosyayı tamamlaması için 48 saati kaldı.
Now, why would God convert an enemy of his only son Jesus?
Peki, o halde Tanrı biricik oğlu İsa'nın düşmanını doğru yola neden ulaştırmaya çalışıyor?
When Genghis shot his brother, Bekter, in the back with an arrow, when he bent his best friend, Jamuka, until his spine snapped in two, when he gave the order to secretly poison his own son, Jochi...
Cengiz kardeşi Bekter'i sırtından okla vurduğunda, en iyi arkadaşı Jamuka'nın omurgasını kırdığında, oğlu Cuci'yi gizlice zehirlemelerini emrettiğinde,
A great Magician- - and as you gaze into your mirrors in the coming years, you may recall that I was the last great Magician you ever saw, a great Magician is magic in his bones, blood, heart,
Büyük bir sihirbaz... Önümüzdeki yıllarda aynaya baktığınızda gördüğünüz son büyük sihirbazın ben olduğumu hatırlayabilirsiniz. Büyük sihirbazın kemiklerinde, kanında, kalbinde sikinde büyü vardır.
( SHE SIGHS ) "To my beloved son Arthur, from his father, on his birthday."
"Doğum gününde, babasından oğlu Arthur'a."
The police report said that the son, Yukio, first heard the shot, found his parents dead, then called it in.
Polis raporuna göre silah sesini oğul Yukio duymuş, ailesini ölü bulunca polisi aramış.
And Taylor investments put them out of business, making Damian and his brother the nail in the coffin.
Taylor Yatırım da onları iflas ettirdi ve son çiviyi Damian ile kardeşi çakmış oldu.
And his latest scheme is about to come to fruition.
Ve onun en son planı meyvesini vermek üzere.
sonja 218
sonny 859
son goku 24
songbird 16
sondra 73
son of a gun 53
soneji 16
son of a bitch 2723
sondre 22
sonny boy 69
sonny 859
son goku 24
songbird 16
sondra 73
son of a gun 53
soneji 16
son of a bitch 2723
sondre 22
sonny boy 69
sons of bitches 98
son of a whore 16
songwriter 38
son of bitch 30
song ends 39
son and holy spirit 25
son of a 404
son of 20
sonny jim 18
son thing 17
son of a whore 16
songwriter 38
son of bitch 30
song ends 39
son and holy spirit 25
son of a 404
son of 20
sonny jim 18
son thing 17