English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ H ] / Hook up

Hook up traducir turco

3,517 traducción paralela
He sent it to a chica the night he died wanting to hook up with her.
Öldüğü gece hatunun birine takılmak için mesaj atmış.
No matter how big your new boobs are, the boys aren't going to hook up with you.
Yeni göğüslerin ne kadar büyük olursa olsun,... çocuklardan hiçbiri seninle takılmayacak.
I might just go crazy tonight and... and-and hook up all over him.
Ben de bu gece çılgın atıp onun üstüne atlayacağım.
I used to hook up with a page three girl there.
Onların üçüncü sayfa kızıyla bir ilişkim vardı.
The best hope for survival is to hook up anyone healthy enough to enrich the gene pool.
Hayatta kalmalarının en iyi yolu gen havuzunu güçlendirecek kadar sağlıklı birileriyle takılmak.
You maybe want to hook up for a beer?
Birer bira içelim mi, ne dersin?
I'd hook up my winch to a land anchor that was embedded deep into the bedrock... Then use it to gently lower the town car to safety.
Vincimin ucunu gemi demiri gibi... kayalıkların içine gömecektim... sonra da arabamı emniyetli bir şekilde aşağıya indirecektim.
I can hook up with a hot guy anytime I want.
Ne zaman istersem seksi bir erkekle takılabilirim.
- Jeanine was acting like they were gonna hook up or something. I mean, really?
Jeanine sanki onunla yatacakmış gibi davranıyordu.
Josh, are you going to hook up with girls when you're on your trip?
Josh, gezideyken bu kızlarla takılacak mısın?
Yeah, I'm gonna hook up with your indian friend's boyfriend tonight, probably, like, right here in your husband's weird den, because I'm a mess, Gwen.
Evet, bu gece, Hintli arkadaşının sevgilisiyle yatacağım. Büyük ihtimalle tam burada, kocanın acayip dinlenme odasında. Çünkü ben düzensizim Gwen.
Why do you care who I hook up with?
Kiminle takıldığımı neden umursuyorsun?
You were gonna hook up with booty-chin Jared?
Çenesi totoşlu Jared'le mi birlikte olacaktın?
That, you know, maybe you'd like to hook up with my mom.
Düşündüm de, belki annemle takılmak istersin.
So we'd hook up.
Biz de bağlandık.
Kev, hook up with Espo and meet us there.
Kev, Espo ile iletişime geç ve bizimle orada buluşun.
Later! Hey, you think they're gonna hook up?
Sence sevişecekler mi?
Thank you for the hook up again, man.
Hazırlanmama yardım ettiğin için tekrar teşekkürler dostum
The fact that you use this lame movie to hook up with girls, or the fact that it actually worked.
Bu zayıf film'le kızları tavladığın gerçeğimi, yoksa bu gerçeğin işe yaradığı mı.
Just remember, you can never hook up with Barney again.
Unutma, bir daha asla Barney'yle sevişemeyeceksin.
Okay, that's unfortunate, but it doesn't mean you have to hook up with Barney.
Tamam, bu yersiz oldu ama Barney'yle sevişmek zorunda olduğun anlamına gelmez.
I need to come up with a good hook, and I'm so stumped.
İyi bir çıkış yakalamam lazım ama takılıp kaldım.
But hey, I got a friend who can hook us up with tickets if you're down.
Eğer gitmek istersen bir arkadaşım bize bilet bıraktı.
I got a friend who can hook us up with tickets if you're down.
İstersen bize iki bilet ayarlayabilecek bir arkadaşım var.
Can you hook us up, mon?
Bizi de partiye sokar mısın dostum?
Let me hook you up.
Sana bir kıyak yapalım.
So... you're off the hook. The boss is locked up.
Ee...
- I'll hook you guys up.
- Sizi tanıştırırım.
I like that guy. We should hook him up with Meredith.
Bu çocuğu seviyorum.
Yeah, I just got off the phone with Cultwatch, and they're gonna hook us up with someone else who escaped Campbell's compound.
Evet, Tarikat uzmanı ile telefonda görüştüm, bize Campbell'den kaçan başka birini ayarlayacaklarmış.
Got a hook-up with an organic fruit farm out in Temecula.
Temecula'dan organik bir meyve çiftliğiyle anlaşma yaptım.
You come to Paramus, we will hook you up.
Paramus'a gelirsen sana bir kıyak yaparız.
Gonna hook you up.
Sizi bağlayacağız.
You come out and hook this up.
Dışarı çık ve bunu bağla.
Let's hook the other one up and get outta here. Smile.
Gülümse
- Way to hook your dad up.
- Babana kızı ayarlaman.
I'm gonna hook you up with my personal trainer.
Seni, özel kişisel eğitmenimle hizaya getireceğim.
Could you, uh, hook me up with a diet Dr Pepper?
Bana bir diyet gazoz yolar mısın?
And he'll give them all up as long as I promise to hook him up afterwards?
Ve ona iş sözü verirsem hepsini ele verecek öyle mi?
It was just a hook-up, okay?
Öylemesine bir ilişkiydi.
And you want to swim right up and bite the hook?
Sen oraya gidip kancaya asılmak mı istiyorsun?
I'll hook this up after breakfast.
- Kahvaltıdan sonra işe koyulurum.
Hey. If you're really desperate, I could hook you up.
Gerçekten çaresizsen notları sana sabitleyebilirim.
Not even one random hook-up between the jailbird and me?
Bir tane hapishane kuşu ile de mi beraber olmadın?
It's a very out-of-date hook-up line, and also I don't have any time now.
Bu çok eski bir asılma şekli ve şu an hiç vaktim yok.
Let me hook you guys up.
Bırakayım da siz takılın.
Make sure you hook her up with coupons.
Onu kuponlarla bağladığına emin ol.
Rigsby, hook her up, too.
- Rigsby, onu da kelepçele.
- Let's hook you up with...
- Yeni birini...
You met him at hook-up central.
Adamla "kur merkezinde" tanıştın.
I might be able to hook it up to the motor, but I'll need time.
Belki motoru çalıştırmasını sağlayabilirim, ama zaman gerekli.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]