I've read it traducir turco
1,251 traducción paralela
When I read about how you've been raising your sister all by yourself, it made me want to cry.
Kız kardeşini nasıl büyüttüğünü okuduğumda içimden ağlamak geldi.
Abroad, alarm bells rang. " I read the speech with care and interpreted it as being a delayed declaration of war against the United States.
Konuşmayı itinayla okudum ve Birleşik Devletler'e karşı sonraya ertelenmiş bir savaş ilanı olarak yorumladım.
As a matter of fact, I've read it.
Doğrusu, onu okudum.
You may read it if you've a mind to, Nobody's hindering you that I know of.
Eğer, hiç kimse size o ı know-engelleyen oluyor bir zihin yasiyorsaniz bunu okuyabilirsiniz.
I've already read it.
ben okumuştum zaten.
Cos I've read the book, seen the movie, and I'm still fuzzy about it all.
Kitabını okudum, filmini seyrettim ama hâlâ neler döndüğüne dair hiçbir fikrim yok.
I looked at the copy and I couldn't read it.
Metne göz attım ve okuyamadım.
Listen, keep the article, you can read it after class, all right? Thanks, man. I appreciate it.
Çok güzel, dinle, makaleyi sakla ve dersten sonra okursun.
Now I'm going to write a sentence and I want us all to help Officer Barbrady read it.
Şimdi bir cümle yazıyorum ve hepinizin Memur Barbrady'ye yardımcı olmasını istiyorum.
Yes at first I was happy to be learning how to read, it seemed exciting and magical.
Evet, ilk başta okumayı öğrenmekten mutluydum. Heyecanlı ve büyülü bir şey gibi geliyordu.
I've already read it.
Hayır sağol. Ben zaten okudum.
- I've read all about it.
- Bütün bunları okumuştum.
I've read up on it.
Öğrendim herşeyini.
I can read it in your face the ambition and the wickedness.
- Hırs ve hilekarlık gözlerinden akıyor.
I've read it, Aristide Torchia, the Devil's Apprentice.
Okudum, Aristide Torchia. Şeytan'ın Çırağı. Harika bir eser.
I've read about it, but I don't really know.
Okudum ama tam olarak bilmiyorum.
It means I've read your yearbook.
Bu demek oluyor ki, senin yıllığını okudum.
You read about guys being obsessed by size and I just thought, well, looking at it....
Her yerde boyutun ne kadar önemli olduğu yazıyor ve ben de düşündüm ki, yani, bakıyorum da...
If it was up to me, I would go elementary, to know how to read.
Bana kalsaydı, ilkokula giderdim ve okumayı öğrenirdim.
I've read it.
Okudum o kitabı.
I understand what Mr Roger Hamley said just now, even though it may be logic, and I read a little of Molly's book, and whether it is deep or not, I found it very interesting indeed.
Şu anda Bay Roger Hamley'in dediklerini anlıyorum, felsefi olsalar da ve Molly'nin kitabından biraz okudum, anlamlı olsun ya da olmasın bence çok ilginçti.
I've read it does happen.
Bu oluyormuş, okudum.
I've read it, like, ten times.
On kez okudum.
I guess that's why I read it, and reread it because when I do, it's.... lt's like she's with me.
Galiba bu yüzden okudum. Ve bir daha okudum. Çünkü okuyunca o benimleymiş gibi oluyor.
I really want you to read it and sit with it for a while.
Okumanı ve bir süre oturup düşünmeni istiyorum.
I was thinking, you know what you could do is read what I've already done - and kind of proofread it.
Yapabileceğin şey şimdiye dek yazdıklarımı okuyup düzeltmek.
You know, I was talking to Garvin and Stan, and they read your column and they were going on about how much they liked it.
Garvin ve Stan ile konuşuyorduk da. Köşeni okuyup beğeniyorlarmış.
I've read it a hundred times.
Yüz defa okumuşumdur. Etkilendim.
Okay, you know what? Let's just forget it, and have dinner, and you'll read it after I leave.
Geçenleri unutup yemek yiyelim ve bunu da ben gidince okursun.
Look, I will find it and I will read it, so just relax.
Bulacağım ve okuyacağım, rahatla tamam mı?
I've read about this, but I never thought I'd see it.
Bunlarla ilgili yazılar okumuştum ama göreceğimi hiç sanmazdım.
My mistress... she asked me to stay until I've seen you read it.
Hanımım okuduğunuzu görene kadar kalmamı istedi.
I'm gonna call a press conference tomorrow, read that letter... and damn it if you don't have the fastest confirmation on record.
Yi adamlar kazan0dı. Ve sen kayıtlı onay almayacak olursan...
It's one of the most beautiful things I've ever read.
Hayatımda okuduğum en güzel şeylerden birisiydi.
But ask me about this box, from what I've seen and read, I believe it's real.
Fakat bu kutu için... hakkında gördüğüm ve okuduğuma göre, sanırım gerçekten de var.
It's insane. I've realized this after having read books on the terrible conditions in the 1 9th century.
Dinleyin, yurttaşlar!
I read a few pages of it and right away I was fascinated to see Yojimbo appearing.
Birkaç sayfa okudum ve orada Yojimbo'yu görünce heyecanlandım.
If somebody were to tell me that this was not Eastwood's creation that it was a role composed before He got in front of the camera and He only read His lines and even if it turned out to be true, I couldn't believe it from wbat's on screen.
Biri çıkıp, bunu Eastwood yaratmadı... o, kamera önüne geçmeden önce rol yazılıp hazırlanmıştı... o sadece repliklerini okudu dese... ve bu doğru olsa bile, perdede gördüklerimden sonra buna inanmazdım.
- I've read seven books. - It's 2,100 won.
Nerede buluşmak istersin?
Mr. Cornell, I can't read my letters when it melts.
Mr. Cornell, çikolata eriyor ve mektuplarımı okuyamıyorum.
I've read where some homeless people choose it. Okay?
Bir yerlerde, bazı evsizlerin bunu tercih ettiğini okumuştum, tamam mı?
Know how long it's been since I've read for anything?
Bir senaryo okumayalı ne kadar uzun zaman oldu biliyor musun?
But I've read it!
Ama kitabı daha önce okudum.
I've read about it.
Bir yerde okumuştum.
I just read your essay, and it was fantastic!
Kâğıdını az evvel okudum ve mükemmeldi.
If my parents had read it, i would've been furious.
Annemle babam onu okusaydı çok kızardım.
I mean, it's boring, and it's unorganized, And i only read 30 pages of it anyway.
Sıkıcı, organize değil ve sadece 30 sayfasını okudum zaten.
Er, I've read the pre-sentencing report. Nothing in it indicates you feel... any remorse.
Hüküm verme duruşmasından önceki raporu okudum.
McManus must've left it behind. I gave it a quick read.
McManus bırakmış olmalı. Şöyle bir göz gezdirdim.
It's one of the best I've ever read.
Okuduğum en iyilerden biri.
Before we hand in the nextvideo... I'm gonna put titles on it... and my credit is going to read, "Directed by Oleg Razgul."
Diğer kaseti vermeden önce üzerine jenerik ekleyeceğim ve... benim adım şöyle okunacak, "Yönetmen Oleg Razgul"
i've read about this 17
i've read 16
i've read about it 18
read it again 31
read it out loud 26
read it 500
read it to me 42
read it and weep 36
read it yourself 20
it's fine 7136
i've read 16
i've read about it 18
read it again 31
read it out loud 26
read it 500
read it to me 42
read it and weep 36
read it yourself 20
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it is good 116
it's ok 4874
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it is good 116
it's ok 4874
it's okay 22028
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it's all right 8832
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it's all right 8832
itch 25
it's about damn time 34
itself 24
items 25
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's a girl 287
it's only fair 72
it's just 7387
it's about damn time 34
itself 24
items 25
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's a girl 287
it's only fair 72
it's just 7387