I asked him to traducir turco
2,048 traducción paralela
And after Justin started getting into scuffles in nightclubs, I asked him to moonlight as Justin's bodyguard, keep him out of trouble.
Justin gece kulüplerinde olay çıkarmaya başladıktan sonra....... Justin'in bodyguardı olup, onu sorundan uzak tutmasını istedim.
I asked him to cool it until after the wedding.
Düğün bitene kadar uslu durmasını istedim.
I asked him to make a prayer room.
Merhaba bebeğim. Harika görünüyorsun.
I asked him to go with me.
Ondan benimle kalmasını istedim.
There was a teacher called Mr Laurent. I asked him to give my son French lessons.
Ben de Bay Laurent'dan oğluma Fransızca dersleri vermesini istedim.
I asked him to lend me 50 leva.
Bana 50 Leva borç vermesini istedim.
Hey, I thought the medic might know something, so I asked him to meet me after work.
Doktorun bir şey bilebileceğini düşündüm, o yüzden iş çıkışı onu buraya çağırdım.
Dr. Garcia's written "accidental death" on the certificate, But i asked him to write it in pencil
Dr. Garcia, bu sertifikanın üzerine kazara ölüm yazdı.
I asked him to look for it.
Ondan bakmasını rica etmiştim.
No. i asked him to send it to me.
Hayır. Bana göndermesini istedim.
Um, i asked him to stay up in his room.
Odasında kalmasını söyledim.
I asked him to at least return the plane.
En azından uçağı geri vermesini istedim.
I asked him to change the lock!
Kilidi değiştirmesini istedim!
And on top of that, his wife's pregnant, too, and we have the same doctor, and I asked him to leave.
Dahası, karısı da hamile ve doktorumuz da aynı. Ve ben de başımdan defettim gitti.
I asked him to find us some... privacy.
Bize gizli bir yer bulmasını istedim.
The last thing I asked him to do was to take your Charlie and trap her somewhere in time.
Ondan yapmasını istediğim son şey Charlie'ni alarak zamanda bir yere bırakmasıydı.
I asked him to sign the divorce agreement for the 20th time.
Boşanma evraklarını imzaladın mı diye 20.kez sordum.
I asked him to withdraw.
Ondan vazgeçmesini istedim.
Not much time has left until the opening, I asked him to stay with us, to learn as much as I can.
Açılışa çok zaman vardı, ondan bizimle kalmasını istedim ve öğrenebildiğim kadar bir şeyler öğrenmek istedim.
I asked him, I made a plea, fearing him nobody dared to step into GadwaI.
Rica ettim, yalvardım, kimsenin Gadwal'a adım atmayacağı ile korkuttum.
When Bing started his towing service, he went to Ed and asked him for a loan.
O askerden gelince Ed i göndermişler
I don't know the details because I asked him not to tell me.
Detayları bilmiyorum çünkü bana anlatmasını istemedim.
When I asked him when I might expect any new developments, he was kind enough to explain to me that good police work depends on good leads and since there were no new leads in the case...
Kendisine yeni gelişmelerini ne zaman bekleyebileceğimi sorduğumda bana nazikçe iyi polis çalışmalarının iyi ipuçlarıyla sağlandığını açıkladı ve bu davada hiç bulgu olmadığı için...
Craig asked me to marry him and I said yes.
Craig bana evlenme teklifi etti ve kabul etim.
So convinced that if Brandon had not done what I had asked him to do, she would have secretly and purposefully euthanised
Kendisini o kadar inandırmıştı ki, eğer Brandon söylediklerimi yapmasaydı, .. Rachel yakalanana kadar, gizlice ve isteyerek 16 hastayı öldürecekti.
Right? Yeah, well, he asked me for money and I gave it to him, okay?
Evet, benden para istedi ve ben de ona verdim, tamam mı?
I was being friendly. And six months later, he asked me to marry him.
Arkadaşça davranıyordum ve altı ay sonra, bana evlenme teklif etti.
Your ex-boyfriend just asked sam and i to go with him to L.A.
Az önce eski sevgilin, Sam ve beni Los Angeles'a davet etti.
Well, yeah,'cause I was alone, because the boy that I loved asked me to be with him, and I said no.
Evet, çünkü bir başımaydım çünkü sevdiğim erkek onunla beraber olmamı teklif etmişti, bense hayır demiştim.
Well, I was pregnant when Dustin asked me to marry him, so...
Şey, Dustin bana evlenme teklif ettiğinde hamileydim, o yüzden...
As I said to him, we already asked the maiden.
Hizmetçiye zaten sorduğumuzu ona da söyledim.
I think that's why you asked him to talk to me.
Benimle konuşmak için ona sormanın sebebi bu sanırım.
Guy asked me to help find his mommy and did I wanna play pretty princess with him.
Adam benden anneciğini bulmasına yardım etmemi istedi ve onunla prensescilik oynar mıyım diye sordu.
Oh well, your friend stood me up for lunch, and when I asked him why he said a psychic told him the number 42 was important to him.
Bu doğru. Ne hakkında konuşuyorsunuz? Arkadaşın öğlen yemeğinde beni ekti, nedenini sorduğumda da, bir medyumun 42 sayısının onun için önemli olduğunu söylemiş.
I've already contacted a rabbi friend of mine and asked him to be present when I perform the autopsy.
Bir Haham arkadaşımı aradım. Otopsiyi yaparken burada olmasını istedim.
I was asked to bring him home.
Benden onu evine getirmem istendi.
I've asked everyone every stranger to the village if they've seen him or know of him.
Herkese sordum. Köye gelen her yabancıya bir iz görmüşler midir bilirler mi diye sordum.
I spoke to the attending, and asked him to implement the salt protocols, to see if they recover.
Yetkili doktorla görüştüm zaman kazanmak SALT protokolü uygulayacak.
latimer : we'd only been dating about a month when he asked me to move in with him, and i don't know how he afforded the place
Onunla eve taşınmamı istediğinde, biz sadece bir aydır çıkıyorduk,
- I agree, commander. But, um since Russell Clark lawyered up before y'all had a chance to interview him properly Lieutenant Tao asked me to be here today and these things never take long.
haklısınız binbaşı, ama, Russell Clark avukat isteyene kadar onunla münasip bir şekilde görüşme şansınız oldu.
But when Walter Crew asked me to stroll with him down to the Capitol, I say, "of course, Walter." you get my drift?
Ama Walter Crew onunla meclis binasına yürümemi istediğinde "elbette Walter" diyorum.
- and I asked Joe to wave to him... - Betts?
Joe'dan ona el sallamasını istedim.
Yeah, i talked to him about it right after I asked permission to take a leak.
Evet, konuştum. Her aşama için iznini aldım.
We were short-staffed, Chef, so I just asked him to help out with the crostini.
Eleman eksiğimiz var, Şef. Crostini'ye yardım etsin dedim.
When I asked him why, he said it was simple... there are no lessons to learn from the ones you save, no reason to remember.
"Neden diye sorduğumda" Cevabı basit "demişti..." "Kurtardığın kişiden öğreneceğin bir şey olmadığından..." "... hatırlamana da gerek yoktur. "
I mean, you only listened to him and asked his mom a couple of questions.
Yani, onu sadece dinlediniz ve annesine birkaç soru sordunuz.
I just... I just asked him to go home.
Sadece ona eve gitmesini söyledim.
We went to Bosco and asked him to give Jane a break, but he wouldn't.
Bosco'ya gidip Jane'i bırakmasını istedik ama yapmadı.
Would you prefer if I called the chief, asked him to get involved?
Şefi arayıp, ilgilenmesini istediğimi söyleme mi tercih edersin?
Eric told me you wanted to go with him. I called and asked him, and he was totally up for it.
Eric onunla gitmek istediğini söylediğinde ona sordum, o da hemen kabul etti.
The man who asked you to take the Bible, did you meet him at the church?
Senden İncil'i almanı isteyen adamla kilisede mi tanıştın?
i asked you first 53
i asked 191
i asked first 21
i asked you 78
i asked myself 26
i asked them 16
i asked you a question 258
i asked you something 17
i asked for it 22
i asked him 111
i asked 191
i asked first 21
i asked you 78
i asked myself 26
i asked them 16
i asked you a question 258
i asked you something 17
i asked for it 22
i asked him 111