English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I caught it

I caught it traducir turco

1,222 traducción paralela
- I caught it during the ruckus. The price you pay for being a Good Samaritan.
İyilik etmeye kalkınca karşılığı bu oluyor.
I guess it's good I caught it.
Sanırım bunu yakalamam iyi birşey.
Not that I caught it, but that I found out.
Bu bakteriyi yakalamadım, dışarıdan buldum.
I caught it from here.
Koku buradan geliyor.
I caught it!
Ben yakaladım!
I caught it!
Vallahi ben yakaladım!
I caught it.
Yakaladım.
Then I caught him shooting rubber bands at it.
Sonra ona paket lastiği fırlatırken yakaladım.
I never caught my parents having sex... but this must be what it feels like... getting a glimpse into your parents'intimate life... seeing something that you know is happening... but you don't want to think about at all.
Ailemi sevişirken hiç yakalamadım ama herhalde böyle bir his olmalı ailenin özel hayatından bir kesit görmek olduğunu bildiğin ama hakkında asla konuşmak istemediğin bir şeye tanık olmak.
It seems I've caught a cold from someone.
Galiba biri bana nezle bulaştırmış.
I just got caught up. It was really stupid.
Kendimi kaptırmışım.
I didn't see it, but he, er, he held it to my head when he caught me looking at him in the shower.
Görmedim. Ama duşta beni ona bakarken yakalayınca silahı başıma dayadı.
I mean, it's not as if I caught him with a cigarette... and can make him smoke a whole carton.
Ve bunun geri dönüşünün olduğunu sanmıyorum. Yani, onu sigara içerken yakalamış gibi.. .. tüm kartonu içmek zorunda bırakamam.
I mean, sure, you get caught up in the excitement of it all... but...
Olanlardan dolayı biraz bağlanmış gibi görünebilirim...
Ooh, Grace, would it be ok if I caught the last few minutes of the Knicks / Celtics game?
Grace, Knicks / Celtics maçının son dakikalarına bakabilir miyim?
Oh, I was... sweeping the floor... and it got caught up in the sweeper.
Yerleri süpürüyordum süpürgeye yakalandı.
Agent Scully, I think we caught the guy who did it.
Ajan Scully, sanırım bunu yapan adamı bulduk.
But age, it seems, has finally caught up with me.
Fakat Artık YaşIıIık, Beni de Buldu Sonunda.
I didn't do shit, if anyone's gonna get caught it's gonna be you.
Hayır, ben hiçbir şey yapmadım, eğer biri yakalanacaksa, o sen olacaksın,
" I caught my husband cheating, but that's not the worst of it.
"Sevgili Cindy, kocamı beni aldatırken yakaladım."
You know when you got caught, they thought I had something to do with it.
Bilirsin... Yakalanmanın benimle bir ilgisi olduğunu düşündüler.
When I was a kid, my dad was drunk and he dropped a cigarette on my nightgown and it caught fire.
- Nasıl oldu? Çocukken babam sigarasını benzin bidonunun yanına atınca alevler her yanımı sardı.
Caught it the day I met my wife.
Karımla tanıştığım gün yakalamıştım.
Well, the last time I caught a peep... it was a bright green swirly shimmer.
Onu son gördüğümde... Parlak yeşil, dönen, titrek bir ışıktı.
I caught her trying it on and I said "Give it back" and we started fighting over it, you know, tug-of-war.
Onu denerken yakaladım ve bana geri ver dedim ve üzerinde iken kavga etmeye başladık, bilirsiniz işte, mücadelenin etkisiyle.
- Watch it, Cath. Sucking up to our daughter'cause I caught you robbing me.
Seni, beni soyarken yakaladım diye kızımıza yaltaklanıyorsun.
- It got caught around the thing... and when I twisted around to get loose, the choking started. I'm free now.
- Şu şeye takıldı, onu gevşetmek için döndürünce de, boğulmaya başladım Ama artık özgürüm.
Well, the good news is, I think we caught it early enough.
İyi haber, bence yeterince erken teşhis edildi.
Last year, I caught him in the car with it.
Geçen yıl onu onunla arabada yakalamıştım.
I caught that ball, and anybody who doesn't like it can kiss me between the back pockets.
Topu yakalayan benim ve bundan hoşlanmayan biri varsa gelip k.çımı yalayabilir.
I did it because he caught me cheating.
Yaptı çünkü beni hile yaparken yakaladı.
I threw a stick in the air, and Rufus caught it!
Havaya bir sopa attım, ve Rufus yakaladı.
I got caught up in it, that's all.
Ona sahip çıktım, hepsi bu.
I was falling... falling through it... until she caught me... then brought me back up.
Düşüyordum... sisin içinde düşüyordum... taa ki o beni yakalayıp... tekrar yukarı getirene kadar.
I know that. I've done it four times before, and I haven't been caught yet.
Biliyorum, çünkü daha önce 4 defa yaptım, ve hala yakalanmadım.
This situation caught my interest and I decided to look into it.
Bu durum ilgimi fazlasıyla çekti ve içine bakmaya karar verdim.
If we get caught, I'm saying you stole it from me.
Yakalanırsak onu benden çaldığını söylerim.
I got caught up, and it took much longer than I thought it would.
lBen yakalandım ve düşündüğümden de uzun sürdü.
Then, by implication, you think you're smarter than I am... since it was you who caught me.
Öyleyse, demek ki benden daha zeki olduğunu düşünüyorsun... beni sen yakaladığına göre.
I wonder if you would be thinking the same if you caught it!
Onları sen iş üstünde yakalasan aynısını mı düşünürdün acaba!
Look, it's a chick, I just caught it.
Bak yavru daha, yeni yakaladım.
I thought he'd been caught with a gun and just wanted out. I didn't realize he wanted to keep us until his demands were granted. I didn't think of it that way.
Başlangıçta, birinci ya da ikinci yolcuyu rehin aldığı sırada şöyle dediğini duydum : "Dört kurşunum var".
I tried going with Armando for a while, but it never caught on, probably because your middle name doesn't come up in conversation very much.
Bir ara Armando'yla devam edeyim dedim, ama hiç rağbet görmedi, muhtemel sebebi, karşılıklı konuşmalarda göbek adının çok fazla öne çıkmaması.
It was just a coincidence that we caught the very much alive Faheen in the photo.
Tesadüfen canlı Faheen'i de fotoğrafta gördük.
To be candid, it wouldn't be the first time I caught O'Donnell in a lie.
Açıkçası, bu O'Donnell'ın yakaladığım ilk yalanı değil.
I felt like it was kind of my fault that you got caught today.
Bugün yakalanman benim suçum sayılırdı.
When I got caught at school with my hand down my pants, I had to keep it there for a whole week.
Okulda ellerim pantolonumun içinde yakalanınca bir hafta elimi orada tutma cezası alıyorum!
Then you might have caught it, completing the'think fast'equation. - I don't catch basketballs.
O zaman yakalamış olurdun ve boş yere "Hızlı düşün" dememiş olurdun!
After I caught the gorilla, it told me that....
Gorili yakaladıktan sonra benimle konuştu...
I haven't picked it up for 2 weeks, and I caught him blinking uncontrollably.
İki haftadır yaptıramadım ve gözünü kontrolsüz şekilde kırparken yakaladım.
I caught a glimpse of a figure, but it was dark.
Çok fazla göremedim ortalık karanlıktı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]