I hope you will traducir turco
1,295 traducción paralela
Since our demands are not excessive, Captain, I hope you will see that it will be simpler to accede than to risk further injuries.
Taleplerimiz karşılanamayacak kadar büyük olmadığı için Kaptan, daha fazla yaralanma riskindense taleplerimizi karşılamanın daha iyi olacağını göreceğinizi umuyorum.
I hope you will cooperate and stop screwing us around... lf you confess, you will be imprisoned for only 24 years.
Umarım işbirliği yaparsın ve aylaklık yapmayı kesersin. Eğer itiraf edersen, sadece 24 yıl hapse mahkum edileceksin.
Well, niece, I hope you will be ruled by your father.
Umarım babanın sözünden çıkmazsın sevgili yeğenim.
I hope you will let him go.
Ümit ediyoruz ki onu bırakırsınız.
I can't hear what you are talking, but... I hope you will remember what I am going to say.
Ne konuştuğunuzu duyamıyorum, ama... Ümit ederimki ne konuşacağımı hatırlayabilirim.
"I hope you will like it"
"Umarım beğenirsin."
"I hope you will like it"
"Umarım beğenirsin"
"I hope you will like it"
"... beğeneceğinizi umuyorum "
Now that you see what my life is like, I hope you will understand what I have to tell you.
Hayatimin nasil oldugunu gördügüne göre,... umarim sana söylemek zorunda kalacagim seyi anlayisla karsilarsin.
If you say so, I hope you will not kill me.
Öyle diyorsanız, sanırım beni öldürmeyeceksiniz.
I hope you will pay Mr Collins every courtesy tonight, because he's been very attentive to you!
Bu gece Bay Collins'e karşı her türlü nezaketi gösterirsin umarım. Zira sana karşı çok ilgili.
I hope you will be someday.
Umarım bir gün olur.
I have gifts for you and a proposal I hope you will find irresistible.
Eğer geminize yanaşabilirsem, size vermek istediğim hediyeler ve karşı konulmaz bulacağınız bir önerim var.
I hope you will find your place with us.
Umarım yeriniz bizim yanımızdadır.
- I hope you will enjoy your stay.
- Umarım memnun kalırsınız.
However, I feel, and I hope you will concur... that small parties are the best.
Ama bence, sanırım siz de bu fikrime katılırsınız küçük partiler her zaman daha iyidir.
I do hope you will join us.
Bize katılmak istersiniz umarım.
I hope that one day, you will address me.
umarım bir gün... iyileşebilirsin!
I hope these jelly bean cookies will tide you over until you get home.
Umarım bu çörekler eve dönene kadar sizi idare eder.
"You will never understand me, and I hope you never do..."
"Beni hiç anlamadın ve umarım hiçbir zaman anlamazsın da..."
"You will never understand me, and I hope you never do..."
" Beni hiç anlamadın ve umarım hiçbir zaman anlamazsın da...
I hope you both... will be feeling better soon.
Umarım ikiniz de yakında daha iyi olursunuz.
I hope this will cure you.
Araştır, umarım ki buna bir çare bulursun.
I hope you'll explain this, because as it stands, this will severely hurt Dax's defence.
Umarım bunu açıklayacaksın, çünkü görüldüğü gibi, bu Dax'in savunmasına ciddi olarak zarar verecek.
After all, we hope you will recommend our entrance into the Federation.
Bundan sonra, Federasyona katıIımımızı önereceğinizi ümit ediyorum.
I hope joyful is how you will remember him.
Umut ediyorum ki hepiniz onu neşeli olarak hatırlayacaksınız.
I hope it will help you
Umarım size yardımcı olur
Ladies and gentlemen, I will now provide you with proof... which I fervently hope will forever turn you away... from the disgusting'habit of eating meat.
Bayanlar ve baylar, şimdi araştırmalarımı kanıtlayacağım... bu, sizi anlatılmaz tutkuma inandıracak... ve sizi iğrenç alışkanlığınızdan, et yemekten, vazgeçirecek.
I hope this time you will give us a statement.
Umarım bu kez bize ifade verirsiniz.
I hope the Maquis will be as obliging to you.
Umarım Maquis de sizin kadar nazik olur.
I hope that by the end of this, you will no longer look on me as an adversary.
Umarım bu işin sonunda beni bir rakip olarak görmeye devam etmezsiniz.
I will pass on this hat, hope you all can act generously.
Bu şapkayı dolaştıracağım, umarım cömert davranırsınız.
In fact, I very much hope you will.
Aslında, öyle olmasını çok isterim.
I hope... you will come here as soon as possible for Simran's wedding to Kuljeet read on
Umuyorum ki Simran'la Kuljit'in evliliği için en kısa zamanda buraya gelirsin. Okusana!
- you will accompany us, I hope.
- Umarım bize eşlik edersin. - Eğer isterseniz.
Anne, you will accompany us, I hope.
Anne, umarım bize katılırsın.
But I hope one day you will draw me again into your heart.
Ama bir gün yeniden beni yüreğine sürükleyeceğini umuyorum.
I hope that you will stay and take tea with us.
Umarım bizimle çay içmeye de kalırsınız.
I hope you and I, at least, will always be good friends.
Umarım en azından her zaman arkadaş olarak kalırız.
Well, I hope you'll forgive me for pulling you away from your studies but I doubt that this assignment will take very long.
Şey, umarım seni çalışmalarından alıkoyduğum için beni bağışlarsın ama bu görevin uzun süreceğini sanmıyorum.
I hope that you will reconsider, Emissary.
Umarım bunu yeniden gözden geçirirsin, Elçi.
Uncle, I hope you're not thinking of doing anything that will disrupt the timeline.
Amca, umarım aklından zaman çizgisini bozacak bir şeyler geçmiyordur.
I hope you're right, even though it will mean I'll be out of a job.
Umarım doğrudur, hatta işimden olsam bile.
Odo, I hope that you will accept my sincere apologies for all this.
Odo, umarım bütün bu olanlar için özürlerimi kabul edersin.
You'd better hope that I exaggerate or else when they start singing songs about this quest and come to your verse, it will be "and Worf came along."
Abartmamı umsan iyi olacak yoksa bu yolculuğun şarkıları söylenmeye başladığında sıra sana geldiğinde, "Worf çıka geldi" demekle yetinecekler.
And I hope that will make this easier for you.
Umarım görmemiş olman senin yararına olur.
I can only hope that you will be truly resistant to the phage.
Bu hastalığa gerçektende senin direnebileceğini umut ediyordum.
I hope you and your officers will be my guests.
Umarım siz ve subaylarınız misafirlerimiz olursunuz.
I forgive you. I only hope my neurologist will feel the same.
Seni affediyorum. Umarım doktorum da aynı şeyleri hisseder.
A little hope never hurt anybody. I will tell you this passage... which George tells me leads to the South tunnel, has some wormholes. ROY :
Biraz ümitlenmekten kimseye zarar gelmez.
And that, I hope, will teach you to imagine - How now?
Bunu biraz düşünürsen, anlarsın ki...
i hope you're okay 20
i hope you die 30
i hope you don't mind 408
i hope you feel better 22
i hope you enjoy it 24
i hope so too 32
i hope you slept well 16
i hope so 1845
i hope you 32
i hope you're happy 137
i hope you die 30
i hope you don't mind 408
i hope you feel better 22
i hope you enjoy it 24
i hope so too 32
i hope you slept well 16
i hope so 1845
i hope you 32
i hope you're happy 137