I like it rough traducir turco
75 traducción paralela
I like it rough.
Ben sertliği severim.
I like it rough. "
yerine ağlamışım.
Yeah, I like it rough. But you gotta speak up.
Ama yüksek sesle konuşman lazım, seni duyamıyorum.
I like it rough, remember?
Sert severim. Hatırlıyor musun?
I like it rough.
Sert severim.
- I like it rough sometimes.
- Bazen zor yoldan seviyorum.
The thing is... I like it rough.
Ama tercihim çılgınca olanı.
Come back here, I like it rough.
Zor kızları severim.
I like it rough.
Ben sert severim.
I like it rough but you're hurting me.
ben de sertlikten hoşlanırım ama beni incitiyorsun.
I like it rough, the aggressive ones. Get off.
- Sert ve agresif olanlara bayılırım.
I like it rough.
Sertliği seviyorum.
I like it rough.
Böyle sertini severim.
I like it rough!
Zoru severim!
I like it rough.
- Ben sert severim.
She's a bitch, but she knows I like it rough.
Sürtüğün teki ama sert oynamayı sevdiğimi biliyor. - Evet.
I like it when you do that rough stuff.
Sert olduğunda çok hoşuma gidiyor.
I should like to rough it a little.
Biraz ilkellik isterim.
I like it when you treat me rough!
Bana sert davranman hoşuma gidiyor!
I like it when you're rough.
Sert davranmana bayılıyorum.
I like it rough.
Yine de seviyorum. Ruby Teyze, lütfen.
When it's big like that, I love to ride it hard and rough.
Bu kadar büyük olduğunda sertçe binmek isterim.
I don't like it rough
Ben sertlikten hoşlanmam.
Like I said, I know it's been a rough season for us this year.
Dediğim gibi, bizim için bu yıl kötü bir sezon geçti.
He has a foul smell and he's rough with me and I don't like it, but I do like it a little bit.
İğrenç koksa da ve bu benim için çok zor da olsa bu, hiç hoşma gitmese de yine de biraz hoşuma gitmiyor değil.
I've got to say, it looks like you've had a really rough trip.
Görünüşe göre çok çetin bir yolculuk yapmışsın.
If I'm rough, it's because you like it when I...
Sertsem, sen öyle sevdiğin içindir.
Like I said, she liked it rough.
Dediğim gibi, ateşli severdi.
It's been a rough day, I don't feel like talking.
Zor bir gündü, hiç konuşacak havada değilim.
I know you're feeling abandoned, but we just went through a really rough spot, and I'm not the type to make decisions without thinking about it for at least, like, a few months.
Kendini terk edilmiş hissettiğini biliyorum, ama çok zor zamanlar atlattık ve ben önemli kararları, üzerlerinde en azından birkaç ay düşünmeden verecek adamlardan değilim.
Oh, Janie, it's so hard to be in the same room with you, because even though I'm a rough ne'er-do-well, my love for you burns like a fire deep in my soul.
Oh, Janie, seninle birlikte bu odada olmak çok zor, Bu isi asla iyi yürütemesem bile, Askim senin için ruhumun derinliklerindeki bir yangin gibi yaniyor.
I just kind of like it rough.
Sadece ben biraz sert severim.
How's this? I'm gonna rough it today, like in the Old West. Okay?
Bugün Vahşi Batı'daki gibi kaba saba takılacağım.
- I like it rough.
Tercihim çılgınca olanı.
I like it rough!
Sert severim!
Though Davey, when I wore my mum's fishnets to the school disco thing, said that was well rough cos women used to wear fishnets without knickers at orgies or whatever, so, like, my mum would have got stuff on it.
Davey, okulun dansı için annemin file çoraplarını giydiğimde bunun kötü olduğunu söyledi, çünkü kadınlar file çorapları eskiden seks partilerinde, içlerine külot giymeden giyerlermiş tıpkı annemin de zamanında giydiği gibi.
And I like to get pretty rough. It's wall-to-wall sex and a lot of it is extremely violent.
Duvardan duvara yapılan seks ve çoğunluğu aşırı derecede şiddetli.
This is a rough draft,'cause I'd like to take another pass at it.
Bu bir müsvedde, çünkü öbürüne geçmem için buna onay almam gerek.
I like it a little rough.
Biraz sertlik hoşuma gider.
Am I allowed to, like, rough it up beforehand?
Atmadan önce ezmeme izin var mı?
Now, I know what it was like for you growing up in that household, having to watch your daddy rough up your mama.
O evde babanın annene eziyet etmesini izleyerek büyümenin ne kadar zor olduğunu biliyorum.
I know, it's like the worst thing I've ever done in my life, but they were, they were going through this rough patch, and she came over to my house, all hurt and vulnerable.
Biliyorum, hayatımda işlediğim en büyük suç bu. Ama o sırada, araları kötüye gidiyordu ve o benim evime geldi, üzgün ve savunmasızdı.
I like it a little rough, but I guess... Mr. Stautenmeyer likes his men a little different.
Ben biraz daha derli toplu seviyorum ama sanırım Bay Stautenmeyer'ın tercihi başka.
I know what it's like to be trapped in a chair. I've been in this seat prison for, like, 25 minutes now. It's rough.
Tekerlekli sandalyeye mahkum olmanın ne demek olduğunu iyi biliyorum. 25 dakikadır bu sandalyeye mahkumum.
Man. I always thought I had it rough... not really knowing my dad, but... now I realize at least I'll never have to suffer like this.
Babamı hiç tanımamış olmamın çok zor olduğunu düşünürdüm hep ama en azından asla bu şekilde acı çekmem gerekmeyecek diyorum şu an.
rough is what it's like for a Chocolate Bunny out in the rest of the damn world.
Zor hafta, lanet hayatin geri kalaninda Çikolata Tavsan'i olmaktir.
I--it's like saying, you know, give up on Sarah, she hasn't done anything yet with her life, give up on Amber, she had that rough patch last year, I- - how can I give up?
Bu pes et demek gibi birşey. Hayatında hiç bir şeye sahip değil, Pes et Amber, geçen sene zor bir dönemden geçtin- -
I just don't want it to seem like I'm partying when they're going through such a rough time.
Onlar çok zor zaman geçirirlerken, parti yapıyor gibi görünmek istemem.
If you, um... feel like, uh... playing rough... I'm into it.
Eğer canın biraz sertlik istiyorsa ben varım.
Oh, I remember you like it rough, huh?
Sert yapmayı seviyordun değil mi?
Marta oh, I remember you like it rough, huh?
Sert yapmayı seviyordun değil mi?
i like you so much 37
i like you 1566
i like you too 73
i like it too 32
i like it a lot 62
i like your style 92
i like you very much 41
i like it very much 32
i like you a lot 96
i like your dress 24
i like you 1566
i like you too 73
i like it too 32
i like it a lot 62
i like your style 92
i like you very much 41
i like it very much 32
i like you a lot 96
i like your dress 24
i like your shoes 23
i like this song 27
i like your shirt 23
i like this one 138
i like your hair 58
i like the way you think 66
i like girls 30
i like him 440
i like your face 16
i like this place 45
i like this song 27
i like your shirt 23
i like this one 138
i like your hair 58
i like the way you think 66
i like girls 30
i like him 440
i like your face 16
i like this place 45
i like your hat 21
i like it 2198
i like her 407
i like the sound of that 186
i like them 135
i liked it 293
i like my job 36
i like him a lot 31
i like your necklace 18
i like this guy 43
i like it 2198
i like her 407
i like the sound of that 186
i like them 135
i liked it 293
i like my job 36
i like him a lot 31
i like your necklace 18
i like this guy 43