English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I missed you

I missed you traducir turco

7,020 traducción paralela
- Dammit, I missed you, Dad.
- Kahretsin seni özledim baba.
- I missed you too, baby girl.
- Ben de seni özledim küçük kız.
I missed you.
- Öyle mi? - Özledim seni.
I missed you more.
Ben daha çok özlerdim.
I missed you so much!
Seni o kadar özledim ki!
- I missed you too.
- Ben de seni özlemişim.
I missed you.
Seni özledim.
I love you I missed you so much.
Seni seviyorum, seni çok özledim!
I missed you baby.
- Seni özledim bebeğim.
You have no idea... how much I missed you both.. All my childhood.
Çocukken sizleri ne kadar çok özlediğimi hiç tahmin edemezsiniz.
Because I missed you so much.
Çünkü seni çok özledim.
Heidi, I missed you so much.
- Heidi seni çok özledim.
- I missed you too.
- Ben de seni özledim.
I missed you.
Ben seni özledim.
- I missed you too.
- Bende seni özledim.
You know, I missed you, Cousin Stosh.
Seni özlemişim kuzen Stosh.
I missed you so much.
Seni çok özledim.
I missed you at breakfast this morning.
Bu sabah kahvaltıda göremedim seni.
I missed you, too.
Ben de seni.
I missed you guys.
- Sizi özledim.
I just... I missed you today.
Sadece bugün seni özledim.
I missed you.
Sizi özlemişim.
Oh yeah? Um, sorry I missed you.
Kaçırdığım için üzgünüm.
I missed you too.
Sen de benim gözümde tütüyordun.
Oh, I missed you.
Seni çok özledim.
I missed you... and I missed your... patronage.
Ayrıca özlediğim şey korumandı.
- I missed you guys. Oh.
- Sizi özlemişim.
I missed you.
Seni çok özledim.
- I missed you so much.
- Seni çok özledim.
I missed you too.
Ben de seni özledim.
I speak for everybody here when I say you're going to be sorely missed.
I şiddetle cevapsız olacak derken burada herkes için konuşuyoruz.
I've missed you.
Özlemişim.
'Cause I've missed you.
Çünkü seni özlerdim.
It's the birthdays that you missed, it's telling Mrs. Croom not to cast me in the school play because I'd forget all my lines.
Kaçırdığın doğum günlerim... Bayan Croom'a repliklerimi unuttuğum için... okul piyesinde bana rol vermemesini söylemen...
Oh, Annelise, I've missed you so much.
Annelise, seni o kadar özledim ki.
Aw. - I missed you.
- Özlemişim seni.
No, I really missed you.
Hayır, ben seni daha çok özlemişim.
I'm sure this isn't the first time you've missed out on a part.
Eminim bu bir rolü ilk kaçırışın değildir.
I've missed you mom.
- Seni özledim anne.
- You missed, - you're in the nerve tissue. - What should I do?
- Iskaladın, sinir dokusuna batırdın.
I can't believe you missed it.
Kaçırdığına inanamıyorum.
God, I really missed you.
Tanrım, seni gerçekten çok özledim.
The first time I called you, I thought, "he missed my call".
Seni ilk kez aradığımda, "aradığımı görmemiştir", dedim.
I missed my wife. Missed my son. So you brought them here.
- Böylece onları buraya getirdiniz.
I've missed you, Vanessa.
Seni özledim Vanessa.
If you'll excuse me, I missed out on the food, and was denied a fascinating conversation about Michigan limestone.
Şimdi müsaadenizle gidiyorum. Yemeği kaçırdım. Michigan kireçtaşıyla ilgili güzel bir muhabbeti de kaçırdım.
You know, I missed the part where you contribute.
Senin yardım ettiğiniz kısmı kaçırdım.
Well, I, uh- - Apparently you missed it twice last week, too.
Geçen hafta da iki kez kaçırmışsın görünene göre.
So I actually missed you guys.
Aslında sizleri özledim çocuklar.
I'll tell you what, you haven't missed a thing...
Bakı ne diyeceğim, sorun sizde değil.
I don't think I missed a call from you today... but... blah... anyway, call me back.
Bugün aradığını sanmıyorum ama... Neyse, sonra beni ara.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]