If you like her traducir turco
1,729 traducción paralela
You know, if you like her so much you should just fuck her before you kill her.
Baksana, eğer ondan hoşlandıysan öldürmeden önce sikmelisin onu.
If you don't mind, I'd like to take a look at her application.
İzninizle başvurusuna bir bakmak istiyorum.
What if wanting to be protected makes me feel like the helpless little girl I used to be all over again? you're in because of me.
Korunmayı istemek aciz birisine dönmeme ve küçüklüğümün tekrarlanmasına neden olursa n'olur? Korunmanı gerektirecek her şey, başına bela olan her şey benim yüzümden.
If you don't mind, I'd like to replay some of my favorite...
Eğer sorun olmazsa, her ihtimale karşı, en sevdiğim anılarımı tekrar göstermek isterim.
If you don't like the way I'm handling this case you can always leave.
Bu davayla ilgilenmem hoşuna gitmiyorsa her an bırakabilirsin.
Maybe kids talk back from Guatelatucky or wherever you're from, but you must be El Pollo Loco if you think you can sass me like that.
Bak, belki Guatelatuckyli ya da her nereliysen ordaki çocuklar sert karşılık veriyorlardır bu şımarıklığının bana sökeceğini sanıyorsan sen el pollo loco'lu olmalısın.
Oh. So this is what every day would be like if you hadn't left India?
Yani Hindistan'ı terketmeseydin her günün böyle geçecekti.
Besides, I thought it'd be fun if you konw you girls slept together like you did when you were kids.
Kaldığın yere geldiğinde, her yerin polis kaynadığını görseydin... Sen de kaçıp giderdin.
If you don't like this stuff, let's go next door and build her a bear.
Eğer bunları beğenmediysen, yan tarafa gidip ona oyuncak ayı yaptıralım.
And you feel like if you don't do something to help her, no one will.
Ve yardımcı olacak bir şeyler yapmazsanız, hiç kimse yapmaz.
and i'll tell you both how i feel and what i intend to do. i'm in love with her, and i want to marry her. and if it requires your permission, i would like your permission.
Nasıl hissettiğimi ve ne yapmaya niyetlendiğimi her ikisini de size anlatacağım onu seviyorum ve onunla evlenmek istiyorum ve eğer sizin izniniz gerekiyorsa, sizin izninizi istiyorum.
What if... - you show it to her, she doesn't like it?
Ya ona izletirsen ve o da beğenmezse?
Mm-Hmm. And If I Know My Son, It's Pretty Obvious That You Like Her, Too.
Eğer oğlumu tanıyorsam, senin de ondan hoşlandığın belli.
If you'd like to make an appointment, call her at extension 2922
Randevu almak isterseniz, dahili 2922'den onu arayabilirsiniz.
Come on. Maybe if you got to know her, you'd find something you like about her.
Hadi ama, belki tanımaya çalışsan hoşlanacağın taraflarını bulabilirsin.
If i hadn't severed your love connection, you would have ended up Like all her other dates.
Eğer aşk bağınızı bozmasaydım onun diğer çıktıkları gibi olabilirdin.
I just thought... If anyone could handle her you could Because you were a lot like her and you got past it.
Düşünmüştüm ki ona bir tek sen bakabilirsin çünkü yaşadığı şeylerin çoğunu sen de yaşadın ve bunları atlattın.
Man, if you threw down like that all the time, You'd be dead.
Her defasında böyle yaparsan ölürsün.
If I shot her like you say, why he don't say that?
Dediğiniz gibi onu ben vurduysam, neden bunu söylemedi?
Ooh, I could call her, if you like.
İsterseniz onu arayabilirim.
Well, she's a widow now, and well to do, and if you'd like to have her, you can, so there!
O artık bir dul, eğer istiyorsan al senin olsun!
And if you don't like it there, we won't leave you, we're with you and to your side
Eğer beğenmezseniz sizi orada bırakmayız. Her zaman yanınızda olacağız.
Well, you have to say a lot of things but... but more importantly, you have to sound like someone who is gonna kill her if she fucks about.
Bir sürü şey, ama... özellikle, yanlış yaparsa onu öldüreceğin izlenimini bırakmalısın.
What a person does with their body when they're looking at you... like if she's looking at you and she opens up her body to you, twirls her hair, moves her tongue or...
Hangi insan sana bakarken vücuduyla öyle şeyler yapar... Sanki sana bakıyor ve vücudunu sana açıyor yada saçlarıyla oynuyor dilini oynatıyor yada...
It's like I always say, if you want to get laid in the 21st century, make sure you have at least one gay friend.
Her zaman söylerim, 21.yüzyıla ayak duracaksan, en az bir eşcinsel arkadaşın olmalı.
If I may, Your Honor like you, I handle lots of paperwork each and every day.
Müsaadenizle ben de sizin gibi bir sürü evrak işleriyle uğraşırım her gün.
If she doesn't like you, you should let her go.
Eğer senden hoşlanmıyorsa, O'nun gitmesine izin vermelisin.
I know you like fucking her even if you don't like her.
Ondan hoşlanmasan bile onu becermeyi sevdiğini biliyorum.
You will like Zina, if you give her a chance.
Zina'ya bir şans daha verirsen onu çok seveceksin.
Listen, if we're gonna make her home, you must move on to talk to her like an adult.
Bak, onu eve geri gönderirsek, annemle bir yetişkin gibi konuşmalısın.
If you want, man, we can, like flip her over.
Eğer istiyorsan ters çevir.
Well, I don't know if I like you either, man.
Güzel, ben her ikisinden de emin değilim, dostum.
You can give this back to her if you want her walking around like a zombie child for the next two weeks.
İki hafta boyunca ortalıkta zombi gibi dolaşmasını istiyorsan, bunu ona iade edebilirsin.
Now, if you were interested in science, you would know facts like the human nose and ears grow a fraction of an inch each year.
Bilimle ilgilenseydin, insan burnunun ve kulaklarının her yıl cüzi bir miktar uzadığı gibi bazı gerçekleri bilirdin.
Doesn't make sense. If every assistant was like you, there'd be a drastic improvement in viewing quality.
Eğer her asistan senin gibi olsaydı, görüntü kalitesinde dehşet derecede artış olurdu.
It might be nice if you look like you're actually giving her pleasure, rather than moving furniture.
Hoş olur. Mobilya taşır gibi değil de ona zevk veriyor..... gibi görünmek istiyorsan.
But if not, there are plenty more out there like her, you know?
Ama hoşlanmazsa da onun gibi bir sürü kız var.
And I don't know if she meant, like, a real massage or, like, you know, something else, you know?
Gerçek masajı mı kastetti yoksa başka bir şeyi mi bilemiyorum. Her neyse, müzik için teşekkür ederim.
If we had officers like you in every neighbourhood...
Eger her mahallede sizin gibi memurlarimiz olsaydi...
If you like, I can arrange for you to join her.
Eğer istersen senin de ona katılmanı sağlayabilirim.
If you'd like, I'll pay for everything here.
İstersen buradaki her şeyin parasını veririm.
As if Mike could date an old leather shoe like you.
Sanki Mike senin yaşında bir pörsükle çıkar da... Her neyse Christian.
I know you wanna be here, because you finish last every single year but you keep coming back even if it means taking endless shit from total dong-knockers like the Panthers.
Burada olmak istediğinizi biliyorum, çünkü Her yıl sonu getirirsiniz ama eski halini devam ettirin Bunun anlami boku cekmek bile olsa sonucta Panterlerden hoslanacaklar.
If a girl's down and she's blowing you, you know, she's wailing out, doing her thing, and you're like just about to bust, and like me, you know I'm always like, "I'm going to come," you know,'cause I want to say it, just'cause I'm a gentleman.
Bir kız senin önünde diz çökmüş kamışını emiyor, tam işine konsantre olduğu sırada sen boşalmak üzeresin ve benim hep yaptığım gibi, "Geliyorum" dersin, haber vermek isterim, çünkü ben bir centilmenim.
I would like it if you just say an Amen to put an end to all this.
Keşke her şey bitse de, sonunda Amin desek.
Franco, I really wish you weren't the guy that laughed the hardest at that because if you took just an-one iota of the energy that you spend every day chasing pussy and you put it into something good like, you know, helping mankind,
Neyi harf harf söyleyeyim? Franco keşke en çok sen gülmeseydin çünkü her gün hatun peşinde koşmak için harcadığın enerjinin bir parçasını adam gibi bir şeye mesela insanlığa yardım etmek gibi bir şeye harcamış olsaydın ozon tabakasındaki deliği kapatmış olurduk.
I want you to know that if my daughter had survived- - if julia had lived- - I'd want her to be just like you.
Bilmeni istiyorum ki, kızım yaşasaydı eğer Julia yaşasaydı O'nun senin gibi olmasını isterdim.
Okay if you - whatever - if you see a painting and you like it, great.
Tamam, eğer birini, her hangi birini, görüp beğendiysen harika.
I mean, if a freakishly large man such as yourself is gonna keep a fine woman like Molly, you're gonna have to put her in cuffs.
Yani, senin gibi çok rahat biri, Molly gibi hoş bir kadını elinden kaçırmak istemiyorsa, onu kelepçelese iyi eder.
Felt like she could break if you held her wrong.
Sanki yanlış bir şekilde tutarsam kırılacakmış gibi hissettim.
If the god of dependability was trying to get her she'd be like, "You're really sweet, but I just think of you as a friend."
Eğer Düşüncelilik Tanrısı onu yatağa atmaya çalışsaydı her halde şöyle derdi, "Çok tatlısın, ama seni sadece arkadaşım olarak görüyorum."
if you want 1750
if you're happy and you know it 31
if you don't mind 1583
if you don't mind me asking 146
if you 535
if you want to talk to me 22
if you can't beat' em 19
if you're hungry 89
if you like 1152
if you don't 701
if you're happy and you know it 31
if you don't mind 1583
if you don't mind me asking 146
if you 535
if you want to talk to me 22
if you can't beat' em 19
if you're hungry 89
if you like 1152
if you don't 701
if you don't eat 20
if you please 567
if you don't talk 19
if you need anything 442
if you ask me 829
if you're 71
if you can't 87
if you want it 177
if you need me 248
if you don't believe me 187
if you please 567
if you don't talk 19
if you need anything 442
if you ask me 829
if you're 71
if you can't 87
if you want it 177
if you need me 248
if you don't believe me 187