Introduce traducir turco
9,756 traducción paralela
I'll introduce you to the staff.
Seni hizmetçilerle tanıştırayım.
I'd like to introduce you to your camera operators.
Sana kamera operatörlerini tanıtayım.
They didn't introduce themselves.
Kendilerini tanıtmadılar.
And may I introduce Signora Cereta of Venice.
Venedikli Sinyora Cereta'yı takdim edeyim.
I want to introduce you to some friends of mine.
Sana bazı arkadaşlarımı tanıtmak istedim.
Gentlemen, the purpose of this meeting Was to introduce you all and outline territory.
Beyler, toplantının amacı tanışmak ve sınırları belirlemekti.
Why introduce electroshock to the M.O.?
Niye elektroşok kullanmış ki?
Oh, I'm just gonna introduce myself.
- Kendimi tanıtacağım. Merhaba.
... introduce you to some of the members of the team.
Ekibin bazılarıyla sizi tanıştırayım.
So now, ladies and gentlemen, it is my distinct pleasure to introduce our featured speaker tonight, although he needs no introduction.
Şimdi bayanlar baylar, size bu akşamki konuşmacımızı takdim edeyim, ki kendisinin tanıtılmaya ihtiyacı yok gerçi.
Oh. Uh, Katrina, please let me introduce my very dear friend...
Ah, Katrina, sana arkadaşımı tanıştırmama izin ver...
What happpened to that girl you were about to introduce to me?
Bizle tanıştıracağın kıza ne oldu?
Introduce her to us properly. Well...
- Bizle adam gibi tanıştır.
I introduce to you, without further ado, the king of comedy!
Sözü uzatmadan size komedilerin kralını takdim ediyorum.
[TWO] Commander Nieman, allow me to introduce Commanders Sakey and Truffault of the MCS Sujin and Murakami.
Kumandan Nieman, izin verirseniz Kumandan Sakey MCS'den Truffault, Sujin ve Murakami'yi tanıtayım.
Someday I'll introduce you to one Penelope Garcia.
Bir gün seni Penelope Garcia ile tanıştırırım.
Let me introduce you to everyone.
Dur seni milletle tanıştırayım.
It's time to introduce you to a special speaker.
Sizinle mükemmel konuşmacımı tanıştırma vakti geldi.
Halima Nair made that film to introduce our cultural treasures to your great nation.
Halima Nair, bu filmi kültürel zenginliklerimizi büyük milletinize tanıtmak için hazırladı.
May I introduce...
Size...
... if you're serious about buying in Montauk, let me introduce you to my realtor.
Eğer Montauk'tan yer alma konusunda ciddiysen, seni emlakçımla tanıştırayım.
Let me introduce these other gentlemen.
Buradaki diğer beyefendileri tanıtmama izin verin.
Listen, why didn't you introduce me to your father?
- Neden beni babanla tanıştırmadın?
Is something you should remember as I introduce you to Gina.
Sen bunu aklında tutarken ben de Gina'yı tanıştırayım.
Come on, let me introduce you to Adrian.
Hadi gel, seni Adrian'la tanıştırayım.
I will introduce you.
Seni annene ben takdim ederim.
Now please, introduce me to my new droid.
Şimdi lütfen beni yeni droidime tanıt.
Before Britta moved her cats into our apartment, she wanted to introduce them to us on neutral ground.
- Britta kedilerini dairemize taşımadan önce, bizleri tarafsız bölgede tanıştırmak istedi.
Elroy, Jeff, put out some more chairs. Annie get ready to introduce our star.
Annie yıldızımızı takdim etmeye hazırlan.
Annie, introduce him, quick!
Annie, onu takdim et, çabuk!
No, the Dean can't introduce the band tonight.
Hayır, Dekan bugün grubu takdim edemeyecek.
I just wanted to introduce myself.
Sadece kendimi tanıtmak istedim.
Mom, please allow me to introduce you to your son Brick.
Anne, oğlun Brick'le seni tanıştırmama izin ver.
And now I'd like to introduce the two candidates,
Ve şimdi iki adayı takdim etmek istiyorum,
! Why'd you make it seem like Carol was the last woman on Earth and then introduce me to Melissa?
Carol'u dünyadaki son kadın gibi gösterip Melissa'yla karşılaştırdın beni?
Leigh, I want to introduce you to a friend of mine just in from New York.
Leigh, seni New Yorklu bir arkadaşımla tanıştırmak istiyorum.
In fact, this afternoon, at my urging, Councilman Cohen will introduce a resolution to have you appointed Special Director of Security for New York City, in charge of waging all-out war on this terrible plague.
Aslında bu öğleden sonra, benim isteğimle Meclis Üyesi Cohen, New York'u saran bu korkunç salgından kurtarmak için sizin Özel Güvenlik Sorumlusu yapılmanız için bir teklif sunacak.
So I want to introduce you to two of our new team members.
Sizleri iki yeni ekip arkadaşımızla tanıştırmak istiyorum.
Introduce yourself.
Kendini tanıt.
Grandma wants to introduce you to another one of our business partners.
Büyük annem seni iş ortaklarımızdan biriyle tanıştırmak istiyor.
Are you going to introduce me, Governor?
Beni tanıştıracak mısınız valim?
So without further ado, it is our great pleasure to introduce to you author Noah Solloway.
Daha fazla kıyamet kopmadan size Yazar Noah Solloway'i takdim etmek bizim için büyük bir zevk.
We have our own little community out there, so I'll introduce you.
Burada kendi küçük cemaatimiz var. Seni tanıştıracağım.
Yeah, you want me to introduce you?
Evet, seninle tanıştırmamı ister misin?
This is a terrible way to introduce myself.
Kendimi tanıtmak için kötü bir yol.
All me to introduce Congressman Blatt's legislative director, Missy, um...
Kongre üyesi Blatt'in yasama sorumlusu... Missy, şey ile tanışın...
I want to introduce my friend Alyssa.
Arkadaşım Alyssa ile tanışmanı istiyorum.
May I introduce myself?
Kendimi tanıtmak isterim.
... This young lady I'm about to introduce is not only pulchritudinous but for the first time... Punctual. It's a joke.
Bu bir şaka.
I'd like you to introduce him.
- Nedenmiş?
[indistinct chatter ] [ crowd cheering] ( referee ) And now, let's introduce our contenders.
Ve şimdi oyuncuları tanıtalım.