English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / Is it just me

Is it just me traducir turco

2,632 traducción paralela
Is it just me, or do you look impressed?
Bana mı öyle geldi yoksa etkilendin mi?
Do you think Simon is really getting it on with Dobs in the bunker, or is it just me being paranoid?
Gerçekten Simon'ın sığınakta Dobby'e atladığını mı düşünüyorsun? Yoksa ben paranoya mı yapıyorum?
Is it just me, or is she staring at us?
Bana mı öyle geliyor, yoksa bizi mi izliyor?
Is it just me, or is there something off about this guy?
Bu sadece bana mı, yoksa bu adamda anormal birşeyler mi var?
Is it just me or is she blinder than she was last year?
Bana mı... öyle geliyor, yoksa geçen seneden daha fazla mı körleşti?
So is it just me or is this like really weird?
Sadece bana mı öyle geliyor yoksa bu gerçekten tuhaf mı?
Stay. Is it hot in here, or is it just me?
Burası mı sıcak yoksa bana mı öyle geliyor?
Is it just me or this corridor is going on forever?
Bana mı öyle geliyor yoksa bu koridor sonsuza kadar uzanıyor mu?
All right, is it just me? Am I the only one that thinks this is weird?
Sırf ben mi bunu garip buluyorum yani?
IS IT JUST ME THAT'S BOTHERED?
Bir tek ben mi rahatsız oluyorum?
Is it weird that Jeff just got sexier to me?
Jeff'in bana daha seksi gelmesi anormal mi sence?
It's just, um... a buddy at work gave me two free passes to the county fair, and I was kind of hoping to take Sean.
İş yerinden bir arkadaşım panayır için bilet verdi ben de Sean'ı götürürüm belki diye düşündüm.
In fact, it just occurs to me if I was running a scam, shipping stolen goods out of town, a pawn shop would be the perfect place to hide the swag in plain sight.
Aslında, düşündüm de eğer çalıntı malları şehir dışına sevk etmek gibi bir iş çevirecek olsaydım rehin dükkânı, çalıntı malları orta yerde saklamak için harika bir yer olurdu.
Well, it just occurred to me that Raylan Givens invites me up to Lexington, chances are I might find myself in front of a judge before the day is out.
Aklıma geldi de, eğer Raylan Givens beni Lexington'a davet ediyorsa büyük bir ihtimalle gün bitmeden kendimi yargıcın karşısında bulabilirim.
Just send it to me at work. I`ll show it to Larry.
iş yerime gönder Larry'ye göstereyim
I know, I promised, and of course I'll go if you want me to, it's just... This is the first time I've felt this way since Ashley, and...
Biliyorum, söz verdim ve tabii ki istersen seninle gelirim ama öyle bir şey ki Ashley'den beri ilk kez kendimi böyle hissediyorum ve...
Oh, I'm sorry, it just... bugs me, is all.
Kusura bakma. Beni sinir ediyor.
You just... you just tell me what it is I'm doing wrong.
Sadece nerede hata yaptığımı söyle.
I know I have no right to say this, and it's gonna sound condescending and enraging and it may result in you hitting me again, but I've known you since you were 17, what a train wreck your family is, and what it took you just to get through college, and everything after... us.
Bunu söylemeye hakkımın olmadığını ve kulağa küçümseyici geleceğinin ve seni kızdıracağını biliyorum ve hatta bana tekrar vurmanla da sonuçlanabilir ama seni 17 yaşından beri tanıyorum ailenin ne kadar felaket olduğunu üniversiteyi ne zorluklarla bitirdiğini ve dahasını bizi biliyorum.
This is comfortable, you, me, and Henry, but you can't just come play house whenever you feel like it.
Sen, ben, Henry. Bu, bana huzur veriyor. Ama istediğin zaman eve gelip böyle hareket edemezsin.
If there is some fleeting infatuation that she has going on with me, it's just that... fleeting.
Bana karşı gelip geçici bir aşk besliyorsa eğer, adı üstünde gelip geçicidir.
It is just as awkward for me as it is for you.
Senin kadar bana da garip geliyor bu.
And it is one thing, if they had said to me, "Oh, yeah, " we send the money to X place or Y, " or whatever, but they just kept on being very vague.
Ve bir şey var, bana şöyle bir şey dedilerse, "Ah, evet,... parayı X'den Y'ye sevk ederiz" veya her neyse,... ama sadece muğlak olmaya devam ettiler.
I know that nothing is going on between you two, and it is just silly of me to act so terrible to her when she has been so good to our family.
Aranızda bir şey olmadığını... biliyorum ve ailemize bu kadar... iyi davranmışken benim böyle... davranmam çok saçma.
I don't know if it's... She was there for me when I thought my dad died, and I don't know what it is now, but I just...
Bilmiyorum, babam öldüğünde o yanımdaydı ve şimdi durumumuz nasıl bilmiyorum.
- Is it me, or is Sutton just...
- Ben mi yoksa sadece Sutton mı...
Okay, now this is gonna move fast, so just do exactly what I say, and when you've got it, write it down, and that'll be a huge help to me.
Hızlı bir geçiş olacak, söylediklerimi harfiyen uygula anladığında, yazıver. Bana büyük yardımı olur.
Yes, it's Eileen. I'm sorry it's taken so long for me to get back to you but... the thing is, I'm very busy and I just can't be distracted from the show right now.
Daha önce aramadığım için kusura bakma ama çok yoğunum ve şovdan başka bir şeye dikkatimi veremem.
Well, um, it's just that I realized how unrealistic it is for me to get involved with anyone right now when I'm so busy.
Bu kadar yoğunken biriyle ilişkiye girmemin ne kadar mantıksız olduğunu anladım.
What troubles me is that some of the panel... Dr. Nelson, for example... might be inclined just to cover their asses, and others may actually try to suppress the truth because it does expose certain incompetence or carelessness on their part.
Beni rahatsız edense, heyetten birinin yani Dr. Nelson'ın götlerini korumaya meyilli olması ve diğerlerinin gerçeği gizlemeye çalışması.
I think that could be arranged. Is it just me, or is it a little warm in here?
- Burası biraz sıcak mı oldu?
who tells him : "Just tell me what is the problem" - and promise quickly to fix it.
"Bana yalnızca sorunun ne olduğunu söyle." der ve hemen tamir edeceğine söz verir.
It was just me and him. I mean, how is that even possible?
- Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir?
It's just his motorcycle is so important to him. And I wanted to be the one to save him After all the times that he saved me.
Onun beni sürekli kurtarmasına karşılık bu defa da onu ben kurtarmak istedim.
Is that it or is this just an excuse for you to mold me into something that you want me to be?
Mesele bu mu yoksa beni görmek istediğin kalıba sokabilmek için yarattığın bir bahane mi?
You'd said this is how we got married, no celebrations, just you and me... so let's just do it again... for me
Bu şekilde evlendiğimizi sen söylemiştin. Tebrik, geçis alayı, oyun olmadan, sırf sen ve ben.. bunları tekrar yapalım... benim için
Is it all just an act that you perform for me every day?
Bu benim için her gün gerçekleştirdiğiniz sıradan bir davranış mı?
Look, if this is your way of trying to kick me out, just come out and say it.
Eğer bu beni kovma yönteminiz ise doğrudan söyleyin.
It's just... this is so not like me.
Ben hiç böyle biri değilim.
I think it is undemocratic for him to sit next to me just because the seat happens to be empty
Bir tek benim yanım boş diye onu buraya oturtmanız hiç de demokratik sayılmaz.
Okay. Why don't you just tell me where it is, and I can get out of here?
Tamam, neden sadece... bana nerede olduğunu söylemiyorsun ve benden buradan gitmiyorum?
I know my money ain't just gone, and I believe you know where it is, and I believe you're gonna tell me where it is.
Paramın harcanıp bitmediğini biliyorum ve senin nerede olduğunu bildiğine ve bana söyleyeceğine inanıyorum.
I was just informed that someone in the Lexington FBI office is asking questions about me, and I'm assuming it is at Givens'behest.
Lexington'ın FBI şubesinden birinin hakkımda sorular sorduğunu öğrendim ve Givens'ın isteği üzerine olduğunu tahmin ediyorum.
Just tell me where it is.
Bana sigorta kutusunun yerini söyleyin.
Please, just- - just tell me what it is.
Lütfen ne olduğunu söyle.
Look, whatever it is you want, just tell me and I'll make it happen.
Bak her ne istiyorsan bana söyle.. Ben olmasını sağlarım.
And I promise you, just instinctively, it came out to me. This is what I did.
Ciddiyim kendiliğinden, dışarı çıkmıştı.
Honey, the fact that J.R. did it... And that he thinks he can make me believe he didn't do it... That's just who he is...
Hayatım, J.R.'ın bunu yaptığı gerçeği ve beni, onun yapmadığına inandırma çabaları sadece onun kim olduğunu ve bundan sonra nasıI biri olacağını gösterdi.
And I thought this would give me some courage, but all it's done is just make me feel a little bit sick.
Belki bu biraz cesaret verir dedim ama tek yaptığı beni daha beter hale getirmek.
Damn it, stop. Just - just tell me what it is that you want.
Bana-bana ne istediğini söyle.
If she isn't back yet, it is- - it is really specifically just to piss me off.
Henüz geri dönmediyse sırf beni kızdırmak içindir kesin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]