It happened traducir turco
20,722 traducción paralela
Moani Rose says if it's not Instagrammed, how do you know if it happened?
Moani Rose "Instagram'da yoksa olmamıştır." diyor.
It happened to my mom once, and she doesn't water-ski anymore.
Bu annemin başına gelmiş ve artık su kayağına binemiyor.
Yes, uh, it happened very quickly.
- Evet, epey hızlı oldu.
Plainer English- - he was already dead when it happened.
Daha da basitçesi, gözü kapatılırken zaten ölüymüş.
- I got distracted last month when it happened, and I was supposed to take care of it and I didn't and I - and then I -
Sigorta değiştiğinde aklım başka yerdeydi, sonradan halletmem gerekiyordu. Ama halletmedim.
Yes, but it happened in the same neighborhood in the Bronx, and ballistics confirmed it was a.44 caliber Bulldog exactly like Berkowitz used.
Evet ama Bronx'un aynı mahallesinde oldu ve Berkowitz gibi 44'lük Bulldog kullandığı onaylandı.
I mean, it happened seven years ago, and more importantly, I didn't lie.
Bu olalı 7 yıl oldu ve daha da önemlisi ben yalan söylemedim.
I'm sorry it happened this way, but the fact remains, I'm having this child.
Böyle olmasına üzüldüm ama bu çocuğu doğuracağım.
And it was Allhallows time when it happened, just like now.
Olayın gerçekleştiği zaman tıpkı şimdiki gibi Cadılar Bayramı zamanıdır.
It happened.
Yaşandı ama.
It happened for years.
Senelerce sürdü bu.
It happened.
"Bulduk".
So it happened that the formula for a secret cyber weapon designed by the U.S. and Israel fell into the hands of Russia and the very country it was meant to attack.
Yani ABD ve İsrail tarafından hazırlanan bir siber silahın formülü,... Rusya'nın ve saldırının asıl hedefi olan ülkenin eline geçmişti.
It happened.
Bu oldu.
That... to deny that it happened is... is foolish.
Olduğunu inkar etmek aptallık olur.
So the fact it happened is really what we're talking about here.
Bu olduğu için bugün burda hakkında konuşuyoruz.
It happened.
Oldu bitti.
I was on my way to my car when it happened.
Olay olduğunda arabama doğru gidiyordum.
That's how it happened.
Aynen öyle oldu.
It happened again?
Yine mi oldu?
- I see. - It can't be a coincidence that it happened right after my fiancée called off our wedding.
- Nişanlım düğünümüzü iptal etmişken böyle bir rastlantı yaşayamam.
Nothing happened here! And even if it had,
Burada bir şey olduğu yok!
Well, I looked in my truck, and it just so happened that I had a fan belt for a'78.
Kamyonetime baktım ve ne şanslıyız ki 78 model için pervane kayışı buldum.
It's lucky that I happened to see you two and followed you here.
iyi ki takip etmişim.
It all happened in the moment.
Her şey bir anda oldu.
It's a real shame what happened to her.
Ona olan şey gerçekten yazık.
It's not a mystery what happened to him.
Başına gelen şey bir gizem değil.
That's why it's important that you tell us everything you can about what happened.
O yüzden mümkün olan her şeyi anlatmanız önemli.
Tell me how it really happened.
Bana gerçekte nasıl olduğunu söyle.
Okay, any of this, but... it's happened and it feels so...
Hiçbirini istemedim ama bu olunca ben...
No matter what happened to you, or what will happen to you, it's not all bad.
Sana ne olursa olsun. Ya da ne olacaksa. Hepsi kötü olmayacak.
It just feels like something happened that you're - Like, did I - is there something that I -
Bir şey oldu da - Bir şey mi yaptım?
I appreciate that you're trying to fix things that happened in the past, but it's just not the right way to do it.
Geçmişte olanları telafi etmeye çalışmanı anlıyorum ama bunu bu şekilde yapamazsın.
Still fighting over something that happened in high school... I honestly don't get it.
Liseden bu yana kavgalı olmanızı hakikaten anlamıyorum.
Henry knew I'd been on night duty, and if anything happened in Anne's chambers, I might know it.
Henry gece görevinde olduğumu ve Anne'nin odasında bir şey olduysa benim bileceğimi biliyordu.
You know when you hear about a parent who, like, their kid dies somewhere else and they just know it right away, so that's what happened.
Çocuğu bir yerdeyken ölen ebeveynler bunu hisseder derler ya, tam öyle oldu.
It was a mistake that happened in a chaotic situation.
Grev sırasında SWAT ekibine yapılan saldırılar tamamen istem dışıydı.
It must have happened last night.
- Dün akşam olmuş olmalı.
I don't blame you, I don't blame me, it just happened, but if it happens to me again, what does that say?
Seni suçlamıyorum. Kendimi suçlamıyorum. Oldu işte ama bir kez daha başıma gelirse bu neyi gösterir?
If anything happened to you... or the baby, I couldn't live with it.
Sana veya bebeğe bir şey olursa yaşayamam.
I mean, we know what happened, we know who did it.
Demek istediğim ne olduğunu ve kimin yaptığını biliyoruz.
You're not,'cause it never happened.
Hatırladığın falan yok çünkü böyle bir şey olmadı.
But I won't admit to writing some terrible letter on your birthday, because it never happened. It never happened.
Ama yaş gününde sana korkunç bir mektup yazdığımı kabul etmem çünkü böyle bir şey olmadı.
It just ended because it shouldn't have happened.
Sadece en baştan olmaması gerektiği için bitti.
It just happened.
Oluverdi işte.
When it first happened to me, I broke down my father's front door. I escaped into the night.
Başıma ilk kez geldiğinde, babamların ön kapıyı parçalayıp, gecenin karanlığına firar ettim.
It is needed after everything that's happened.
Bütün olup bitenden sonra gerekliydi.
Okay, it wasn't something that actually happened.
Tamam, gerçekte olan bir şey değildi.
I take it that you heard about what happened at Austin Elektra's house last night.
Anladığım kadarıyla dün akşam Austin Elektra'nın evinde neler olduğunu duymuşsun.
It means what happened was my fault.
Bu olanlar benim hatam demek.
Show up tomorrow early in the morning, fulfill your duty and it will be as if nothing happened.
Sabah erkenden gelin hiçbir şey olmamış gibi görevinizi tamamlayın.
it happened to me 43
it happened a long time ago 18
it happened again 60
it happened so fast 92
it happened so quickly 17
happened 142
it has been a long time 28
it has been a while 26
it happens sometimes 54
it happens 817
it happened a long time ago 18
it happened again 60
it happened so fast 92
it happened so quickly 17
happened 142
it has been a long time 28
it has been a while 26
it happens sometimes 54
it happens 817
it has begun 40
it has 378
it happens a lot 19
it happens to the best of us 28
it hasn't 96
it has been 74
it has nothing to do with you 93
it hasn't happened yet 22
it has happened 17
it had to be done 87
it has 378
it happens a lot 19
it happens to the best of us 28
it hasn't 96
it has been 74
it has nothing to do with you 93
it hasn't happened yet 22
it has happened 17
it had to be done 87