English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / It never does

It never does traducir turco

497 traducción paralela
It never does.
Hiç işe yaramaz.
You feel compelled to stare at a sheet of white paper hoping it'll speak to you, but it never does.
Her zaman kendini bir kâğıt yığınının karşısında oturup onlara bakarak seninle konuşmalarını beklemek zorunda gibi hissediyorsun ama bu hiç gerçekleşmiyor.
It never does.
Hiç sürmez.
I say you, he / it gets to hear something. He / it never does this again.
Geldiğinde bir daha bizi üzmemesini söylemeliyiz.
It never does - to anybody.
Kimse düşünmez.
I'm always feeling like something is going to happen and it never does.
Her zaman bir şeyler olacak gibi hissediyorum ama hiçbir şey olmuyor.
'Cause if it never does them any good, it'll never do them any harm.
Çünkü güneşin onlara bir faydası yoksa zararı da olmaz.
It never does.
Hiç değişmez.
No, it never does.
Hayır, hiç olmaz.
But he believed that every single promotion and it never does.
Aldığı her terfide böyle düşündü ama hiç öyle olmadı.
But, hell, even if it never does for you, you still got each other.
Ama olur da, hiç yakamazsa bile hala birbirinizin olursunuz.
Enjoy it while it lasts, cos it never does.
Devam ederken keyfini çıkar çünkü asla sonsuza kadar sürmez.
It never fails, does it?
Hiç şaşmıyor, değil mi?
He does it everywhere, and to people he never even met before.
Her yerde yapıyor, hiç tanımadığı kişilere bile.
We was always gonna does it by ourselves - me and Lennie. I never thought about nobody else -
Başkası hiç aklımıza gelmemişti.
I never was. Where does the boy get it from?
Çocuk bunları nereden öğreniyor ki?
Does it matter I've never modelled?
Modellik yapmamış olmam fark eder mi?
You may never know why everything happened... but now you do know how and where it started, and that does matter.
Önemli olan da bu.
He never wins an argument, does anything I ask and he's got the money to do it.
Hiçbir tartışmayı kazanmaz, her istediğimi yapar... ... ve bunu yapacak parası var.
"It meant nothing to me. That sort of thing never does."
"Benim için anlamı yoktu. böyle birşey asla olmaz"
That door never stops, does it?
Kapı da hiç durmuyor, değil mi?
- And when does it turn off? - Never.
- Saat kaçta sönecek peki?
Of course, it's highly unlikely I shall ever use it... but one never knows, does one?
Tabi, büyük ihtimalle kullanmayacağım ama bunu kimse bilemez, değil mi?
The foolishness never ends, does it?
Aptallaşmayın!
Does it never happen to you?
Bu sana hiç olmadı mı?
The channel current never changes, does it?
Kanaldaki akıntı hiç değişmez, değil mi?
The only thing is, if it ever does happen... I'll never respect you... and I'll never, never speak to you again.
Şayet bir daha olursa katiyen sana saygı duymam ve de seninle bir daha asla konuşmam.
But it don't never work out that way, does it?
Ama öyle olmuyor işte.
Tell me, uh... never having suffered it personally... what does it feel like to be shot down?
Söyle bana, benim hiç başıma gelmedi.. ... düşüyor gibi olmak nasıl bir his?
What difference does it make if a man's accused of murder and executed for not weeping at his mother's body or that Salamano who never loved anyone but his mutt, or that Marie who wanted me to get married,
Cinayetten suçlanan bir adamın annesinin ölümüne gözyaşı döküp dökmemesi neyi değiştirir? Ya da Salamano'nun itinden başka birini sevmemesi ya da Marie'nin evlenmek istemesi neyi değiştirir?
You ought to know that a man who talks about it all the time never does it.
İntihardan söz edenlerin intihar etmediklerini sen de bilirsin.
It does not say how, but the lines the hand never cheat.
Yanlış değil, elinizde ki çizgiler.
You have never understood Jim. After the way you treated Helen, it isn't a wonder that he feels the way he does.
Helen'den bahsederken takındığın tarzdan sonra hissedip yaptıkların harika olamaz.
Police work never stops, does it?
Polisler hiç çalışmadan duramazlar, değil mi?
Never happens in the daytime, does it?
Neden asla gündüz olmaz bu olaylar?
How does a cell become enslaved to a form, to a destiny it can never change?
Bir hücre nasıl oluyor da, asla değiştirilemeyecek bir biçimin, bir kaderin esiri haline geliyor?
It never changes, does it?
- Hiç değişmiyor değil mi?
I never do agree with Col. Smith... but your little protection scam cuts about as much ice with me as it does with him.
Albay Smith ile asla aynı fikirde olmam ama ama şu kestiğin haraçlar beni de onun kadar rahatsız ediyor.
That does it. I never wanna see you come through that door again.
Pekâlâ, bu kadar yeter. Harry, bir daha bu kapıdan girdiğini görmek bile istemiyorum.
If this is the case... does it mean that there'll never again be daylight?
Peki bu... bir daha gündüz olmayacak demek mi?
I've never thought of it like that but I suppose it does mean getting the rhyme wrong.
Hiç böyle düşünmemiştim. ama sanırım yanlış kafiyelendirme anlamına geliyor.
It never ends, does it?
Asla bitmez, değil mi?
He never does it. - What?
- Hiç söylemiyor.
Why does it never work out right for us?
Neden bizim için işler hiç yolunda gitmiyor?
Why does it never work out right?
Neden işler hiç iyi gitmiyor?
And it has never moved me as it does tonight.
Beni bugünkü kadar etkilememişti.
Nothing stops you, does it? I'd never go whoring with Micko.
Rahat durmazsın hiç, değil mi?
I've never had my fortune read before. Does it take long?
Hiç falcıya gitmedim, uzun sürer mi?
- Make sure he never does it again.
- Tekrar yapmayacağından emin olun.
I think you two have never come to terms... with the way it really does work between you.
Bence aranızda olan bu şeyler hakkında hiçbir zaman anlaşamadınız.
It never goes away, does it?
Hiç kaybolmuyor, değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]