It sounds wonderful traducir turco
77 traducción paralela
- It sounds wonderful.
- Kulağa çok hoş geliyor.
- It sounds wonderful, Dix.
- Bu harikaymış Dix.
- It sounds wonderful!
- Çok iyi bir fikir!
Oh, it sounds wonderful, Max, but, well, how can I decide so quickly?
Çok hoş Max, ama bu kadar çabuk nasıl karar verebilirim?
It sounds wonderful.
Kulağa harika geliyor.
Of course I like the idea, it sounds wonderful.
Elbette bundan hoşlandım, sözü bile kulağa hoş geliyor.
Darling, it sounds wonderful.
Sevgilim, bunlar harika istekler.
It sounds wonderful, really.
Harika olmalı, gerçekten.
It sounds wonderful.
Olağanüstü!
It sounds wonderful, Rupert, and I wish you the best of luck.
Harika görünüyor Rupert. Sana iyi şanslar dilerim.
I've read about that and it sounds wonderful.
Bir yerde okumuştum.
I mean, it sounds wonderful.
Yani, bana çok hoşmuş gibi geldi.
It sounds wonderful.
Harika.
It sounds wonderful.
Kulağa çok hoş geliyor.
It sounds wonderful.
Kulağa hoş geliyor.
No, I think it sounds wonderful.
Harika olduğunu düşünüyorum.
- No, it sounds wonderful.
- Hayır, kulağa harika geliyor.
- It sounds wonderful.
- Çok iyi fikir.
- It sounds wonderful.
- Mükemmel gibi görünüyor.
- It sounds wonderful, Frasier.
- Harika bir fikir.
It sounds wonderful to hear German troops speaking.
Alman birliklerinin muhabbetlerini duymak harika bir etki yaratıyordu.
It sounds wonderful.
- Harika görünüyor.
It sounds wonderful though.
Kulağa harika geliyor aslında.
Just outside Moscow. It sounds wonderful.
- Moskova'nın hemen dışında.
- It sounds wonderful.
- Kulağa çok hoş gelir.
Gee, it sounds wonderful, kids.
Kulağa çok hoş geliyor.
- It sounds wonderful.
Harika olur.
Sounds wonderful. It'll be wonderful.
- Harika olacak da.
SOUNDS WONDERFUL. WELL, I'LL GET A TRAY. I'LL HELP YOU WITH IT.
Biraz limonata ve ev yapımı pastaya ne dersiniz?
It sounds like a wonderful place for Coquette.
Koket için harika bir yere benziyor.
It all sounds wonderful, but... after dinner I started thinking about things.
Bunların hepsi çok güzel. Ama yemeğe çıktıktan sonra benim için neyin önemli olduğunu düşündüm.
And now, knowing I'm gonna spend my future in the past, it sounds like a wonderful way to spend my retirement years.
Geleceğimi geçmişte geçiriyor olmak emeklilik yıllarımı değerlendirmenin harika bir yolu bence.
Yeah, that, uh, sounds wonderful, but could you give me some time to think it over?
Bu, kulağa harika geliyor ama bunu düşünmek için bana biraz zaman verir misiniz?
- It sounds a wonderful idea.
Harika bir fikir bu.
I'll write a poem about your friends failing - and read it to you aloud on a sunny picnic. - That sounds wonderful.
Arkadaşlarınızın başarısız olmalarıyla ilgili bir şiiri, güzel bir piknikte sesli bir şekilde okuyacağım.
Sounds wonderful, doesn't it?
Kulağa harika geliyor, değil mi?
It all sounds so wonderful.
Hepsi harika bence.
It sounds like a wonderful trip.
- Harika bir yolculuk planlamışsın.
Since it sounds like the most wonderful place in the world...
Orayı öyle övdün ki, ben de seninle gelip deneyebilirim.
That sounds wonderful, but don't bank on it happening.
Kulağa harika geliyor, bunların olacağına bel bağlama.
Later that night, Ella and Rachel had this wonderful idea... and I know it sounds stupid but at that time...
O gece daha sonra, Ella ve Rachel'ın aklına harika bir fikir geldi... ve biliyorum kulağa aptalca geliyor ama o zaman...
It sounds even more wonderful when you say it.
Bunu sen söylediğinde kulağa daha mükemmel geliyor.
Really, I understand and it all sounds very wonderful, but we don't have that kind of money.
Gerçekten anlıyorum. Hepsi harika geliyor... -... ama o kadar paramız yok.
It sounds to me like you're a wonderful mother, Danika.
Ben senin mükemmel bir anne olduğunu düşünüyorum Danika.
It all sounds so wonderful.
Harikadır.
It sounds really wonderful.
Hayır. Harika bence.
Logan, it sounds wonderful.
Ben...
- That sounds just wonderful. But isn't it true that some of the role models are criminals?
Çok hoş söylüyorsunuz ama örnek kişilerinizden bazılarının suçlu olduğu doğru değil mi?
Wonderful, yes, he is impressive, although it sounds a little dangerous.
Çok etkileyici. Çok tehlikeli birine benziyor.
It really sounds wonderful.
Gerçekten de hoş.
That sounds wonderful. Doesn't it, Charlie?
Kulağa çok hoş geliyor, değil mi Charlie?