English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / It sounded like

It sounded like traducir turco

1,146 traducción paralela
It sounded like machine guns.
Otomatik silah sesiydi sanki.
It sounded like a bomb.
Bomba sesiydi sanki.
It sounded like a murmur.
Hırıltı gibi geldi.
It sounded like "Hmmm..." like you disapproved.
Onaylamamış gibi "hım" sesi çıkardınız.
It sounded like your brother said something again.
Kardeşinizin yine diyeceği bir şey var galiba.
I just called'cause it sounded like your machine might've cut me off... when, uh, when I... before I finished leaving my number.
Seni aradım çünkü telesekreterin konuşmamı kesebilir... numaramı bıraktığım zaman.
It sounded like it was up here.
Silah sesine benziyordu!
- It sounded like a gunshot.
- Silah sesine benziyordu.
I don't know, maybe it sounded like I was criticizing you.
Bilmiyorum, belki seni eleştiriyormuşum gibi gelmiştir.
Do you know what it's like to hear someone practice shape-shifting? Last night, it sounded like a Takaran wildebeest was tromping around up there.
Dün gece yukarıda sanki Takaran antilobu geziniyordu.
I don't know, but it sounded like Son-kun got lost or something.
Bilmiyorum, ama Son-kun'un kaybolduğu yada başka bir şey oluğuyla ilgili bir şeyler söyledi.
That's what it sounded like.
Böyle bir ses çıkarıyor, değil mi?
It sounded like you said your name was a lot of...
İsminizin söylenişi daha çok....
It sounded like George was....
Aslında George şey gibi....
It sounded like "bye-bye."
"Bay-bay" gibi bir ses.
It sounded like something just slammed into one of the buildings.
Sanki birşey binalardan birine çarptı.
It sounded like the scream a Shadow vessel makes when it goes by.
Gölge gemilerinin geçerken çıkarttıkları çığlık sesine benziyordu.
Reverend, I hate to say this but it sounded like that poor man was reaching out to you.
Peder o zavallı adam sanki senden yardım bekliyordu.
But I asked him to imitate it, and it sounded like a growl to me.
Taklit etmesini istedim ve bence inleme gibiydi.
It sounded like a gunshot.
Tüfek sesine benziyordu.
It sounded like a world-class shit-fit, sir.
Kulağa zor bir iş gibi geliyor, efendim.
It sounded like a crying baby.
Sanki bebek ağlaması gibiydi.
"frolic in brine, goblins be thine." It sounded like that.
"Eğer tuzlu suda oynarsan, cinler seni alır." Bunun gibi birşey diyor.
I said "Ooooh..." It sounded like "go".
"Ahhh" demiştim, "hadi" anlamışsındır.
That's what it sounded like.
Kulağa öyle geldi.
If I didn't know better, I'd say it sounded like- -
Bilmeseydim bu sanki...
- It sounded like a scream!
- ÇığIığa benziyordu!
It sounded like him.
Bu, o gibi.
It sounded like some kind of crisis.
Bir tür kriz varmış.
- It sounded like a scream!
- Çığlık gibi geldi.
I'm sorry, it sounded like you said something about me consuming that God-awful muck.
Üzgünüm, bir şey söyledin gibime geldi. O berbat pisliği içmemi mi söyledin?
I didn't hear the whole conversation... but... it sounded like she was talking to somebody named Brown...
Hepsini duymadım... Ama Brown diye biriyle konuşuyordu sanırım....
I didn't mean that like it sounded.
Hoşuma gittiğini kast etmedim.
It sounded just like a complete berk... asking me irritating questions.
Bana aptalca sorular soran... tam bir salak sesi gibi bir şey.
Sounded like it.
- Kulağa öyle geldi.
Do you know, -... it almost sounded like it understood you?
Sanki seni anlamış gibiydi, biliyor musun?
It sounded like it said- -
- Sanki şey dedi...
Sure it wasn't something that sounded liked Ginger? Like "Gingeer"?
Ginger gibi değil de "Gingeer" gibi söylemediğine emin misin?
What are you talking about? I know it's not possible, but it sounded just like her.
Biliyorum imkânsız ama sesi onun sesine benziyordu.
I sounded like this asshole... and this ditz has got to get on me about it.
Bu lanet sürtük de... benimle bu yüzden kafa yaptı.
- It sou-sounded like a plane. - What plane?
- Sanki uçak sesi gibiydi.
Well, it was snowin'pretty hard, so we're not really sure, but it sounded kinda like an engine cutting'on and off.
Oldukça şiddetli bir kar yağıyordu, bu yüzden, tam emin olamadık ama sanki çalışan ve sonra da duran bir motor sesi gibiydi.
It almost sounded like a struggle of some sort.
Sanki biraz mücadele gibiydi.
I mean, I'm new here, and it just sounded like fun.
Demek istedigim burda yeniyim sadece biraz eglenmek istedim.
It's just that... "Oo-mox" sounded like fun.
Sadece, oo-mox eğlenceli bir şeye benziyor.
It sounded like a scream.
Bana çığIık gibi geldi.
It sounded like a scream.
Çığlık gibiydi.
- [Jesse] No, it's really not what it sounded like.
- Öyle mi? - Kesinlikle.
Well, it sounded to me like a bunch of people running around, and I'm not down with messing with the locals or whatever.
Bana etrafta bir sürü insan koşuşturuyormuş gibi geldi. Belki buranın yerlileri veya öyle birşeydiler.
Whatever it was, sounded like Josh.
Şey, o her neyse sesi Josh'a benziyordu.
- That sounded like it's moving.
- Hareket ediyormuş gibi ses çıkıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]