It works traducir turco
9,833 traducción paralela
It works in many cases.
Birçok vakada işe yarar.
And I don't need to know how it works.
nasıl işlediğini bilmeme de gerek yok.
It works!
İşe yarıyor!
That's assuming it works at all.
- Çalıştığını düşünürsek evet.
Yeah, well, it's only brilliant if it works.
İşe yararsa harika deriz.
That's how it works.
İşler böyle yürüyor.
Because that's how it works.
Hep öyle oluyor çünkü.
You don't know how it works.
Nasıl çalıştığını bilmiyorsun.
So, whatever it is you're doing, it works.
O yüzden her ne yapıyorsan işe yarıyor.
He knows how it works.
Nasıl olduğunu biliyor.
I'll show you how it works.
Nasıl çalıştığını sana gösteririm.
It works on bug bites.
Böcek ısırıklarında iş görür.
This is how it works out here in the wild.
Yaban hayatta işler böyle yürür.
And if it works... we'll have a double agent embedded right by Croatoan's side.
İşe yararsa Croatoan'un tarafında çifte ajanımız olmuş olur.
I hope it works for him.
Umarım istediği şekilde olur.
Speak. If it works, it's a sure-fire way to destroy Rahm and his army.
İşe yararsa Rahm ve ordusunu yok etmek kesin gibi bir şey.
Even if it works, and we enter the temple grounds, there are soldiers everywhere.
İşe yarasa bile ve tapınağa girsek bile heryerde asker var.
Yes. It works that way for us, too.
Evet, bunu biz de yaşıyoruz.
It works.
- Kahretsin.
It works.
İşe yarıyor.
He said, "Everyone steals. " That's how it works.
Dedi ki : "Herkes çalar." "Bu böyledir."
I know how it works.
Nasıl olduğunu bilirim.
No, it works fine.
- Hayır, bir şeyi yok.
I mean, in theory, it works.
Teoride işe yarar.
That's how it works at Patchwork. Okay.
- Patchwork'de işler böyle yürür.
It works once you get the rhythm right.
Kabul etmeye niyetim yok.
Yeah, it works, but Snart's gone, and Lisa has a lot of explaining to do.
Evet, işe yaradı. Ama Snart gitti. Lisa'nın ise açıklayacak çok şeyi oldu.
How are we supposed to fix a machine we don't know how it works?
Nasıl çalıştığını bilmediğimiz makineyi nasıl tamir edeceğiz?
You want Germaine, this is how it works.
Germaine'i istiyorsan bu iş böyle yürüyecek.
That's how it works.
- Böyle çalışıyor.
It works!
İşe yaradı.
Has now, and it works great.
Artık denendi, gayet iyi çalışıyor. - Ne?
That ain't how it works.
- Bu işler öyle yürümüyor.
- ♪ Looking high and low ♪ - If you do... ♪ Someone let me know ♪ Let me know if it works.
Böyle yaparsan işe yararsa bana söyle.
See, that's how it works.
Bak, bu böyle yürür.
It only works from the inside.
Sadece içeriden işe yarıyor.
It's how government works these days.
Hükümetin bu günler nasıl çalıştığını gör.
- You have two more weeks before it works, not to mention you can't know for sure if you really want this. - I'm on prep.
- Aşılıyım.
It's just not the way that this old brain works.
Artık bu eski beyin böyle işlemiyor.
When another rat from the same strain is added to the chamber, it's not long before he works out how to free his imprisoned fellow tribesman.
Deneye bir başka fare ilave edildiği vakit içerdeki çıkış için çabalamadan önce diğeri tarafından çıkarılıyor.
The way that this region purportedly works is that it basically tags positive information, rewarding events, so that people then can say,
Bu kısmın anlamlı tepkimeler vermesi temelde olumlu bir uyarıcı ile başlıyor gördüklerinin ardından insanlar...
I once hid in the luggage cart for 12 hours to do it with this cute guy who works at Customs here.
Bir keresinde müşteri hizmetlerinde çalışan yakışıklı çocuk için... -... bavul arabasını 12 saat saklamıştım.
It works!
Çalışıyor!
It really works!
Gerçekten çalışıyor!
It really works! That's real champagne.
- Gerçek şampanya.
I mean, I had to borrow from Peter to pay Paul, but, look, when it all works out, it's gonna be golden.
Paul'a ödemek için Peter'dan para almıştım. İşe yararsa altın değerinde olur.
It works so well.
Hayır, hayır, hayır. Ben siyah inciyim.
See, the gun works the same as thermal imaging, only instead of infrared heat signatures, it's looking for ultraviolet cold signatures.
Silah tıpkı termal görüntüleme cihazı gibi çalışıyor. Ama kızılötesi ısı değerleri aramak yerine ultraviyole soğuk değerleri arıyor.
I already know how it all works.
Ben zaten biliyorum neyin ne olduğunu.
When he gets back, it's worth mentioning that Aaron, Erin, works for a boy or a girl, depending on the spelling.
Döndüğü zaman şunu söylersin artık. Aaron ve Erin isimleri hem kıza hem erkeğe uyuyor. Telaffuza göre değişir tabii.
It all works together.
- Hepsini birden alırsan işe yarar.
it works for me 42
it works every time 21
works 73
works like a charm 20
works for me 181
works every time 63
it wouldn't matter 49
it won't work 371
it won't happen again 518
it won't matter 76
it works every time 21
works 73
works like a charm 20
works for me 181
works every time 63
it wouldn't matter 49
it won't work 371
it won't happen again 518
it won't matter 76
it would be nice 40
it won't take long 230
it won't last 65
it won't last long 21
it would have been 21
it won't start 41
it would be great 34
it won't hurt you 22
it worked 1260
it won't open 58
it won't take long 230
it won't last 65
it won't last long 21
it would have been 21
it won't start 41
it would be great 34
it won't hurt you 22
it worked 1260
it won't open 58