English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ J ] / Just a few more

Just a few more traducir turco

1,212 traducción paralela
- Just a few more questions.
- Birkaç sorusu daha varmış.
In fact, if you want to tear off my clothes right now I'm sure that jury will be just a few more minutes.
Aslında, şu anda giysilerimi parçalamak istiyorsan eminim, jürinin biraz daha işi vardır.
Just a few more steps, that's it. Okay. All right.
Yalnızca birkaç basamak daha, tamam, tamam.
- Just a few more questions.
- Birkaç soru daha var.
Just a few more seconds.
Geçidi aç.
Just a few more hundred thousand miles.
İşte sadece bir kaç yüz bin kilometre kaldı.
Just a few more seconds.
Birkaç saniye daha.
Just a few more inches.
Bir kaç santim kaldı.
Just a few more blocks.
Sadece birkaç blok daha.
Okay, Virgil, just a few more seconds.
Tamam. Bir kaç saniye daha.
- It's just a few more hours.
- Sadece birkaç saat daha.
It's just a few more hours, Cooper.
Sadece birkaç saat daha, Cooper.
- Just a few more minutes, please.
- Sadece bir kaç dakika daha lütfen.
Just a few more minutes'til we get the all-clear, folks.
Tehlike geçti sinyaline birkaç dakika var, millet.
- Just a few more metres.
- Bir kaç metre daha var.
- Just a few more pages.
- Sadece bir kaç sayfa daha.
Just a few more and the UT can start building the syntax.
Birkaç tane daha ve UT söz dizimi oluşturmaya başlayabilir.
There's just a few more left.
- Birkaç tane kaldı.
Just a few more minutes.
Birkaç dakika daha.
Just a few more minutes.
- Dan? Sadece birkaç dakika izin ver.
Just a few more days, Emily.
Birkaç gün daha Emily.
Yeah, and if you don't return our nephew, you might found out about just a few more.
Evet, ve bizim yeğeni geri yoksa, sen sadece birkaç öğrendim olabilir.
So if you can hold on for just a few more days I promise it will be worth your while.
Birkaç gün daha bekleyebilirsen söz veriyorum buna değecek.
- Just a few more.
- Birkaç tane daha kaldı.
Just a few dozen more to go.
Birkaç düzine daha kaldı.
- You just had to wait a few more days.
- Sadece birkaç gün daha bekleyecektin.
We've just got a few more questions.
Birkaç sorumuz daha var da.
I just have a few more questions about the whereabouts of Mrs. Richmond.
Bayan Richmond'ın nerede olduğuyla ilgili birkaç sorumuz daha olacak.
Well, let me just do a few more bags.
Birkaç parça daha yapıp geliyorum.
- Just give me a few more minutes to adjust the timing.
- Bir kaç dakika daha verin bana da zamanlamasını ayarlayayım.
- Yeah, just for a few more days.
- Evet, bir iki gün daha.
" Just drive him around the block a few more times.
" Birkac tur daha attır etrafta.
We just need a few more swabs.
Birkaç pansuman süngeri daha lazım.
I just need a few more yoga classes.
Biraz daha yogaya gitmem gerek.
That's good, we'll just do a few more.
- Birkaç tane daha yapacağız.
I just need a few more days.
Birkaç gün daha lazım.
Can we just sit here... for a few more seconds?
Birkaç saniye daha... kalabilir miyiz?
No problem. I just could have used a few more minutes.
- Sorun değil. Birkaç dakika daha olsa fena olmazdı.
Is it worth the risk just to extend their lives a few more years?
Hayatlarını birkaç yıl daha uzatmak için, riske girmeye değer mi?
Oh, no, just stay a few more minutes.
Hayır, birkaç dakika daha kal.
OK. You know what? I just thought of a few more things I want to pray for.
Tamam, dua edecek birkaç şey daha aklıma geldi.
I just want to get a few more quotes.
Birkaç alıntı daha almak istiyorum.
I know it's late, but I just wanted to ask you a few more questions.
Geç oldu biliyorum, ama biraz daha soru sormak istemiştim.
Now, we just have a few more to go, so...
Şimdi, sadece bir iki sorum daha kaldı...
Grace was just casting one more look at the figurines she herself would have dismissed as tasteless a few days earlier, when she suddenly sensed what would best have been described as a tiny change of light over Dogville.
Grace heykelciklere bir daha baktı. Birkaç gün önce göz zevkini yitirmişti. Dogville üstündeki ışığın küçük değişimini nasıI tanımlayacağını birden fark etmişti.
Ju-just... a few more minutes.
Sadece birkaç dakika istiyorum.
If our temperatures drop more than just a few degrees for too long, we get hypothermia, which can kill us.
Eğer ısımız uzun süreliğine bir kaç dereceden fazla düşerse ölümümüzle neticelenecek şekilde hipotermi olabiliriz.
Who's fighting day and night just to keep me alive for a few more days?
Benim hayatimi bir kaç gün daha uzatabilmek için çabaladığını. Günler!
I just have a few more things to pack.
Toplamam gereken birkaç şey daha var.
travelling at more than a 1 00 kilometres an hour it will take just a few minutes for the pyroclastic surge to reach Pompeii
Saatte 100 kilometreden fazla hızla yol alan volkanik kabarmanın Pompei'ye ulaşması, yalnızca birkaç dakika sürer.
We just have a few more questions...
Birkaç sorumuz daha var...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]