Keep your eyes down traducir turco
54 traducción paralela
- Keep your eyes down.
- Ama istemiyorum.
What if I say no, motherfucker? Keep your eyes down.
İndir gözlerini!
Keep your eyes down
Aşağıya bak.
Keep your eyes down!
Başlarınızı eğin!
And for mercy's sake, keep your eyes down.
Ve Tanrı aşkına, gözlerini aşağıda tut.
Keep your eyes down before him.
Onun önünde gözlerini indir.
Keep your eyes down!
Bakma bana!
Keep your eyes down.
Önüne bak.
Keep your eyes down!
Öne eğil! Sen de öne eğil!
You'll walk forward, keep your eyes down.
Gözlerinizi yerden ayırmadan ileriye doğru yürüyün.
So keep your eyes down.
Gözleriniz yerde olsun.
Keep your eyes down, your speed up.
Aşağı bakmayın, acele edin.
Keep your eyes down.
Hep yere bak.
Keep your eyes down.
Gözlerin yere doğru baksın.
Remember, move fast and keep your eyes down.
Hızlı hızlı yürü, başını öne eğmeyi unutma.
Keep your eyes down or I'll kill you.
Gözlerini öyle dikme bana yoksa gebertirim!
You will keep your eyes down, your mouth shut, your nose clean, and your hands off.
Gözlerinizi ve çenenizi kapatacak,... burnunuzu sokmayacak,... ve ellerinizi uzak tutacaksınız.
You keep your eyes down and mind your own business here.
Gözlerini aşağıda tut ve sadece kendi işine karış.
It's better to keep your eyes down the road, my man, on your very bright future.
Gözünü gelecekten ayırmasan iyi olur, dostum, senin parlak geleceğine.
It's better to keep your eyes down the road.
Gözünü gelecekten ayırmasan iyi olur.
Keep your eyes down!
Aşağı doğru bak!
Keep your eyes down.
- Yere bakın.
I told you to keep your eyes down!
Size yere bakın dedim! Anladın mı?
Keep your eyes down range.
Gözünü asagidan ayirma
Keep your eyes down.
İndir kafanı!
Keep your eyes down.
- Gözlerini yerden ayırma.
Keep your - - keep your eyes down. Eyes down.
Gözlerin yerde olsun, yerde.
Keep your eyes down.
Yere bak.
Keep your eyes down. Don't talk.
Gözlerini kaldırma, konuşma.
Ruby, get down by the door and keep your eyes open.
Ruby, kapının yanına gidip gözünü aç.
Now get on down there and keep your eyes open.
Şimdi aşağıya git ve gözlerini dört aç.
Keep your eyes peeled down there.
Gözünüzü dört açın.
So you keep your head down and your eyes on the ground.
Bu yüzden başını aşağı eğip, gözlerini yerden ayırma.
Keep your eyes down, boys.
Başınızı eğin, millet.
You just keep your eyes open and your tail down.
Gözünü dört aç ve kendine dikkat et.
I don't care if you're running roadwork, or walking around school or watching TV, keep that chin tucked down and your eyes looking up and out.
İster çalışırken, ister okulun etrafında yürürken ister televizyon izlerken, çeneni göğsüne sıkıştıracaksın ve gözlerini havaya kaldıracaksın.
Look right down the barrel. Keep both your eyes open.
Namlunun hizasına bakmaya çalış ve gözlerini dört aç.
They're having trouble knocking this bitch down. Security says there's a stairwell in the middle of the building. It is unmarked, so keep your eyes open.
Kardeşiyle yakınlaştığını görüyor ve onu kaybetmekten korkuyor ve öyle olursa kabulleneceğini kim söyleyebilir?
And he's never seen that, you know so I want you to keep your eyes peeled out for anybody we know, call them over, whoop it up and help me show N icky that I'm hot shit down here.
Ve bunu hiç görmedi, bilirsin o yüzden gözlerini dört açıp bizi tanıyan birini görünce yanımıza çağırmanı, biraz şamata yapıp Nicky'e ne kadar popüler olduğumu göstermeme yardım etmeni istiyorum.
Keep your eyes down.
Yukarıya bakma!
Now lie down on the ground and cover yourself with the shroud and keep your eyes shut tightly.
Şimdi yere uzan, kefeni üzerine ört ve gözlerini sıkıca yum.
Keep your head down, keep your eyes up, resist the urge to be seen as important or special.
Başını eğik tut, gözlerini açık tut. Önemli veya özel biri olarak görünme dürtülerine diren.
Keep your chin down, Matthew, eyes up.
Çeneni aşağıda tut Matthew, gözlerin açık olsun.
Keep your eyes open and your heads down!
Gözler açık, kafalar aşağıya.
♪ ah, keep your eyes ahead, and don't look down ♪
* Hep ileriye bak, ama küçümseme asla *
Keep your eyes down! Eight bodies moving!
Sekiz kişi gidiyor!
On the way down, did you keep your eyes open or closed?
Aşağıya düşerken gözlerin açık mıydı kapalı mıydı?
Hey, keep your eyes down!
Lütfen!
- Hey, keep your eyes down! - Oi! Oi!
- Gözlerin yerde olsun!
And then, now, just keep your head down, Okay. keep your eyes on the ball and just swing through.
Şimdi de başın eğik, gözün topta salla gitsin.
I said, keep your head down, keep your eyes open.
Başını aşağıda, gözlerini kapalı tut dedim.
keep your eyes on me 17
keep your distance 85
keep your friends close 24
keep your head up 54
keep your hands to yourself 16
keep your hair on 27
keep your guard up 23
keep your head down 205
keep your pants on 36
keep your eyes open 214
keep your distance 85
keep your friends close 24
keep your head up 54
keep your hands to yourself 16
keep your hair on 27
keep your guard up 23
keep your head down 205
keep your pants on 36
keep your eyes open 214