Legend traducir turco
5,210 traducción paralela
Savior of Thrace " - or" Hercules : A Legend is Born "?
"Trakya'nın Kurtarıcısı" mı yoksa "Efsane Doğuyor" mu?
How a legend grows.
Efsanenin nasıl büyüdüğünü.
Your legend ends here.
Efsane buraya kadar.
We all know your legend, Hercules.
Hepimiz senin efsaneni biliyoruz Herkül.
Are you only the legend?
Sadece bir efsane misin?
Or are you the truth behind the legend? No!
Yoksa efsanenin arkasındaki gerçek mi?
To be honest, I prefer it to the legend.
Dürüst olmak gerekirse ben bunu efsaneye tercih ederim.
That was a great, inspiring legend... that you made up.
Bu ilham verici bir efsaneydi. Kafandan uydurdun.
Not by a hero or a villain as legend had predicted.
Efsanede anlatıldığı gibi bir kahraman ya da zalim tarafından değil.
I ever told you about the native fire legend?
Sana yerlilerin ateş ile ilgili efsanesini anlatmış mıydım hiç?
Just wondering.'Cause he's, like, a legend.
Adam bir efsane, merak ediyorum.
The legend of Styria is that in the elder days, on this spot, one hundred virgins were sacrificed into a dry well.
Styria efsanesine göre, bir zamanlar bu noktada yüz bakire kör bir kuyuya atılarak kurban ediliyormuş.
Smoking Legend in the white silks makes his move, but Mine That Bird fights back.
Beyaz formalı Smoking Legend atağa kalktı ama Mine That Bird cevap verdi.
Scorewithcater, the winner, Mine That Bird second, Smoking Legend got up for third.
Yarışın galibi Scorewithcater, ikinci Mine That Bird, üçüncü Smoking Legend.
Over the centuries, the legend of the Clöyne was forgotten. He became "the Clown."
Yüzyıllar sonra Cloisne efsanesi unutuldu o da palyaço oluverdi.
It's like the John Legend of penises.
Tıpkı penislerin John Legend'ı gibi.
On my planet, there's a legend about people like you.
Benim gezegenimde senin gibiler için bir efsane vardır.
That's just a suburban legend.
Onlar sadece şehir efsanesi.
THE LEGEND EXISTS.
EFSANE YAŞIYOR
We have a legend in our midst!
Aramıza bir Efsane var.
Round of applause for The Legend!
Efsaneyi alkışlayın!
Now, it's been... it's been said that The Legend here can kill 100 men with one blow.
Tek atışta 100 adamı öldürebilen bir efsanenin olduğunu söylediler.
You're that guy, the one they're calling The Legend.
Sen şu meşhur efsane dedikleri adamsın.
I'm The Legend.
Efsaneyim ben.
The Legend?
Efsane demek?
- Small words next time, big legend.
- Bir dahaki sefere kısa kes büyük efsane.
Probably see The Legend and just let him right in, you know, big-time celebrity.
Efsane'yi görürse içeri girmesine izin verir, kutlama falan yapar belki.
They all know who The Legend is.
Efsane'nin kim olduğunu hepsi biliyor.
You're The Legend.
Sen Efsane'sin.
Hooyah, Legend.
Saldır Efsane.
He's right, Legend.
Doğru söylüyor Efsane.
You just fucked us, Legend.
Bizi mahvettin Efsane.
Goddamn it, Legend.
Lanet olsun Efsane.
How about The Legend stops trying to fuck up my shot?
Atışımı berbat etmeye çalışmayı bırakmaya Efsane ne der acaba?
Who's the legend now?
Artık efsane kimmiş?
So, Julia tells me you guys want to know a little bit more about this Thai legend.
Julia, şu Tayland efsanesi hakkında biraz bilgi almak istediğinizi söyledi.
As we all know, Sonny's dad, former Browns coach Sonny Weaver Sr., he's a legend in Cleveland, he died last week.
Bildiğimiz gibi Sonny'nin babası, eski Browns koçu Sonny Weaver Sr bir Cleveland efsanesi. Geçtiğimiz hafta vefat etti.
That's sweet. This man is a god. A legend with the ladies.
Bu adam tam bir Tanrı Kadınlar arasında bir efsanedir
Shit. Man, you're a legend.
Lanet olsun adamım sen bir efsanesin.
Songs will be sung, tales will be told, and Thorin Oakenshield... will pass into legend.
Şarkılar söylenecek. Hikayeler anlatılacak. Ve Thorin Meşekalkan efsane olacak.
The legend.
Efsane.
He knows the legend of the bear better than anyone.
Ayının efsanesini herkesten iyi biliyor.
The legend of the ghost bear begins 100 years ago when a monstrous bear was part of a traveling show.
Hayalet ayı efsanesi 100 yıl öncesine dayanır. Azman ayının bir gezi şovunun parçası olduğu zamanlara.
That's me old man, Danny Senior, the fucking legend.
Bu benim ihtiyar, Danny Senior, Siktiğim efsanesi.
Fucking legend.
Tam bir efsane.
No, what I'm saying is my old man was a legend. A face.
Hayır, demek istediğim benim ihtiyar bir efsaneydi.
Feel like a legend.
Efsane gibi.
Legend is he sponsored a few Formula One teams but always campaigned under other names.
Söylentilere göre birkaç tane Formula 1 takımına sponsor olmuş ama hep başka isimler altında işlerini yürütmüş.
Legend has it, your daddy used to go before we were married.
Efsaneye göre, baban evlenmeden önce kiliseye gidiyormuş.
The Cannes Film Festival is one of those events like the Super Bowl, Wimbledon, or the Kentucky Derby that comes cloaked in its own legend.
Cannes Film Festivali, Super Bowl Wimbledon ya da Kentucky Derby gibi kendi efsanesiiçine gizlenmiş büyük organizasyonlardan biri.
- Tobi Legend?
- Tobi Legend mı?