English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ L ] / Let him talk

Let him talk traducir turco

1,489 traducción paralela
" Sis, don't let him talk you into that life.
Canım kardeşim, seninle bu hayatta konuşmasına izin verme.
- Let him talk.
- Bırak konuşsun.
Sit down, Burt, let him talk!
Otur yerine, Burt. - Bırak konuşsun!
Let him talk.
İzin ver de konuşsun.
What, you gonna let him talk about Sebastio that way?
Sebastio hakkında öyle konuşmasına izin mi vereceksin?
Why do you let him talk to you like that?
Neden seninle böyle konuşmasına izin veriyorsun?
We lost his paperwork last night, but we're gonna have to let him talk to his lawyer.
Adamın evrak işlerini dün gece halledemedik, avukatıyla konuşmasına izin vermek zorundayız.
Let's talk to him.
Onunla konuşalım.
- Well then, let me talk to him.
- O zaman bırak onunla konuşayım.
Let me talk to him.
Bırak onunla konuşayım.
Let me talk to him... try to get him to turn himself in peacefully.
Onunla konuşayım teslim olmasını sağlamaya çalışayım.
TRU : Let's talk to him together.
Onunla beraber konuşalım.
Let's talk about him.
Hadi ondan konuşalım.
From now on, let's not talk to him, let's not even acknowledge him.
Artık onla hiç konuşmayalım, hatta yokmuş gibi davranalım.
He would never accept it Let me go down to Deal and talk to him
- Kabul etmez. - İzin ver Deal'a gidip konuşayım onunla.
Let me talk to him for a bit.
Ondan önce, izninle ben konuşayım.
- Let me talk to him.
- Bırak ben konuşayım.
- Just let me talk to him a second!
- Sadece biraz konuşmama izin ver!
So let's go talk to him.
Gidip onunla konuşalım haydi.
If you're laughing at him, you're turning him down. If you're laughing with him, you're negotiating. Let me talk to the guys.
Bay DiNorscio, şu sözü duydunuz mu... kendini temsil eden adamda biraz şaşkınlık vardır?
- Let me just talk to him, okay?
- Bırakta onunla konuşayım, olur mu?
Let me talk to him.
Onunla konuşmalıyım.
Let me talk to him, all right?
Bırak ben konuşayım, tamam mı?
Come on, let me talk to him.
Hadi, bırak ben konuşayım.
- Let me talk to him, huh?
- Bırakın onunla konuşayım.
- Let me go talk to him...
- Bırak onunla konuşayım.
Let's talk about him.
Hadi ondan bahsedelim.
- Let me talk to him, please!
- Onunla görüşebilir miyim, lütfen!
- Let me talk to him.
Onunla konuşmama izin verin.
Let's not talk about him, okay?
Ondan bahsetmeyelim, olur mu?
Don, I met this guy. Let me see if I can talk to him.
Don, ben bu adamla tanıştım.
- Let me talk to him.
- İzin ver ben konuşayım.
At least let us talk to him.
En azından onunla konuşmamıza izin verin.
If i could just talk to him for five minutes, see how he wants me to handle this... let me take care of it.
Onunla bes dakika konusabilsem bunu halledebiliriz. - Ben bakarım.
- Let me talk to him.
- Bırak onunla konuşayım.
Look, Danny, I know we've had our differences lately, but you got to let me try to talk to him.
Son zamanlarda fikir ayrılıklarına düştüğümüzü biliyorum. Ama o çocukla konuşmama izin vermelisin.
I'll let you talk to him.
Onunla konuşmana izin vereyim.
You got to let me try to talk to him.
Bırak onunla konuşmaya çalışayım.
It's time for the grown ups to talk, Sam. Let me speak to him, now.
Yetişkinlerin konuşma zamanı geldi Sam, bırak da onunla konuşayım.
- Let me talk to him.
- İzin verin onunla konuşayım.
You got to let me try to talk to him.
O çocukla konuşmama izin vermelisin.
Just... let me talk to him...
Lütfen, izin ver onun sesini duyayım.
Let's go talk to him.
Onunla konuşmaya gidelim haydi.
I'll talk to the bookie and let him know that Clown Baby... has arrived.
Ben de bahisçiyle konuşayım ve Palyaço Bebeğin geldiğini... bilmesini sağlayayım.
Let me see if I can't get him to talk to you.
Bir bakalım o sizinle görüşebilecek mi? - Teşekkürler.
I'll let him back up when he wants to talk about both cases.
Her iki dosyadan da konuşmak istediğinde onu yukarı çıkarırım.
Look, let me talk to him, man to man.
Dinle, bırak onunla ben konuşayım. Erkek erkeğe.
Let's go talk to him. - No.
Gidip onunla konuşalım.
- Just let me talk to him.
- Bırak onunla konuşayım.
Okay. But just let me talk to him first.
Konu Tom.
Okay, well just let me talk to him first.
Benim önce onunla konuşmama izin ver. Bana güvenir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]